Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '18

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Çorum Bayat İleği Köyü/Tanıtım

Ulaşım:

İleği Köyü, Çorum İline 94 km, Bayat İlçesine, ilçenin batısından çay yolu takip edilerek gidildiğinde 9 km, Belören Köyü üzerinden gidildiğinde ise takriben 14 km. uzaklıktadır. Ulaşımda mutat araç bulunmamakta, köylüler şahsi araçları ile çevre köylere ve ilçe merkezine ulaşabilmektedir. İlçeden ise Çorum ve Ankara’ya düzenli saatlerde araç bulunabilmektedir.

Köken:

İlk ve yakın bölgelerden gelen yerleşiklerinin, Oğuzların Kayı Boyundan geldiği bilinir. Köyün en eski yerleşikleri 'Kavaslar' ve ‘Dinigücükler*' olarak bilinen ailelerdir. Daha sonra köye başkaca yerlerden diğer soylar da gelerek köy bugünkü etnik yapısına ulaşmıştır. Mevcut Etnik Yapıya Dair kısmında bu durum açıklanmıştır. Kavaslar, Dinigücüklerden de önce köyün ilk toprak ağaları olarak rivayet edilmektedir. Hatta ilk zamanlarda; Dinigücük dâhil diğer sülaleler; Kavaslar sülalesinin hizmetinde bulunmuş, sonradan duruma göre kopmalar olmuştur.

Asilerin (Kavaslar) bir kısmının, bugün de aynı piyasanın daha yoğun olduğu İstanbul/Tahtakale bölgesinde esnaflık yaparken,  İskilip’e deri ticareti yapmak üzere geldikleri rivayet edilir. İskilip ile ilgili bağlantıyı Okculardan (Dinigücük) evli 1907 doğumlu Halim  (Efendi Ağa-1907-1997) ve Ömer Asiler’in (1929-2015) yoğunlukla İskilip'te geçen hayatı nispeten doğrular niteliktedir. 1958 yılına kadar idari olarak zaten köy, Bayat ile birlikte İskilip’e bağlıdır. Yine bir kısım Asilerin Bayat'ın Kamiller Mezrası ile ilintili, hatta buradaki soyadlarının da Katırcı olduğu bildirilmiştir. Asilerin bu kısmı diğerlerinden Aliağalar/İmamlar olarak ayrılır? Ayrıca, ülke genelinde Kavaslar sülale ya da soyadına rastlanılmıştır (bizde olduğu gibi soyadı farklı, ancak sülale adı olarak tarafımca Eskişehir/Seyitgazi Ayvalı köyünde rastlanıldı). Kelime anlamları; genel olarak, elçiliklerde ya da konsolosluklarda çalışan, özel giysili koruma görevlisi ve Osmanlı Döneminde, önemli bir makamı ya da o makamdaki yöneticiyi koruyan silahlı görevli olmasının yanı sıra başkaca anlamları da olan Kavasın, köyümüzdeki sülale adı ile ilgisi bilinmemektedir. Ayrıca, kökeni köyde olup, yine bugün Bal ve Balcıoğlu olan (Önceki soyadı, Deli: olasılıkla bir tür Osmanlı süvari sınıfından adını almış olmalıdır) ailenin de İskilip ile ne zaman kurulduğunu bilemediğimiz bir bağı vardır.

Dinigücüklere (Okcular) ilişkin birkaç bilgi toparlanabilmiştir. Yine Okcu soyadına da ülke genelinde rastlanabildiği ve komşu ilçe Çankırı başta olmak üzere Konya ve Eskişehir’de tarafımca bu soyadına rastlanılmıştır. Hatta Eskişehir/Beylikova İlçesinin, Okcu Köyü de vardır, sakinlerinin çoğu da Okcu soyadını taşır.

Dinigücükler; adını 'Dinigücük' lakaplı bir adamdan alır. Dinigücük isminin kalması hikâyesi de ilginçtir. Osmanlının son zamanlarında Dinigücüğün oğlu askerdedir ve gelini ile birlikte yaşamaktadır. Kanun kaçağı olan 3 kişi bu adama sığınırlar; adam bu kaçaklara iyi bakar yiyecek ve kalacak yer verir. Her türlü köy işinde de bu adamları kullanır. Onlara yardımcı olmasının sebebi de zaten, yararlanma amaçlıdır. Ancak ilerleyen günlerde kanun kaçakları, bu adamın gelinine askıntı olmaya başlar. Gelini bu durumu kayınpederine söyler ve adam onlara her akşam olduğu gibi yine yemeklerini vermesini ister gelinden. Gelin hiçbir şey olmamış gibi yemeklerini verir. Gece olduktan sonra adam bu 3 kaçağı 3 çam ağacına bağlar ve diri diri yakar. Bundan itibaren de lakabı artık Dinigücük olacaktır.

