Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Çöp döktüm yollarına

Çöp döktüm yollarına
 

Şehirde yaşamanın erdemliliğinden söz eder, evinin balkonunda yediği karpuzun kabuklarını caddeye atar. İzmarit bunların en hafifidir. Onuncu kattadır. Aşağıdakileri düşünmez. Hatta akletmez bile. Balkona çamaşırları astığı yetmezmiş gibi birde caddeye doğru sarkıtır. Çamaşırdan süzülen damlacıklar çok sevdiği insanların başına dökülür. Halıyı kilimi sarkıtarak tozlarını temizleme erdemliliğinde bulunur. Utanmasa yediği zeytinlerin tanelerini yoldan geçenlerin başını hedef alarak atacak ya. Vicdanı elvermiyor.

Aynı evin fertleri ertesi sabah en güzel kıyafetleriyle toplum içerisine karışır ve her gören onları adam sınıfından sanır. İçinizde yaya olarak evinize gidinceye kadar böyle bir adi tehlikeye karşı maruz kalmayacağını söyleyebilen kaç kişi çıkabilir. Ben kendi adıma söz veremem.

Özellikle gecenin saat 23.00’ünde çok gördüm bunları. Eğer sabah temizlik görevlilerinden önce sokağa çıkabilirseniz bu rezaletleri sizde görebilirsiniz. Allah aşkına, bizim sokaklarımız eğer kirletilmek için çalışılsa ancak bu kadar kirletilirdi. Sabah akşam cadde ve sokakları temizlemek için didinen temizlik görevlilerine bir bakın. Hangi Avrupa medeni görülmüş böyle bir olay. Yazık! bir kere değil bin kere yüz bin kere yazık.

Sokaklar tükürükten geçilmiyor. Kim bunlar? Elbette bu şehrin insanları. Hiç mi duymadılar hiç mi bilmiyorlar. Elleri kornadan ayrılmayan sürücüler. Sabahın ilk ışıklarında arabasından inip de apartmanın ziline basmaya üşenen aşağıdan yukarıya kornayla haberleşmeye çalışan hanzolar. Tıkanan araç trafiğini 20 araç geriden zevkine çaldığı kornayla açmaya çalışan kütükler…Araç teybini sonuna kadar açıp havaya giren beyinsizler…

Biz zaman zaman bunlara lütfen gibi nazik ve kibar ifadeler kullanıyoruz. Bunlar lütfenden, nezaketten adamlıktan anlasalardı hiç bunları yaparlar mıydı? Sizi bilmem fakat ben öylelerini görünce kimse kusura bakmasın fakat şehri a…….basmış diye düşünüyorum. Peki sorumlular ne yapıyor? Balkonlara asılan çamaşırlara anlamsız gözlerle bakmanın ne anlamı var?

Çok hoşuma giden bir söz var. Kilis atasözüymüş; “Davacının aptalı derdini mübaşire anlatırmış” der. Bizde derdimizi kimlere anlatmışız önümüzdeki günlerde belli olur. Cadde ve sokakların iki yanı araçlarla dolu. Çekirge istilası gibi bir şey bu. İnanın bir yerden bir yere gidinceye kadar labirent oynuyoruz. Kaldırımlardan yürüyebilene aşk olsun. Belediyelere soruyorum; Hani nerde bu şehrin otoparkları? Bütün bu olanlar bu şehrin kültürüne de ciddi darbe vuruyor. Buna kimin kimlerin hakkı olabilir ki?

O sokaklar ki sevgilinin geçtiği yollardır. ve o insanlar ki çöpleri o yollara atmaktadır. O şehirler ki sevdaların yaşadığı illerdir. Yaşanmaz hale getirilende bu illerdir.

Yazılacak söylenecek o kadar çok şey var ki. Neyse; Şehirde yaşıyorduk değil mi?

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..