Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Çözüm için umut var mı?

Çözüm için umut var mı?
 

Hatırlayalım!
Yakın zamanda ne oldu da birden “Kürt Sorunu” hadisesinin çözüm enstrümanları dillere dolanmaya başladı?
Cumhurbaşkanı “Önümüzdeki günlerde Kürtlerle ilgili ilginç ve güzel gelişmeler olacak” demişti.
Umutlar pompalanır ve bir süre sonra birde bakarsınızki her şey “fos” çıkmış.
Daha önceki dönemlerde de birçok defa tanık olduğumuz umut pompalamalarının sonuçları alenen ortadadır.
Oysa şu noktayı atlamamak esastır.
“Türkiye Cumhuriyetinde Kürt Sorunu konusundaki siyaseti belirleyen yegâne kurum yüksek askeri bürokrasidir.”
Yüksek askeri bürokrasinin geleneksel söylemi ise bellidir.
“Kürt Sorunu diye bir sorun yoktur.”

Şayet bir dizi demokratik açılımlar söz konusu olacaksa ve batılı ölçekte demokratik bir düzenin kurulması yönünde arzu edilen bir şeyler hayata geçsin yönünde bir istek varsa, kuşkusuz askerin rejim üzerindeki vesayeti kalkmalı ve “Kürt Sorunu” hadisesinde rejimin siyasi kanatlarının aktif hale gelmesi şarttır.

“Kürt Sorunu” nun önemi yadsınamaz ve emperyalist dünyanın ağa babalarının gözünü diktiği bir alandır.
Özelikle ABD başta olmak üzere diğer emperyal güçler, sorunu kendi çıkarları doğrultusunda ele almakta ve her ne şekilde olursa olsun, sorunu dilediği gibi manipüle etmekteler.
ABD’nin arzu etmiş olduğu yegâne ittifak İsrail, Türkiye ve Güney Kürtler’nin uyumudur.
Bu üçlü sac ayağı birbiri ile uyum halinde olursa, ABD, Ortadoğu’da sağlam bir şekilde ileri karakollarını güçlendirmiş olacaktır.
Bu yüzdendir ki ABD’nin en fazla istediği şeylerden birisi de, Türkiye’nin, her ne pahasına olursa olsun “Kürt Sorunu” nu çözmesidir.
Kürt korkusunu yenmiş bir Türkiye, ABD için Ortadoğu’nun hemen yanı başında bulunmaz bir nimettir ve Ortadoğu’da muhtemel savaş planlarının da bir parçası haline gelecektir.

Türkiye’de var olan siyasi kanatların da ABD’nin bu istekleri ile uyum içerisinde olduğu ortadadır.
Lakin siyasi kanatların olaya bakışı bu yönde olsa da, askeri bürokrasiye karşı sıkı bir irade gösterebildiklerini de söyleyemeyiz.

O halde hemen bu planlar ekseninde atılan adımlara bakalım.
Türkiye bu planlar ekseninde Irak’taki Kürt yönetimini tanır mı?
Ve yine Türkiye, içeride PKK’yı bertaraf etmek adına “Genel Af” yönünde bir adım atar mı?
Veya bu alanlarda bir adım atılabilir mi?
Barzani ve Talabani PKK’nın silah bırakmasını sağlayabilir mi?
Hatırlayacak olursanız, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak’a giderken, uçakta gazetecilere “Kürdistan” kelimesini telaffuz etmişti ve hemen ardından “Kürt Konferansı”nın toplanacağını söylemesi bu planların ilk adımları halini almıştı.
Kürt Konferansından beklenende PKK’ya “Silah Bırak” çağrısı yapmaktı.

Obama’nın ziyaretininde arka planında yatan ana nedenlerden birisini oluşturmuştu “Kürt Sorunu”.
Planlardan bahsedildi ve Obama, DTP eş başkanı Ahmet Türk’le de bir görüşme yaptı.
Obama’nın görüşme sonrasında kamuoyuna vermiş olduğu mesaj “çözüm için adım atın” olmuştu.
Obama ziyaretini yaptı ve “çözüm için adım atın” dedi ama hemen ardından Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ geniş bir gazeteci ordusuna akademik bir üslupla, neyin en olması gerektiğine dair açıklamalar yaptı.
Askeri vesayet rejimini bir güzel kutsadı ve hemen ardından yüksek askeri bürokrasinin geleneksel söylemini dile getiriverdi “Kürt Sorunu yoktur” dedi.
Genelkurmay Başkanının konuşmasından hemen sonraki gelişmeler malumunuz.
13 ilde DTP’ye dönük geniş kapsamlı operasyonlar başladı ve adına “PKK operasyonu” dendi.
DTP’li onlarca parti yöneticisi tutuklandı ve gördük ki “Kürt Sorunu”n da çözüm bir başka bahara kaldı.
Nitekim 29 Nisan 2009 günkü konuşmasında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ çözümsüzlük tavrını alenen dile getirmiş ve askeri bürokrasinin tavrının ne olduğuna dair bilinen gerçeklerinin altını bir kez daha çizmiştir.

Sonuçta, başta da ifade ettiğim gibi her daim pompalanan umutlar yine fos çıkmıştır.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..