Dinigücük Soyuna ilişkin diğer bir hikâye de şöyledir: Bu soyun en eskilerinden bir şahıs, ölen babalarının mirasını paylaşmak isteyen kız kardeşini (bacısını) keserek öldürür ve bu olaya şahit olan diğer kardeşleri tarafından: sen Dinigücük müsün, n'aptın böyle? denerek hayıflanılır. Dolayısıyla bu adamdan türeyecek sülale, bu olay sebebiyle 'Dinigücükler' olarak kalır. 

Yine Dinigücüklere ilişkin bir başka anekdota göre de, köyün üst kısımlarında bugünkü adıyla 'büyük ve küçük düz' mevkileri ile köy mezarlığının olduğu yer ve çevresinde tarım yapılabilecek birçok alanların 'Bayatlıların' tarlası olduğu, zamanla Dinigücüklerin çirkef ve asi davranışları sonucunda Bayatlılar buralardan sürülüp çıkarıldığı, tutunamadıkları anlatılır. Hatta bir kadından bahsedilir ki, Bayatlılara; 'kendimi kağnının ardına bağlar, perişan ederim, suçu da ütünüze yıkarım!' diyerek tehditte bulunmuştur. Bütün bunlar, Dinigücük menşeine, aksi, uzlaşması zor kişiler olarak bilinme olarak yansımıştır. Değişen ve gelişen dünyamızın liberal havası Dinigücüğü de zamanla etkilemektedir. Köydeki diğer sülalelere ilişkin dikkat çekici hikâyeler araştırılmaktadır.

İleği Köyünün en eski yerleşiklerinden biri olan Okcuların Orta Asya'dan Karadeniz'in kuzeyine göç ettikleri, önce Çanakkale üzerinden Anadolu topraklarına yerleştikten sonra, Kastamonu'nun Tosya ilçesine, oradan da köyün bugün idari olarak halen bağlı bulunduğu Bayat ilçesi Yoncalı (eski adıyla Lapa) köyüne yerleştikleri rivayet edilmektedir (Bayat ilçesinin de önceden Kastamonu'ya bağlı olduğu bilinmektedir). Burada ise Nuhçuoğulları olarak anılmışlardır.

Yoncalı (eski adıyla Lapa) Köyünde bir müddet ikamet eden Okcular, Kalabalık olmaları itibariyle muhtarlık konusunda nüfuz sahibi olmuşlardır. Ancak, bir müddet sonra muhtarlık, köyün başka bir yerleşiği olan Kargaoğullarına geçmiştir. Durum böyle olunca Okcular, 'b*k yiyen kargaya da mı laf düşürüp, lafını dinleyeceğiz?!' Kılavuzu karga olanın burnu b*ktan çıkmaz! diye hayıflanarak köyü terk ederek bugünkü İleği Köyüne yerleşmişlerdir. Okcuoğullarının köye yerleşmeleri, sülalenin bazı mensupları tarafından adeta fetih gibi anlatılmaktadır. Köyün bir kısmının bir gece gibi kısa bir sürede teslim alındığı abartılı bir şekilde anlatılmaktadır.

*Dinigücük, dini küçük söz öbeğinin yöresel ağızda yuvarlanmış halidir. Dini küçük de adından da anlaşılacağı üzere acımasızlık/merhametsizlik ile ilişkilendirilebilir.

