Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '14

 
Kategori
Eğitim
 

Ç.Ü. İlahiyat Fakültesi'nde yapılan "Tam öğrenme yaklaşımı" çalışmaları üzerine bir değerlendirme 1

En yalın anlatımla, “davranış kazandırma/davranış değiştirme” olarak tanımlanın “eğitim” sonucunda bireylerde, dört tür davranış değişikliğinden en az birinin gerçekleşmesi beklenir. Bu değişmelere kalıcı, izli olması koşuluyla “öğrenme” denir (Ertürk, 1982).

Davranış değişiklikleri, diğer bir deyimle kalıcı izli değişmeler;

  1. Yapılamayan bir davranışın yapılabilir (ya da gösterilemeyen bir davranışın gösterilebilir) hale gelmesi,
  2. Yapılan bir davranışın geliştirilmesi,
  3. Kusurlu yalpan bir davranışın düzeltilmesi,
  4. Daha önce kazanılmış olan “olumsuz” bir davranışın terk edilmesi veya silinmesi’dir.

Ayrıca, bu davranışlar kazandırılırken, başkalarının etkisiyle kazanılan “olumsuz/istenmedik” davranışların en az kazandırılması ile beklenmedik “olumlu” davranışların kazanılması beklenir (Sönmez, 1991).

Davranış kazandırma, dolaysıyla “öğretim” genellikle okullarda ve sınıf denilen ortamlarda gerçekleştirilir. Davranış kazandırma ya da “öğretim” sürecinde, bireylere “istendik davranışlar” kazandırılırken, devlet ve aileler harcama yapar. Eğitimde harcanan emek ve çabaların, yapılacak çalışmalarla, kısa zamanda üretime, başka bir deyimle “istendik davranış değişikliği”ne dönüştürülerek telafi edilmesi gerekir. Aksi halde yapılan tüm harcamalar, edilen emekler ve çekilen sıkıntılar boş gider.

Bireylere “istendik davranış” kazandırmada, belli başlı beş “öğretme-öğrenme/öğretim” yaklaşımı uygulanmaktadır. Bunlar:

  1. Sunuş Yoluyla Öğretme (Expository Teaching),
  2. Buluş Yoluyla Öğretme (Discovery Teaching),
  3. Araştırma-Soruşturma Yoluyla Öğretme (Inquiry Teaching),
  4. Tam Öğrenme (Mastery Learning)’dir  (Sönmez, 1991).

Bu yaklaşımlardan en önemlisinin, “tam öğrenme yaklaşımı” olduğu kabul edilmektedir.      

Bloom’un Tam Öğrenme (mastery learning) ya da Okulda Öğrenme Kuramı adını verdiği kuram;

“Öğrencilerin hemen hemen tümünün, bir ünite içinde öğrenilecek yeni davranışların % 70-85 gibi büyük bir kısmını öğrenmiş olmaları”

Veya bu düzey bir öğrenmeyi sağlama amacını güden bir öğrenme yaklaşımıdır (Bloom, 1988).

Tam Öğrenme Yaklaşımında öğretim, her türlü teknik kullanılarak “karma” yöntemle yapılır. Bu yaklaşımın diğer üç yaklaşımdan temel farkı, her ünite ve onunla ilgili hedef davranışların, her bir öğrenciye % 70 veya üzerinde kazandırılmasıdır. Eğer % 70 veya üzerine çıkılmamışsa, eğitim ortamı zenginleştirilerek, tamamlayıcı eğitime gidilmeli, yine sağlanamıyorsa, teke tek öğretime başvurulmalıdır (Sönmez, 1991). Diğer yaklaşımlarda da hedef davranışlar % 70 veya üzerinde kazandırılabilir ama % 70 gibi bir kazandırılma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Tam Öğrenme Yaklaşımında, hedef davranışların her bir öğrenciye % 70 veya üzerinde kazandırılmak istenmesinin nedenleri;

  1. Kazandırılmak istenilen davranışın kazandırılamaması durumunda o davranışla kazandırılabilecek hedefin gerçekleşmemesi,
  2. Özellikle yüksek aşamalılık isteyen –Matematik ve Dil dersleri gibi- derslerde, konular birbirinin üzerine inşa edildiğinden, üst düzey öğrenmelerin gerçekleşememesi, olarak belirlenebilir.

