Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '11

 
Kategori
Sağlık
 

Çölyak ve küçük yeğenim

Çölyak ve küçük yeğenim
 

Çölyak ve Benim Küçük Yeğenim 2004 Ağustos ayı kömür gözlü, kar gibi beyaz teniyle, yumuk yumuk tombiş dünya tatlısı yeğenim, 11 aylıkken birden bire ishalle birlikte kilo kaybetmeye başlamıştı. Yaz aylarında olmamızdan dolayı doktor dizanteri teşhisi koydu. Gerekli tedavi başladı önce ev, ama yetmedi daha sonra hastane. Günler geçiyor bebeğimiz büyümediği gibi günden güne elimizde eriyordu.

Fakülte hastanesi, özel hastaneler, devlet hastaneleri bütün çırpınışlarımız nafile idi. Garip olan doktorlarda doğru dürüst bir şey söylemiyor sıradan ishal tedavileri yanıt vermeyince, elimizden geleni yapıyoruz demekten öteye geçmiyorlardı. Şuan bile yazması zor olana biz kendimizi ve kardeşimi alıştırmaya çalışıyorduk. Artık tamamen, bir deri, bir kemik kalan mini minnacık dünya tatlısı bebeğimizi nasıl olurda ishale kurban verebilirdik. Çaresizlik ne zor!

 

Allah kimseyi çaresiz, ümitsiz bırakmasın, hele hele de evladının yokluğu ile terbiye etmesin! Zor çok zor günlerdi. Beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu. Yalnız dua ediyorduk. Her akşam hastaneden eve dönerken, ertesi gün onu göremeyeceğimizi düşünmek ve bunu birbirimizden gizlercesine bakışlarımızı kaçırmalarımızı hala hatırlıyorum.

Mucizelere inanır mısınız? Umutsuz bekleyişlerin olduğu bir gece vizite yapan ve o gün hastanede ilk günü olan bir doktor, yeğenimi gördüğü zaman özel ilgilenmiş ve dosyasını etraflıca inceldikten sonra kardeşim ve eniştemle konuşup bebeğe yanlış teşhis ve tedavi yapıldığını anlatarak o ana kadar hayatımızda hiç duymadığımız bir hastalık olan “ÇÖLYAK” tan bahsetmiş. Daha sonra bir dizi tetkikler derken teşhis konuldu. Ve ecelin elinden tabiri caizse biz son anda yeğenimi aldık. Yeğenim şimdi 8 yaşında zor geçen tam 8 yıl! Hayatı boyunca buğday ve türevlerine diyet yapmak zorunda!

 

Şuan hastalığının bilincinde fakat bu süreçte, başta annesi ve bizler yaşamın temeli ekmeği bir çocuktan esirgemenin vicdansızlık gibi görünse de yapmak zorunda kalmanın ağırlığını yaşadık.

Markete, restorana, pastaneye BİR ÇOCUĞUN İSTEYEBİLECEĞİ VE KEYİFLE YİYECEĞİ HER ŞEY ONA YASAK! ÇÖLYAK vücudun bazı tahıllarda (başta buğday) bulunan ve gluten olarak adlandırılan, belirli protein zincirlerine verdiği kronik reaksiyon. Bu reaksiyon, ince bağırsakta bulunan villus çıkıntılarının zarar görmesine ve bunun sonucu olarak da besinlerin ince bağırsakta gerektiği gibi emilmemesine sebep oluyor.

 

 

ÇÖLYAK hastalığı genetik bir hastalık olarak bilinse de bebeklikten itibaren hayatımızın her evresinde kapımızı çalabilir. Doğum veya ameliyatlar, yoğun stres, patolojik( viral enfeksiyon) hastalığı tetikleyebiliyor. Glutensiz diyet uygulamayan Çölyak Hastalarının kanser olma riski çok fazladır.

Diyet uygulanmadığı takdir de diş eti hastalıkları, merkezi sinir sistemi bozuklukları, çocukların fiziksel gelişim bozuklukları, pankreas hastalıkları, iç kanamalar, organ şekil ve büyüklüklerinde anormallikler, jinekolojik düzensizlikler ve doğurganlığın bitişi gibi sonuçlara maruz kalabilirler.

Teşhisi 3 aşamalı biopsi uygulanarak yapılabikmektedir. Çölyak belirtilerini şöyle sıralayabiliriz;şişkinlik, ishal-kabız, kilo kaybı, vitamin eksikliğinden kaynaklanan problemler, anemi, kronik halsizlik, kolay kırılan ya da çatlayan kemikler, kemik ağrıları, deride kaşıntı , baş ve göz ağrıları vb. Çölyak hastalığının tek tedavisi, ÖMÜRBOYU YAPILMASI ZORUNLU GLUTEN DİYETİDİR!

Çölyak hastaları için glutensiz yiyecekler maalesef ithal edildiği için çok pahalı ve SGK ancak bunun belli bir kısmını karşılayabilmektedir.

Tüm durumlarda birlik ve berberliğin gücü esas alındığı için ÇÖLYAKLILAR da Dernekleriyle birbirlerine destek olmaktadırlar. Maddi durumu iyi olmayan hastalara özellikle çocukların gelişimi için yardımcı olmaktadırlar. Sevgili dostlar, unutmalım ki, her 75 kişiden biri bu hastalığa yakalanıyor.

Bu yüzden bilinçlenip çevremizi de bilinçlendirerek, yanlış teşhislerle canların kaybedilmesine engel olabiliriz.

Saygılarımla, sağlıklı ve mutlu kalın….

 
Toplam blog
: 85
: 1590
Kayıt tarihi
: 23.11.10
 
 

Yaş otuzbeş yolun yarısı eder demiş üstad demesine ama, benim yapacak çok şeyim var:)! Anneyim, e..