İleği Köyü gidiş güzergâhında bulunan ve Geç Helenistik Erken Roma Dönemine tarihlendirilen Kapılıkaya Kaya Mezarı ve bununla ilişkili olabilecek ardılı Hristiyanlık kültürü izlerinden anlaşıldığı kadarıyla köyde bir zamanlar Hristiyanların da Türkler buraya gelmeden önce yaşadığı düşünülmektedir. Köyde Osmanlı zamanında Hristiyanlık dönemi bir kilise olduğu bilinmektedir. Fakat şu an kilise tamamen ortadan kaybolmuştur. Kilisenin bulunduğu yer ise halen Kilise mevki olarak anılmaktadır. Hatta köyün ismi eski zamanlarda kilisede görev yapan Papaz Leyli adındaki kişiden kaldığı rivayet edilmektedir. Ancak bu rivayet zayıf bir ihtimaldir. Çünkü bu yazının köy adının kökeni kısmında değinildiği üzere, eski ve yeni Türkçede İleği kelimesini çağrıştırır ‘ilgi’ kelimesi ile köyün adının bağlantılı olabileceği daha akla yatkın gelmektedir. 1530 tarihli Çorum Livası haritasında ilçemiz Bayat (o zamanlar karye/köy) ile birlikte; Belviran (Belören), Kuşu (Yeşilçat), Demürci (Demirciler), Kalınpelit, Şeyhler (Yenişıhlar), Eymirşah (Emirşah), Evci (Müstecep, İmamoğlu, Taşlık), Kunduzlar (Kunduzlu) ve köyümüzün (İleği) adına da rastlanır.

Köy Adının Kökeni:

Olasılıkla bugünkü manasıyla ilgi kelimesinden türemiş olmalıdır. Asya Hun ve Karahanlı hükümdar adlarında da geçen İlek adı ile aynı anlama geldiği düşünülmektedir. İleği ismi, ilgi (alaka), ilik/iliklemek kelimeleriyle ilişkili olmalıdır. Bir Türk Uygarlığı olan Karahanlılar Tarihine bakıldığında, bilinen 3 (üç) hükümdarın ön/adında İlig kelimesi kullanılmıştır. Buradan hareketle; İleği için birleştirici, bağlayıcı anlamları çıkarılabilir.

Köy, sosyolojik açıdan da farklı köylerden insanların gelip birleşmesiyle oluşmuştur. Ayrıca, köye yeni yerleşen bir aile, köylüler ile hemen karışıp kaynaşabilmektedir. Ayrıca İncir yetiştiriciliğinde meyvenin tutup gelişebilmesi için ilek meyvelerindeki çiçek tozlarının ilek arıcığı tarafından incire taşınması gerekir. Bunun gerçekleşebilmesi için erkek ağaçlardaki ilek meyvelerinin dişi incir ağaçlarına asılması işlemine ilekleme denir. Bu da bir anlamda birleştirme, aşılama, kaynaştırma anlamı taşımaktadır.

Tüm bu örnekler, İleği'nin kelime anlamı hakkında, "birleştirici" olabileceği yönünde fikir vermektedir. Bir zamanlar ismiyle müsemma bir köy! Birleştirici bir yanı var. Ayrıca Osmanlı Tahrir Defterleri kayıtlarında ‘Emelgi’ [Emel(k)g(c)i] = Emekçi olarak adı geçen köy de yüksek ihtimal İleği Köyü olmalıdır.

Köyde zamanla sülaleler tekrar şekillenmiştir. Ancak köyde yaygın soyadları sırasıyla şu şekildedir: AK (oldukça azalmış durumda), ASİLER (nispeten baskın), ÇINAR (Dinigücüklere içgüveysi gelen kişi üzerinden, tek bir aile ile temsil ediliyor), KABAKCI, KARAKULAK, KÖROĞLU, OKCU (nispeten baskın), YANIK, YERLİ (tükenmiş durumda). Her ne kadar Yerli soyadı bir göbek öncesine kadar devam ediyorken bugün tükenmiş olsa da adından da anlaşılacağı üzere köyün en yerleşiğinin bu sülale olduğu düşünülür.

Köydeki Sülale İsimleri şu şekildedir: Kavaslar (Asiler), Dinigücükler (Okcular), Camgözler (Kabakcılar); bu sülaleler kendi içinde de alt gruplara ayrılır. Örneğin; Dinigücükler (Okcular) bugün farklı sülalelerden şu gruplardan oluşur: Emirler, Eyüpaliler, Hasangil şeklindedir. Diğer sülalelerden olan Kozalaklar (Karakulak), Çürükler (Köroğlu), Esetler (Yanık), Ak ve Yerli kendi özelindedir. 

Mevcut sülaleler bu şekilde olsa da, Milli Mücadele Dönemi Şehitlerimiz bölümünde görüleceği üzere, bilinenden farklı olarak Deli Mehmet Oğulları ve Aşçıoğulları sülale adına da rastlanılmıştır.

