Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '11

 
Kategori
Söyleşi
 

Çözüm herkes için spor

Çözüm herkes için spor
 

Yarım asırı aşan bir süredir, Türk Sporunun içinde, sporcu, eğitici, yönetici ve bilim adamı olarak çalışıyorsunuz. Sizin de içinde bilfiil bulunduğunuz bu son elli yıllık süre içinde Türk sporunun en önemli sorunlarını, çözümlerini ve gelişimini kısaca açıklayabilir misiniz? 

 

Temel sorun; uzun süre için planlanmış ve sürekli geliştirilen bir ulusal spor politikamızın olmamasıdır. Bu durum, büyük ihtimalle sizin de ifade ettiğiniz gibi şarklı davranışımızın sonucudur. 

Böyle bir politikada spor organizasyonunun üst düzey verim (performans) sporunda aşağıdaki konuları da içermesi gelişimi hızlandıracaktır: 

 

- Çağdaş tesislerin yapılması ve bunların ulusal düzeyde ve uluslararası düzeydeki organizasyonlarda rantabl olarak kullanılması önemlidir. Sevindirici olan devletin ve müteahitlerin bu konuda kendilerine düşeni son on yılda çok iyi gerçekleştirdiklerini görmekteyiz. Türkiye birçok spor dalında en üst düzeyde sportif organizasyonları gerçekleştirmiştir. Bu durum federasyonları, antrenörleri ve sporcuları motive ederken, birçok spor dalında çıtayı yükseltmiştir. Beklentimiz büyük organizasyolara olanak verecek tesislerin yanı sıra, daha küçük ve çok amaçlı çalışma tesislerin de yapılmasıdır. 

 

- Yetenekli genç sporcuların seçimi ve bunların eğitimi konusunda ne yazık ki ülkemizde sistematik ve bilimsel bir organizasyon yoktur. Bu nedenle yetmiş dört milyon nüfusu temsil edecek zenginlikte bir sporcu alt yapımız bulunmamaktadır. Bu konuda birçok federasyonun ve kulübün kendilerine göre oluşturduğu rastgele düzenlemeler var. Ancak bunlarda günü birlik uygulamalardır ve bizi şimdiki düzeyin üzerine hızla çıkarabilmesi mümkün değildir. 

 

- Olimpiyatlar, dünya şampiyonaları gibi büyük organizasyonlara (başarılı olma durumunda ülkeyi onurlandıracak) katılmaya karar verirken spor dallarının iyi seçilmesi ve özel hazırlıklarına olanak sağlamak gerekir. Olimpiyatlarda dağıtılan madalya sayısı, programa alınan yeni spor dalları nedeniyle artmaktadır. Bir çok ülke bu konuda kendi stratejilerini gerçekleştirirken bizim bu konuda bir çalışmamızın olmadığını görüyoruz. 

 

- Hareket ve antrenman bilimindeki, spor tıbbındaki, teknolojideki hızlı gelişimlerin takip edilmesi (bu konuda internet, uluslararası kongreler, nitelikli antrenörlerin ve sporcuların transferleri büyük olanak sağlar), çalışmaları optimize edecek teknolojiyi kullanabilecek personelin yetiştirilmesi gerekmektedir. 

 

Herkes İçin Spor konusundaki önerilerimi daha kısaca özetleyeceğim: 

 

Eğer spor tanımlandığı gibi insan yaşamına olumlu etkilerde bulunuyorsa bundan neden yalnız gençler, neden yalnız yetenekliler ve sağlıklı kişiler yararlanmalı? Uzun süredir gelişmiş ülkelerde bu sorunun cevabı ya da gereği onların spor ve sağlık politikalarında yer almıştır. Bu durum bizde de gerçekleştirilebilirse, sosyokültürel değişimimizi olumlu yönde gerçekleştirecek; tribünlerde oturan, küfür eden, olay çıkaran ve edilgen toplum olmaktan kurtaracaktır. 

 

Bu düşüncelerin hayata geçirilmesi bizdeki gibi güya özerkliği tanınmış (spor yönetiminde demokratikleşme ölçütü olarak görülmekte) bir Herkes İçin Spor Federasyonu ile mümkün değildir. Toplumun spor yapabileceği alt yapının oluşturulması, bu organizasyonda görev alacakların eğitimi, programların hazırlanması, kamu kuruluşlarının hazırlanması gibi birçok hazırlığın devlet tarafından gerçekleştirilmesi ön plana çıkar. Daha demokratik ve ekonomik yönden gelişmiş ülkeler bunu başlangıçta böyle bir anlayışla gerçekleştirmiştir. 

 

Aktif sporcu olarak, hangi kulüplerde hangi sporları yaptınız? 

 

Mersin’de önce Göksu Spor, sonra da Erdemli Sporda futbol oynadım. Gazi Eğitim Enstitüsünü kazanınca Ankara Güneş Spora transfer oldum. Fakat Gazi Eğitimdeki hocalarımızdan bazıları Güneş Spor’da oynamamı istemediler. Bunun üzerine Ankara birinci ligindeki Gazi Eğitim Sporda basketbol oynamaya başladım ve takım kaptanlığına dek yükseldim. Askerlikte paraşütçülüğün yanı sıra, yine basketbola da Muhafız Gücü’nde oynamaya devam ettim. 

 
Toplam blog
: 81
: 702
Kayıt tarihi
: 21.11.08
 
 

Nazmi Öner 1946 yılında Burdur’un Bucak İlçesine bağlı Seydiköy’de doğdu. Seydiköy İlkokulu v..