Tam Öğrenme Yaklaşımı, öğretime “verimlilik-üretkenlik” açısından yaklaşarak, olması gerekene en üst düzeyde yaklaşmaya çalışmakta ve bu düzeyi ölçüt olarak belirlemektedir. Hatta bu ölçütü, -sağlık, uçuş hizmetleri gibi- geri dönüşü mümkün olmayan bazı alanlarda yüzde yüz olarak görmektedir.      

Bloom’a göre, insanlar arasında toplu öğrenmelerde gözlenen öğrenme düzeyi farklılıklarının, bireysel ayrılıkların; ek zaman ve öğrenme olanakları sağlandığında, hemen hemen tüm öğrencilerin okullarda öğretilmek istenen tüm yeni davranışları öğrenebileceği savına dayanır (Senemoğlu, 2002).

Bireylere davranış kazandırmadı, bireyin genel sağlık durumu, ön bilgileri, zeka seviyesi, güdülenme ve kendine güven gibi “iç şartlar”ın yanında, diğer öğrenciler, basılı araçlar (Büyükkaragöz, 1997), sınıfın fiziksel özellikleri, aile, rehberlik, akran grupları ve öğretmenin nitelikleri ile öğretmenin eğitim sırasında bireye sağladığı eğitim imkanları “dış şartlar” (Erden, 2001) önemli etkenlerdir. Öğretmenin nitelikleri davranış kazandırmada ayrı bir öneme sahip olup, eğitimin diğer öğeleri içindeki oranı % 60 civarındadır (Bloom, 1988).

Tam Öğrenmede rolü büyük olan öğretmenler, öğrenmeyi hem kılavuzlayan, hem de sağlayan kişilerdir. Öğretme-öğrenme süreçlerinde öğretmenlerin görevi, öğrenme şartları düzenlemek ve istenilen davranışların öğrenci tarafından kazanılıp kazanılamadığını değerlendirmektir (Fidan ve Erden, 1991). Çünkü öğretmenin öğretme ortamında kullandığı, ipucu, pekiştireç, öğrenci katılımı, dönüt ve düzeltme (biçimlendirme-yetiştirmeye dönük değerlendirme) ile öğrenci başarısı arasındaki ilişki “anlamlı” ve önemli bulunmuştur. Bu nedenle öğretmen, her ünitenin sonunda biçimlendirme ve yetiştirmeye dönük değerlendirme yapmalıdır. Sonuçları her öğrenciye bildirmeli, eksikleri tamamlamalı, yanlışları düzeltmelidir (Sönmez, 1991).

Yine Bloom’a göre insanlar arasındaki öğrenme düzeyi farklılıklarının temel nedeni, doğuştan getirilen özelliklerden çok, okullardaki öğrenme-öğretme özellikleriyle, diğer çevresel faktörlerdir.

Bu faktörlerden; zeka, öğretmenin kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik durumu, öğretme-öğrenme etkinlikleriyle doğrudan değiştirilemeyecek etkenlerdir.

Fakat öğrencilerin; ö n öğrenmeleri, ilgisi, tutumu, başarılı olabileceğine olan inançları, öğretim hizmetinin niteliği gibi özellikler, okullardaki “öğrenme-öğretme süreci” yoluyla değiştirilebilen değişkenlerdir.

Böylece öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıkları en aza indirilebilir ve eğitim sistemleri de seçici ve eleyici olmaktan çıkarılarak, okullar öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmesine yardım eden kurumlar haline getirilebilir (Senemoğlu, 2002).

Hemen hemen bütün öğrencilerin, okulların öğretme amacını güttüğü tüm yeni davranışları öğretebileceği görüşü üzerine temellendirilmiş olan Tam Öğrenme Yaklaşımının temelinde;

Öğrencilere planlı ve tutarlı bir eğitim hizmeti sağlanır, öğrenme güçlükleriyle karşılaşanlara yerinde ve zamanında yardım edilir, onlara önceden kararlaştırılan yetkinlikte öğrenmeleri için “yeterli zaman” verilir ve onlar için anlamlı bir “tam öğrenme” ölçütü belirlenirse, hemen hemen tüm öğrencilerin yüksek bir düzeyde öğrenebileceği, düşüncesi yatar.