Sosyal Hayat:

Köy sosyal hayatına dair en renkli ve spesifik unsurlar düğünlerde kendini gösterir. Düğünlerimizde Çorum folkloruna özgü 'ağırlama' ve 'yelleme' olarak bilinen halaylar çekilir; bazı köy seyirlik oyunu sahneleri (köse, deve ve kızlar bu oyundaki bazı karakterler) canlandırılır. Köyde muhabbeti bol bazı eski kulağı kesikler, Meddah ve orta oyununu hatta Cem Yılmaz'ı bile aratmazlar…

Mutfak:

Köyde mutfak kültürüne dair İç Anadolu mutfak kültürü hâkimdir. Çorba: keşkek aşı, toygalıaş, tarhanaaşı, katıklıaş, sütlüaş tatlısı ve yemeği, bulguraşı, çiğirdeğaşı... Yemek: bamya, ıspanak, yırtma (bağ yaprağından), kabuk ve dene fasulye, nohut, patates, göktopalak, patlıcan, madımak, erişte-mantı, çilbir (soğandan), sarma (lahana ve bağ yaprağı)... Salata: domates salatası, patates kavurması, turp kavurması... Tatlı: malak (buğday unu ve pekmezle yapılır), gül baklavası, kabak tatlısı, pelte... vb. çorba, yemek, tatlı ve salatalar köye özgü yöresel damak tadı zevkiyle yapılır. Özellikle köyde, domates mevsimi çıktıktan sonra, tarhana çorbası ve domates salatası (çoban salatası) çok sevilerek tüketilir.

Bundan yaklaşık 15-20 yıl evvel köyde; elma, armut, ayva gibi meyveler; domates, salatalık, patates gibi sebzeler yoğun miktarda üretilmekteydi! Bu gün ise söz konusu ürünlerin verimi düşmüştür. Bu duruma büyük oranda susuzluk, bağ-bahçelerin bakımsızlığı, göç vb. sebebiyet verirken, diğer sebepler henüz araştırılıp ortaya konmamıştır. Kısacası; köyün ana geçim kaynakları arasında yer alan tarım ve hayvancılıktan elde edilen üretim durma noktasındadır. Bu noktada her İleğili bu durumla alakalı ne yapılabilir? sorusunun cevabını aramalıdır. Genç veya proje destekli birkaç çiftçimiz kısmi profesyonel metotlarla üretim yapma çabasındadır. 

İklim ve Bitki Örtüsü:

Köyün iklimi; coğrafi bölge olarak Karadeniz iklimi etki alanında olmasına rağmen köyde yazlar sıcak ve kurak kışları soğuk ve kar yağışlı geçen karasal iklim hâkimdir. İç Anadolu ve Orta Karadeniz tipi iklim ve bitki örtüsü hâkimdir. Köy ve çevresi orman ve mera alanları yer yer meşe ve çam ağaçları ile kaplıdır. Bu haliyle bir dağ-orman köyüdür. Ayrıca nispeten fazla olmamakla birlikte yemişen, alıç, kuşburnu, kızılcık vb. ile kaplıdır. Bahçelik alanlarda ise elma, armut, ayva, iğde, kiraz, ceviz vb. ağaçları ile kabak, lahana, marul, patates, domates, nispeten patlıcan, çilek, fasulye gibi meyve - sebze yetiştirilmektedir. Yukarıdaki paragraflarda bahsedildiği üzere meyve ağaçlarında ve sebze bitkilerinde genel olarak verim oldukça düşüktür.

Yıllara göre nüfus verileri:

Sayım Yılı / Kişi Sayısı

2017: 148 (Erkek: 74 – Kadın: 74)

2016: 156 (E: 78 – K: 78)

2015: 164 (E: 84 – K: 80)

2014: 180 (E: 93 – K: 87)

2013: 207 (E: 104 – K: 103)

2012: 222 (E: 109 – K: 113)

2011: 246 (E: 119 – K: 127)

2010: 260 (E: 126 – K: 134)

2009: 307 (E: 147 – K: 160)

2008: 320 (E: 160 – K: 160)

2007: 379 (E: 187 – K: 192)

2000: 460 (E: 207 – K: 253)

1997: 408 (?)

1990: 520 (E: 220 – K: 300)

1985: 525 (E: 225 – K: 300)

1965: 546 (?)

