Çözüm insan!

Bundan yaklaşık 22 ay öncesiydi. Yine bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrasıydı. 

http://blog.milliyet.com.tr/Uye/UyeBlogGiris/index.htm?BlogID=361773  işte bunları yazmıştım. 

Ne yazacağımı düşünürken aklımdaki cümlelerin bir kısmı tanıdık geldi. Baktım.. söylemek istediklerimin kısmen bu yazıda olduğunu anımsadım.

Şimdi herkes kendince bir çözüm üretecek. Başbakan devreye girsin denecek, yöneticiler konuşmasın denecek, yabancı hakemler yönetsin denecek, maç günü sıkıyönetim olsun, futbolculara ahlaklı olmayı öğretsinler, hapis cezaları katı şekilde uygulansın vs vs bir sürü öneri dolaşıp duracak birkaç gün kulaklarımızda..

Sonra herkes kendi formasını tekrar sırtına geçirecek..

"Efendim Trabzon yöneticileri ortamı gerdikleri gibi olaylar olurken de hiç bir müdahaleye gerek duymadılar.."

"Ama üstadım yani Volkanın yaptığı da az bişey değil"

"Ne var Volkanın yaptığında; Melonun yaptığının yanında devede kulak gibi kalıyor"

"Yahu bırakın bunları, daha dün Bursa-BJK maçlarında olanları biliyoruz"

"Bize bunun onda biri olaylar için 5 maç ceza verildi.. Ceza katlanarak verilmeli"

"Hadi ordan canım, sizin yaptığınız olaylar burda çıksaydı kimbilir kaç kişi ölürdü"

Uzat babam uzat.. Artık hiçbirimizin masum olmadığını hepimiz biliyoruz. Biliyoruz bilmesine de.. Kendi günahlarımızı ne kadar görebiliyoruz?

Sırf aşığı olduğu rengi kutsamak adına; yöneticisinin, futbolcusunun ayıbını örtmek için susmadık mı? İtiraf edebilecek yüreğimiz var mı bunları?

Kendi aleyhimize hakem hatası yapıldığında "Olur böyle şeyler, o da insan" diye yazabildik mi bloglarımızda kaybettiğimiz maçtan sonra? 

Hakemin yüzüne tüküren,  tecavüz sahnesini şampiyonluk kutlamasında "şov" diye gösteren, ırkçılık yapan, kendisine ırkçı küfürler eden rakibinin soyunu kurutmaya yeltenen, önüne geleni "selam" yerine bir akrabasıyla ilgili fantezilerle karşılayan, poposuyla top tutan, hakemin boğazına sarılan, oyundaki topa ayağı yerine başka bir topla müdahale eden, transfer zamparalığı yapan futbolcuların hepsini alkışlayan, öven, savunan bizler değil miydik? Onları havaalanında omuzlarda karşılamadık mı?

Sahaya rakı şişesini atan, kendi stadını, devletin arabalarını yakan, sahaya inip rakip futbolcuları dövmeye yeltenen, ve dün akşam gördük ki yeşil sahada konut imarına hazırlanan taraftarları; kendi aşık olduğumuz rengin en yetkili isimleri gidip karakoldan çıkarttırmadı mı? Onlara "Ben aslında şu takımı tutuyorum" dedirtmedi mi?

Yıllarca peşinden koşup kanun çıkarttıran, çıkarttığı kanuna ilk yakalanan kendisi olunca tekrar iptal ettiren; peşinden koştuğu futbolcu tarafından "çocuk gibi" diye aşağılandığı halde gidip o futbolcuyu alan, zorla hazır stada konmaya çalışıp beceremeyince ortalığı velveleye veren, mafya söylemleriyle taraftarını gaza getiren, kulübünü milyara yakın borca soktuktan sonra kaçıp gidenler bizim başkanlarımız değil mi? Biz hep bu adamlara nağmeler dizmedik mi? El üstünde tutup sırtımızda gezdirmedik mi?

Hadi 3 gün konuşun da olsun bitsin bari.. 

Sahi biz bu olayda suçlu değildik di mi? İki suçlu var zaten; Trabzonspor taraftarı ve Volkan.. Öyle mi? 

Hadi ordan be siz de..