Yaklaşımın başarılı olmasındaki başlıca etken ise, öğrencinin süreç boyunca sürekli güdülenmekte ve öğrenme güçlüğü ile karşılaştığı her yer ve zamanda sürekli olarak ona yardım edilmekte olmasıdır (Bloom, 2002). Başka bir deyimle öğretim hizmetinin niteliğidir.

Eğitimde, “etkinlik” ve “verimliliği” en üst düzeye çıkarmaya çalışan Tam Öğrenme Yaklaşımı’nın üç değişkeni vardır. Bunlar;

1-Öğrenci Nitelikleri (bilişsel giriş davranışları, duyuşsal giriş özellikleri),

2-Öğretim Hizmetinin Niteliği (ipuçları (işaret)), öğrenci katılımı, pekiştireç, dönüt ve düzeltme (biçimlendirme ve yetiştirmeye dönük değerlendirme),

3-Öğrenme ürünleri (öğrenme düzeyi ve çeşidi, öğrenme hızı, duyuşsal ürünler)dir (Senemoğlu, 2002).

Tam Öğrenme Yaklaşımında, Öğretim ya da Öğretim Hizmetinin Niteliği olarak adlandırılan ikinci değişken çok önemlidir. Çünkü Giriş Özellikleri yanında, Öğretim Hizmetinin Niteliği de olumlu olduğu zaman Öğrenme Düzeyi ve Niteliği yükselmekte ve öğrenciler arasındaki başarı farkları en aza inmektedir (Senemoğlu, 2002).

Öğretim Hizmetinin Niteliğini, dört temel faktör olan işaret (ipucu), katılma, pekiştirme ve dönüt-düzeltme (biçimlendirme ve yetiştirmeye dönük değerlendirme) oluşturmaktadır.

İşaret (ipucu); öğretme-öğrenme sürecinde, öğrenciye neyi öğreneceğini, bunları niçin ve nasıl öğreneceğini gösteren mesajların tümüne işaret (ipucu) denir. Bunlar sözlü olabileceği gibi olay ya da varlıklar, kaynaklar, yardımcı kitaplar da olabilir. Öğrenme ortamında nitelikli işaretler kullanmanın öğrenme düzeyinde (1) ss’lık artış sağladığı görülmüştür.

Katılma; öğrencinin istenen davranışı kazanması için kendine sağlanan işaretlerle, belli bir düzeyde açık ya da örtük olarak etkileşmesi ve bu çabayı, davranışı kazanıncaya kadar devam ettirmesine denir. Katılmada, işaretlerin uygunluğu, pekiştirmenin yerinde ve zamanında yapılması, düzeltme etkinliklerinin yerinde yapılması önemli bir yer tutar.

Pekiştirme; davranışın tekrar edilme sıklığını arttırma işlemi olup, etkili kullanılması durumunda öğrenme düzeyi (1,2) ss yükselmektedir.

Dönüt ve Düzeltme: Dönüt, öğrenciye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında verilen mesajların bütününe; düzeltme ise, eksiklerin tamamlanması, yanlışların doğrulanması işlemine denir.

Dönüt ve Düzeltme, öğretim hizmeti niteliğini ve öğrenme düzeyini belirleyen en önemli öğedir. Çünkü sınıf ortamında öğreticinin her öğrenci ile etkileşimi eşit olmadığı gibi, işaretler, katılma ve pekiştireçler de  -daha önce belirtildiği gibi- her öğrencinin iç koşullarına göre anlam kazanır ve öğrenme düzeylerinde farklılıklar gözlenir. Bu nedenle, öğrencilere kazandırılmak istenen davranışların hangilerini tam, hangilerini yetersiz öğrendikleri ya da hiç öğrenemediklerini ve öğrenmeme nedenlerini belirleyerek, her öğrencinin eksik ve yanlışlarının düzeltilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Başka bir deyimle, dönüt ve düzeltme etkinliklerinin yapılması gereklidir (Senemoğlu, 2002).