1935: 337 (?)

1840: 7 hane, 35 kişi

1576: 36

Milli Mücadele Dönemi Şehitlerimiz (Bilgisine Ulaşılabilen):**

Adı / Baba Adı / Lakap-Sülale / Doğum Yılı / Savaşılan Cephe / Şehadet Tarihi

Osman / Mustafa / Deli Mehmet Oğulları / 1884 / Çanakkale / 1915

Sadık / Osman / Kabakcı Oğulları / 1887 / Çanakkale / 29/05/1915

Himmet / İbrahim / Kabakcı Oğulları / 1897 / Garp Cephesi (İstiklal Savaşı) / 10/11/1921

Ramazan / Ömer / Aşçıoğulları/ 1896 / Garp Cephesi (İstiklal Savaşı) / 31/08/1921

**Bilgiler, Çorum/Bayat Kaymakamlığı Şehitlerimiz ve Gazilerimiz Arşivinden Alınmıştır (Her ne sebeple olduğu bilinmez, bugün bu arşive ulaşılamıyor. Yakın zaman Şehitlerimiz arşivi mevcut). İsimler, e-Devletteki Soyağacı ve Milli Savunma Bakanlığının uygulamasından da bir ihtimal takip edilebilir.

Muhtarlık yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları:

Seçim Yılı / Muhtar

2004: Halil Yanık – halen

1999: Ahmet Asiler

1994: Ahmet Asiler

1989: Bilal Okcu

1984: Bilal Okcu

1974: Sadık Okcu

1969: Sadık Okcu

1959: Rıza Asiler

1950: Ethem Asiler

Eğitim Sağlık vb.:

Köyde, birkaç yıl önce, ilk beş yıl eğitimi için çoklu sınıf eğitimi veren, kâgir tek kat binalı iki derslikli, 1-2-3-4-5. sınıfların birlikte eğitim gördüğü, sobalı eğitim veren, zorunlu hizmet süresi 6 yıl bir ilkokul vardı. Ancak giderek nüfusun azalmasıyla, birkaç öğrenciye düşen öğrenci sayısı nedeniyle tamamen taşımalı sistemle ilçeye gidilir. Stabilize okul bahçesi içerisinde mini bir çocuk parkı mevcuttur.1856 yapımı bir ahşap karkas içi sonradan tadilat edilmiş beton mimari cami bulunmaktadır. Ancak ne yazık ki, belki de yeterli cemaat olmadığından, uzun yıllardır imam ataması yapılmamıştır. Köyün içme suyu ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı veya sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol, 2016 yılından itibaren soğuk döküm asfaltlıdır. Köy içi kilit parke taşı döşelidir. Olası bir yangına karşı korunma sistemi mevcuttur. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Ayrıca; köyün en eski yapısı olabilecek köy camiinin 1856 Osmanlı Islahat Fermanı yıllarında yapıldığı bilgisine ulaşılmıştır.

Mevcut Etnik Yapıya Dair:

Köydeki nüfusun bir bölümü oluşturan Kabakcı ve Okcu soyadını taşıyanlar Yoncalı’dan (Lapa), Yanık soyadını taşıyanlar, Kuruçay’dan, Asiler soyadını taşıyanlar İskilip’ten, Köroğlu soyadını taşıyanlar, Emirşah’ndan, Horoz ve Kara soyadını taşıyan İleği’nin Horozlar mahallesindekiler ise Bayat’ın çeşitli köylerinden küçük aileler halinde gelen topluluklardır. Nispeten az olmakla birlikte başka aileler de zamanla köye yerleşmişlerdir. Köyün ilk yerlileri bugün YERLİ ve AK soyadını taşıyan ve köyde tek bir haneye kadar düşen iki aile olduğunun düşünüldüğünü tekrar belirtelim. Bu konu ilgililerce araştırıldıkça ortaya konacaktır.

Geçim Kaynağı:

Osmanlı dönemi Bayat ve çevre köylerinin meslek dağılımını inceleyen bir çalışmada, köyümüzden iki adet amele/işçi kaydına rastlanmıştır. Bu durum bugün de hemen hemen geçerlidir. Şöyle ki köy halkı geçimini, erkek aile üyelerinin mevsimlik inşaat işçiliği yapması ve tarım-hayvancılık ile sağlamaktadır. Köy her yıl göç verdiği için hem nüfus azalmakta hem de tarım ve hayvancılık gerilemektedir. Ancak söz konusu ekonomik uğraşlar yeterli olmadığından erkekler yaz aylarında şehir merkezinde ya da dışında inşaat sektörüyle uğraşmaktadır. Bunun için devlet ve halk destekli çözüm yoları aranmalıdır.

