Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '08

 
Kategori
İftar Sofraları
 

Çömlekte sebzeli kuzu kebabının hikayesi

Çömlekte sebzeli kuzu kebabının hikayesi
 

........çömleğe dönüş,tabağa dalış!...


Büyükada'ya geldiğimden beri bir güveç çömleği bulamıyordum. Bir tane buldum, yemeği de yaptım, ancak bulaşığını yıkarken güveç kara sular bırakarak yok olmaya başladı. Meğerse adam çömleği yaparken kilden tasarruf etmek için bolca normal toprak çamur kullanmış.

Bütün ada çömlek aradığımı biliyor ya! Site çaycısı Satı, geçen gün küçük bir çömlek getirdi. Saksı olarak kullanıyorlarmış. Yemeği yaptım, çok güzel oldu. iki dolu tabak yedim.

Dün, kızı çayımı getirdi, baktım Satı heyecanla yanıma geldi, "bir mal buldum, gel bakalım" dedi. "Dur oğlum, şu çayımı içeyim bari" dediysem de dinletemedim, tuttu kolumdan, ben de bekçi Gagavuz İsmail'in şapkasını kafasından alıp kendi kafama taktım. Satı'yla metruk mutfağa gittik. Baktım koca bir çömlek, içine kuzuyu kople koysan girer. "Neyle dolduracaz bunu lan" diye söylendim ama, kenarında ufak bir kırık olsa da çömlek te çömlekti hani...

Çömleği öylesine bir yıkadık, tozu toprağı gitti, güneşe bıraktık kurumaya... Satı, bahçeden ve pazardan alınmış zerzevatları temin etti, benim buzlukta da iki kilo kadar kuzu eti vardı. Çömleği alıp eve çıktım. Biraz sonra da Satı zerzavatlarla geldi, çömleği güzelce yıkayıp gitti. Ben de etler çözülene kadar, bir neskafe yapıp olimpiyatları seyrettim biraz.

Şimdi zurnanın zırt dediği yere gelelim;

Baba çömleği tezgaha koydum, en dibe kuzu etlerini serdim. İki kilo et kayboldu kapta! Plastik yıkama kabını tuzlu suyla doldurdum. 6-7 adet kemer patlıcanı , 4 iri sakız kabağı alaca soyup üçe bölerek, bir kilo dolmalık biberin saplarını parmak basıp çıkarıp, elimle iki parça ederek suya attım. Bir kilo kadar, Satı'nın sattığı kızartmalık için hazırlanmış patatesi etin üstüne yaydım, kuru soğanların küçüklerini bütün, büyüklerini ikiye üçe bölerek, sivri bahçe biberlerini elimle çatır kutur kırıp attım sepete, bir çorba kaşığı tuz, bir çorba kaşığı kekik, bir çorba kaşığı hindi baharatı serptim.

Domatesleri dörde bölüp, sarımsakları bıçak yanıyla ezip kabuklarını çıkararak attım. Daha başka bir şeyler atıp ta unuttuysam, kusura bakmayın.

Suyunu bol koydum, ama aslında az koymak lazım. Çömleğin ağzı o kadar genişti ki folyonun eni yetmediğinden, üç dört katla kapatabildim. Çömleği aşağı kendim indirecektim, lakin yerinden kalkmayınca Satı'nın badigard (bodyguard) oğlu Güven almaya geldi. O bile zor taşıdı.

Kokular gelmeye başlayınca yarım saat daha pişirmeleri talimatını verdim. Akşam topluca yedik. Her yiyen on kere eline sağlık, onar kez de teşekkür ettiler.

Sağlıklı yaşam için eski dostumuz çömleklere dönelim. Teflonmuş, çelikmiş, aliminyummuş, plastikmiş... Atın hepsini!...

Ramazan geliyor, mevsim de yaz... İftarlığı çömlekte yapın, tatlıları bile!..Çömlekte herşey hem lezzetli, hem sağlıklı oluyor.

 
Toplam blog
: 288
: 1185
Kayıt tarihi
: 18.01.07
 
 

Kendi halinde yazar, çizer, çapraz bulmaca çözerim. İki yüzyıl, bir binyıl gördüm. En sevdiğim hoca ..