Çünkü dönütlerin; yönlendirici, güdüleyici ve pekiştirici olmak üzere üç temel işgörüsü vardır. Öğrencilerin sorduğu sorulara verdiği yanıtlar karşısında “doğru, tamam, eksik, yanlış” gibi sözcükler yönlendirici dönüt olup, bunlardan “doğru, tamam” gibi dönükler öğrenilenlerin pekiştirilmesinde güdüleyici rol oynar. Değerlendirme sonucunda yüksek not verilmesi ise pekiştireç görevini görür (Sönmez, 2003).   

Dönüt alıp düzeltme yapmanın en etkili yollarından biri, her ünite sonunda İzleme Testleri uygulayıp değerlendirme yapmaktır. İzleme Testleri, her ünitede kazandırılmak istenen tüm davranışların ne derece kazandırılmış olduğunu yoklayan testlerdir. İzleme Testleri sonuçlarına göre, düzeltme etkinliklerini planlamak mümkündür. Düzeltme etkinlikleri sırasında, öğretimin bireyselleştirilmesi ve böylece Tam Öğrenme sağlanabilmektedir (Senemoğlu, 2002). 

Tam Öğrenmeyi gerçekleştirmek isteyen bir öğretmen, öğretim sürecinde; ipucu (işaret), pekiştireç, kullanabilir, öğrenci katılımı, sağlayabilir, yer yerdönüt ve düzeltme yapabilir. Fakat dönüt ve düzeltmeyi her öğrenci için kullanması, klasik sınıf ortamında mümkün değildir.

Çünkü dönüt ve düzeltme yapabilmek için, her ünite sonunda “biçimlendirme ve yetiştirme”ye dönük değerlendirme yapılması, diğer bir deyimle İzleme Testlerinin uygulanması gereklidir.

İzleme Testlerini, sınıf ortamında; her üniteden sonra uygulamak, değerlendirmek, önceki ünitelerle birlikte eksik ve yanlışlara verilen cevapları tekrar değerlendirmek ve sonucu yine her öğrenciye bildirmek, sınav ve öğrenci sayıları dikkate alındığında, hiç de mümkün değildir.

 İşte bu amaçla;

-Tam Öğrenmeyi sağlayabilecek ve

 -Bilgisayar/internet ortamında sınav yapabilecek,

-İşlevsel bir bilgisayar programının nasıl yazılacağı,

-Programın Tam Öğrenmeyi sağlayıp sağlayamayacağı,

-Programın öğrenme üzerinde “etkili” olup olamayacağı ve

-Uygulamanın yapıldığı öğrenciler tarafından “Nasıl algılandığı?”

sorularına cevap aranmış ve Eğitim ve Bilgisayar Bilimlerini içeren, disiplinler arası bir bilgisayar programı yazım çalışmalarına 1998-1999 Öğretim yılında başlanmıştır.

Günümüz eğitiminde Sanal Üniversiteler ve Web Tabanlı Eğitim-Öğretim Sistemleri önemli oyuncular olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde birçok üniversite ve kurum Web üzerinden sanal eğitim yapmakta ve bu konudaki çalışmalarını devam ettirmektedir. Web tabanlı eğitim sistemlerinin sahip olması gereken en önemli özelliklerden biri Sınav Sistemleridir. Bu amaçla geliştirilmiş ve kullanılan birçok sınav sistemi bulunmaktadır.

Ayrıca Çevrim İçi Uzaktan Eğitim Sistemleri içerisinde bütünleşik olarak bulunan Çevrim İçi Sınav Sistemleri de vardır. Bu sistemde; doğru yanlış, çoktan seçmeli, yazılı, eşleştirmeli, sayısal cevaplı gibi farklı sınav türleri desteklenmekte ve sınavlar eş-zamanlı (tüm öğrenciler aynı zaman aralığında) veya eş-zamansız (öğrenciler farklı zamanlarda) olarak tasarlanabilmektedir.

Web tabanlı eğitim sistemleri tasarlanırken üzerinde durulan konular genellikle eğitimin teknolojik unsurlarıdır. Bu amaçla geliştirilen sistemler, son zamanlarda internet ortamında da yerini almaya başlamıştır.

