Çözüm sorunla aynı düzlemde değildir !

Sorunlar, yaşamımızın olmazsa olmazları. Yaşadığımız sürece binlerce sorunla karşılaşıyoruz.

Çözüm getirebildiğimiz sorunlarımız, bizim için sorun olmaktan çıkınca, yani sorunumuzu çözünce rahat bir nefes alıyoruz.

Hayatımın bir döneminde bitmek bilmeyen sorunlarım yüzümden, üzüldüğüm, hayata kahrettiğim, anların sayısı oldukça fazladır.

İşte bu dönemlerde adını koyamadığım birşey fark etmiştim.

Sorunu yaşarken ve aynı anda bu sorunuma çözüm ararken, çözümü bir türlü bulamamamdı fark ettiğim durum.

Çözüm daima hiç beklemediğim bir anda geliverirdi.

Yavaş yavaş sorunumdan uzaklaşıp, odağımı değiştirip, çözümü başka bir zamana ertelediğim an'da çözüme ulaşıyordum.

Dün okuduğum kitapta karşılaştığım cümle, bana bu durumu tam olarak açıkladı.

"Çözüm sorunla aynı düzlemde değildir ! "

Evet işte buydu.

Muhtemelen bir çok insanın yaşadığı durum.

ilgimi çektiği ve ilginizi çekeceğini düşündüğüm içni, okuduklarımdan aklımda kalanları paylaşmak istiyorum sizlerle.

* * * * *

Biz sorunlar dünyasında yaşamayı tercih ediyoruz. Oysa sorunumuzun çözümü için, çözümler dünyasına girebilmemiz gerekir.

Olaylar ve karşıtlıklar dünyasında çözümle karşılaşmamız imkansızdır.

Çözüm yukarıdan (yüksek plandan) gelir, ancak sizin istediğiniz zamanda değil ! Oluş'ta yükseldiğinizde, size bulanık görünen herşey netlik kazanır. Geçit vermez dağlar gibi görünen sorunlar, kolay tümseklere dönüşür...

Dünyanın dışarıdan düzeltilebileceğine inanmak, kötülüğün kökleriyle mücadele etmeye gücü olmayan insanlığın körü körüne inanışıdır.

Düşüncede devrim yapmak gerekir !

Bir alt üst etme !

Gerçeği değiştirmek için "hayali" değiştirmek gereklidir. Bunu ancak kişinin kendisi yapabilir.

Zaman döner, böylece insan ve onun yarattığı tüm medeniyetler, geleceğe doğru ilerledikleri yanılsaması içinde dönerek ve her döngüde git gide bozularak, daima geçmişe, başladıkları noktaya geri giderler.

Dolayısıyla, medeniyetler tarihinde olduğu gibi, bir insanın yaşamında çözüm asla zaman içinde değil "dikey zamanda", yani bilinen bir zamanın dışındaki zamandadır.

Düşüncenin niteliğindeki bir yükselme de ancak böyle bir anda gerçekleşebilir.

İnsanlık ancak hiç ile sonsuz zaman arasında asılı duran an'ı yöneterek kaderini biçimlendirebilir ve olayları üstün bir düzende yaratabilir.

Ancak bunu yapabilirsek yaşantımızda her şey doğru oranlamada ve zamanlamada olması gerektiği gibi yerini alır.

* * * * *

Ben şimdi buradayım ve sorunlarımı çözüyorum.

Ancak şimdi'de yaşarsam çözüm bana gelecek, artık bunu biliyorum ve titizlikle bu öğretiyi hayatımda uyguluyorum.

Çünkü, çözüm sorunla aynı düzlemde değildir !

Sorun geçmiş veya gelecektir.

Çözüm ise "şimdide" "şu anda" mevcuttur.

Bunu şuna benzetebiliriz. Hani birinin adını unuturuz ve ısrarla hatırlamaya çalışırız, olmaz ! Bir türlü aklımıza gelmez ve deriz ki, şimdi bunu unutayım, düşünmediğim zorlamadığım an'da aklıma gelecektir... ve nitekim öyle de olur.

Düşünmeyip kendimizi zorlamadığımız an'da o hatırlamadığımız şeyi bir an'da hatırlayıveririz.

Üzerinde düşünmeyip, zorlamadığımız an'da tüm sorunlarımıza çözüm bulabileceğimize yürekten inanıyorum.

Bütün sorunlarınızı an'daki düzlemde çözebilmenizi dilerim...

Sevgiler.