Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '08

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Çöpten gelen tarih 2

Çöpten gelen tarih 2
 

eski elbistan


Geçen hafta birinci bölümü yayınladığımız yazı dizimize bu hafta iki bölümüyle devam edelim. ‘’Erçene köyü bana, sevinmiş ve hoşlanmış bakışlarla göz kırpmaya başladı.

Bu küçük ve kabına çekilmiş mütavazi köyde geçmişinin şan ve şerefi ile anılan, düşkün bir kişi oğlunun irkilen gururunu görür gibi oldum.< ergene="" benim.ve="" bu="" yuva="" ergenekondur="">> diyordu.Evet Ergenekonun bütün özellikleri Elbistan ovasındadır.Bitek ve çok feyizli ova.Ovayı bir divar gibi kapamış dağlar.Sular, sular sayısız sular.Ve bütün dağları kaplayan ormanlar. At, geyik, demir ve bakır.(Evet ama bakıyorum da şimdi bu ormanlardan eser kalmamış, yanlış politika ve uygulamalar bir zamanlar ormanlarla kaplı olan Elbistan’ dağlarını şimdi çıplak bir dağ durumunda bırakmış. Çok yazık doğrusu. Bu madenlerin yanı sıra o zamanlar bilinmeyen ya kömür madenleri, kim bilir o kömür madenleri zamanla işletmeye açılacak, o yatakların üzerine santraller kurulacak diye. O zamanlar anlatılsaydı sanırım kimseler inanmazdı.Ama bu santrallerin günümüz koşullarına uygun olmaması da ayrı bir sorun.Biz yeniden kitabımıza dönelim.)Sonra Türk neslinin dağlar kadar heybetli, sular kadar kuvvetli, demir kadar sağlam çocukları hep burada değil mi? Bu Ergenekon ne zamana kadar kapalı kalacak? Hayır o açılacaktır.Cumhuriyet idaresi onun gibi kaç Ergenekon açmadı ki.

Delaporte > adlı kitabında Etiler devrinin büyük sitelerinden ve büyük yollarından bilgiler verir. Malatya dan geçen büyük şark yolu ile Maraş’tan geçen doğu güney yolundan bahsederken dikkatimizi bu iki yol arasındaki dağlık bölgeye çeker. Ve bu dağlık bölgeyi iyi tanımamızı öğütler.Ona göre bu dağlık bölge de öteki büyük yollar kadar önemi vardır.Bizans ve ilk haçlılar tarihinde de bahsi geçen bu yollar oralardan geçmek istemiş orduların yürüyüşünü hiçbir zaman engelleyemedi.Çünkü geçitleri hiçte sakar değildi. Bunun içindir ki Etiler bu yollar üzerinde yerleşip tutunmaya çok dikkat ederlerdi. Delaporte bu önemli yolların Sarman bakır ocaklarının yanı başındaki siteden, Elbistan’dan çıktığını ve böylece Elbistan çevresine ve büyük yollara bağladığını yazar. Ona göre Elbistan merkezinden yedi yol çıkardı.Bu yollar şunlardır.

1-Pyrame vadisini (şimdi ki Kısık) izleyerek Maraş’a iner, İkinci, üçüncü ve dördüncü yolun baş tarafları Hurman çayının sular kavşağındaki hiyeroğlifli dikili taşın bulunduğu İzgin’e kadar müşterekti.

2-Efsus (Yarpuz) dan Göksun (şimdi ki göksun çayı olacak) vadisini sürerek Göksun’a giderdi.

3-Hurman vadisi boyunca Kemer’e uzanırdı.

4-Gürün üzerinden Tohma vadisine inerdi.

5-Aşağı ve yukarı yapalaklar arasından geçerek Arslantaşdaki (Kalkerden iki arslan) Hiyeroğlif yazıtının yanından Darende’ye beş kilometre kala Palanga’ya (insan ve arsalan heykelinin bulunduğu yere) giderdi.

6-Söğütlü çayı boyunca Malatya’ya varırdı. Bu yol Kurttepeden alacadağını aşar, Fırat vadisine inerdi.

7-Bu son yol ise Savran ve Nurhak dağlarını dolanarak Fırat üzerindeki Samsat’a inerdi.

Bugün bize kapalı olan Elbistan ovası o devirlerde yedi yolunu yedi ok gibi dağların bağrına saplamış ve büyük dünya yollarına yedi nokta da bağlanmıştı.Elbistan sitesine gelince: ( evet buradan sonrası haftaya.O zamanlar bu kadar önemli bir ovanın durumuna ve konumuna bakıyorum, birde bugününe ister istemez aklıma bu soru takılıyor.’’Neden?

Yakup AKBAŞ

 
Toplam blog
: 16
: 623
Kayıt tarihi
: 15.01.08
 
 

1958 Giresun doğumlu olup, 27 yılın ardından emekli olan bir öğretmenim. Buraya üye olmamın nedeni d..