Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

Çözüm ve barış süreci -2

Çözüm ve barış süreci -2
 

Kenan Evren'in Bölge valilikleri...


ÇÖZÜM ve BARIŞ SÜRECİYLE İLGİLİ OLARAK BİR ÜREKEK ve CILIZ ADIM DA KENAN EVREN'DEN...

Başlarken...

ABD'nin, Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası sorumlusu, Paul Henze, ABD Başkanı Jimmy Carter'e  şöyle bir haber uçurmuş: "Your boys have done it"(sizin -senin- çocuklar işi bitirmiş).

Bu haber medyada yer aldığı zaman , bunun gazeteci M.Ali Birand'ın uydurması olduğu söylendi...Öyle midir bilinmez ama, bunun doğruluğunun yaşanmış belirtileri de olmuştur...

Yani bloğuma başlarken şunu demek istiyorum... M.Kemal'in düşündüğü ilk süreç dışındaki tüm açılımların ABD'nin, - baskısı demeyeyeim de- özendirmesi ile başlamıştır...

Şimdi Başlayalım; bakalım Kenan Evren ne düşünmüş(!?)

1983 yılında Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "Bölge Valilikler"  Projesi ile  Atatürk'ten sonra bir girişim ile Türkiye'nin idari yapısında "Bölge Valilikleri" adıyla "eyalet" sistemini gündeme getirerek ikinci bir adım atmıştır..

Not -1 : Bir önceki bloğumda, 1921 Anayasası'nın 11.Md.'sinde öngörülen "Vilayet Şuraları" adı altındaki idari yapılanmayı hatırlayalım.

Kenan Evren bu kadarla  da kalmamış ve bir harita ile de bu projeyi gündeme sokmuştur.. Önerdiği Bölge Valilikleri şunlardı : Ankara-İstanbul-İzmir-Konya-Adana-Kayseri-Erzurum- Diyarbekir...

Ancak bu konuda hazırlanan Kararname, Turgut Özal Hükümeti tarafından reddedilmiştir... O sıralarda, Turgut Özal, sonraki 10 yılda olduğu kadar ABD ile içli-dışlı değildi.. Aslında ABD'nin bu girişimi de bir deneme mahiyetinde idi...Üstelik o sırada Turgut Özal'ın "üç-beş" kişi dediği PKK eylemleri de kamuoyunda, bir yeni dönemi gerektirecek kadar etkili değildi..

ABD, "kuyuya bir taş atmıştı"; atmıştı ama, bu taşı ne siyasiler ne de kamuoyu çıkaracak değerde bulmamışlardı... Üstelik o sıralarda da, Türkiye insanının "demokratik" gelişmişliği günümüzün çok çok daha gerisinde idi..

Bu nedenle de,Türkiye'nin, "Bölge Valilikler"  ya da "Eyalet Sistemi" ve de 1921 Anayasası'nın 11.Md."sinde öngörülen "Vilayet Şuraları" şeklindeki idari(Türkiye için oldukça demokratik) yapılara kendiliğinden geçebilecek şekilde ne bir isteği ne de böyle bir şeye gereksinimi vardı..

Not -2 : M.kemal Atatürk'ün başlattığı "Türk Devrimi" ya da bir başka deyişle  "değişim ve dönüşüm" hareketi de böyle değil miydi?  Osmanlı Dönemi'nde de Tanzimat, Islahat, Birinci ve İkinci Meşrutiyet siyasal ve sosyal değişim hareketleri de öyleydi.."Halk" tan gelen bir istek söz konusu değildi; aksine, bütün bu hareketler, "din" açısından değerlendirilmiş ve itiraz bile edilmiştir.

Öyleyse bu sistemi Türkiye'ye bir şekilde dayatmak ya da özendirmek gerekiyordu... İşte 1983'de başlayan ve giderek de artan - ya da arttırılan - PKK  terörist eylemlerinin nedeni buydu...

Ayrıca bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasında da  benzer bir durum vardı...

O sıralarda, bu coğrafyada bulunan ülke başkanlarına ve ülkenin diğer insanlara "Yakında bölgeye "Arap Baharı" gelecek deseniz; "Ooo! Ne güzel, çöllerde çiçek mi açacak" diye sevinirlerdi. 

Turgut Özal'ın, Kenan Evren'in projesini reddediş nedeni, bugün sürece karşı çıkan bir kısım siyasilerin ve de o siyasilere destek veren bir kısım halkın dilinden düşürmediği  "Türkiye'nin bölünebileceği kaygısı" idi...

Not -3 : Yukarıdaki, bugünkü insanımızın demokratik gelişmişliğini, o günlere göre  çok daha ileri bulduğum şeklindeki düşüncemi geri mi alsam acaba?

Yani o sıralarda, ülke yöneticileri de halk da aynı şeyi düşünüyorlardı... Türkiye bölünebilir...

Şimdi 10 yıl atlayalım ve TURGUT ÖZAL'a  bakalım... Bakalım değişmiş mi, ya da 10 yıl önceki Kenan Evren çizgisine gelebilmiş mi?

Olanı kabul edip , "DEĞİŞİMİ" reddetmek, doğru değildir; sürekli olarak "OLMASI GEREKENİ" düşünmek gerekir...

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..