İleği Köyü Türbesi:

Köyün yaslandığı yamacın üst kısmında, yaklaşık bir dönüm arazi üzerinde meşeliklerin içerisinde, iki yatırın yer aldığı İleği Köyü Türbesi adıyla bilinen bir türbe bulunmaktadır. Türbenin girişinde solda bulunan yatırın Horasan ermişlerinden Mehmet Efendi, ileri kısımda mescide yakın konumlanmış yatırın ise yine Horasan ermişlerinden Yaşar Baba olduğu bilinmektedir. Yaşar Baba daha baskın bir karakter olmakla birlikte, bölgede doğum kültü ile ilşkilendirilir. Çocuğu olmayan ya da doğup kısa sürede ölen çocukların ailelerince burada adak adanır; dua edilir. Köyde, erkek çocuklarında özellikle Yaşar ve nispeten Mehmet isimleri yaygındır. Bugün itibariyle söz konusu türbenin çevre ve peyzaj düzenlemesi İl ve İlçe Özel İdareleri marifetiyle yaptırılmış; mescit ve müştemilatı, lavabo-WC, ahşap oturma bankları, mini kamelyası, buz gibi soğuk, bal gibi tatlı Göyünükbeleği suyu, her türlü mutfak eşyası (KENDİN PİŞİR KENDİN YE! VE TEMİZLE! Kuralı) ile özellikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçilerini beklemektedir. 

Mürsel OKCU / murselokcu@yandex.com

  • Basılı ve Elektronik Kaynaklar:
  • Bacı, R. (2015). Çorum-Bayat/Çay Köyü Osmanlı Temettuat Defterleri. (?): Bilinmeyen Yayıncı.
  • Bacı, R. (2016). Çorum Sancağı'nın İskilip Kazasına Bağlı Bayat Nahiyesi'nin İdari Statüsü ve 19. yüzyıl Ortalarındaki Sosyo-Ekonomik Yapısı. (Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı= Yayımlanmamış Y.L.) Kütahya. Erişim Tarihi: 08/02/2019.https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp
  • Bacı, R. (?). Osmanlı Dönemi Bayat Nahiyesi'nin İdari ve Sosyo-ekonomik Yapısı (1844-1845). Çorum: Bilinmeyen Yayıncı.
  • Şahin, K. Ş. (2016). Çorum Bayat İlçesinin Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemindeki İdari Durumu. International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS). Erişim Tarihi: 08/02/2019.http://dergipark.gov.tr/download/article-file/338510.
  • Şahin, K. Ş. (?). Çorum Bayat İlçesi Tarihi (Nüfus ve Temettuat Defterleri). Ankara: Sinopsis Yayınları.
  • Özaydın, A. (2001). Karahanlılar. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Cilt: 24; sayfa: 406, Erişim tarihi:18.12.2015/http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=d240406.
  • Uçakçı, İ. (2013). Oğuz Boyları (Çorum, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Çankırı Yöresi'nde Oğuz Boyları Aşiret, Oymak, Cemaatler). İstanbul: Bilgeoğuz Yayınları.
  • İlgili Linkler:
  • http://www.corumbayat.gov.tr/
  • https://corumbayat.bel.tr/
  • http://www.egitimhane.com/ilegi-ilkokulu-o975248.html
  • https://tr-tr.facebook.com/ilegikoyu.corumbayat
  • https://www.habercim19.com
  • http://ilegiilkokulu.meb.k12.tr
  • http://ilegikoyu.blogcu.com/corum-bayat-ilegi-koyu/1172973
  • https://www.ilkokullar.com/corum/bayat/ilegi-ilkokulu/7006
  • http://www.nufusune.com/9326-corum-bayat-ilegi-koy-nufusu
  • https://tr.wikipedia.org/wiki/İleği,_Bayat
  • https://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=242180

 

 
Toplam blog
: 10
: 781
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1986 tarihinde Çorum/Bayat İleği Köyü'nde doğdum. İlkokulu İleği'de, ortaokul ve lise öğrenimimi ..