Çukurova Üniversitesi’nde de,1998 yılı sonlarında başlatılan, öğretim elemanlarının sınav yapma, değerlendirme, öğrenci performansını izleme ve sınav istatistiklerini üretme konusunda karşılaştıkları güçlükleri giderecek ve Çevrim-İçi Sınav yapabilecek, web tabanlı, işlevsel bir sınav yapma ve değerlendirme sistemi geliştirilerek, 2002-2003 Öğretim Yılında uygulamaya konulmuştur.

Sınav sistemi ile sınavların bilgisayar laboratuarında, öğretim elemanlarının kontrolünde ve internet ortamında yapılması planlanmıştır. Bunu gerçekleştirmek için bir sunucu bilgisayar hazırlanmış ve sistemin çalışması için Windows 2000 İşletim Sistemi kullanılmıştır.

Öğrencilerin numaraları ile birlikte verilen şifrelerle sisteme girişleri sağlanmaktadır. Sisteme giren öğrenciler sınavları olabilmektedir. Bir sınava giren öğrenci aynı sınava girememekte, sınavı bitiren tekrar sınav ortamına dönememektedir. Ayrıca sınava giren öğrencilere ait tarih ve saat bilgileri tabanlarına kaydedildiğinden, öğrencilerin sınav esnasında yasal olmayan yollara başvurmalarına karşı önlemler alınmaktadır.

Bir derse ait sınavlar; ünite bazında, ara sınav ve yarı yılsonu sınavı şeklinde uygulanabilmektedir. Sınavlarda toplam soru sayıları, hangi üniteleri kapsayacağı ve ağırlıklarının neler olacağı öğretim elemanı tarafından belirlenmektedir. Ayrıca öğrencilere yöneltilen soruların aynı ve farklı olması gibi seçenekler de mevcuttur. Sınav süresi önceden belirlenen soru başına zamana göre toplam soru sayısı bazında sistem tarafından yapılmaktadır. Süre bittiğinde sistem otomatik olarak sınavı sonlandırarak değerlendirme işlemi yapmakta ve sonuçları öğrenciye iletmektedir. Öğrenci sınav sonucunu öğrenebildiği gibi sınıf sıralamasındaki konumunu da görebilmektedir.

Sınav modülü, “Tam Öğrenme” yi gerçekleştirmek isteyen öğretim elemanlarına da kolaylıklar sağlamaktadır. Bu yöntemde, ünitelere ait sorular belirlenmekte ve öğrenciler her üniteden sınav olmaktadır. Bu yöntemde öğrencinin yapamadığı sorular, bir sonraki sınavda tekrar karşılarına getirilmektedir.

Sınav Modülünde;

-Sınav sonucunda başarı-başarısızlığın belirlenmesi,

-Soruların güçlük derecelerinin belirlenmesi,

-Soruların ayırt edicilik derecelerin belirlenmesi,

-Sınıf başarı istatistiklerin belirlenmesi,

-Öğrenci performansının sınıf ortalamalarına göre karşılaştırılması,

-Öğrencilerin ve sınıfın başarı-başarısızlık grafiklerinin sunulması, sağlanmaktadır.

Değerlendirme Sonuç Modülünde;

-Öğrencilerin ünitelerde cevapladıkları soru sayıları,

-Soruların kaç tanesini doğru, kaç tanesini yanlış cevapladıkları,

-Kaç sorunun boş bırakıldığı,

-Ünitelerden aldığı puanlar,

-Her üniteye ait hangi soruların doğru, hangi soruların yanlış cevaplandırıldığı,

-Toplam; soru sayısı, yanlış sayısı, boş soruların sayısı ve puan,

Görülmekte, ayrıca yazıcıdan çıktı alınabilmektedir.

Ünite Başarı Görüntüleme Modülünde;

- İstenilen herhangi bir üniteye ait öğrenci başarı listeleri, en yüksekten, en düşüğe doğru gösterilmektedir.

Bu modül, öğrencinin, o ünite için sınıftaki durumunu göstermesi açısından önemlidir.

Bireysel Durum Görüntüleme Modüllerinde;

Öğrencinin kendisine ait tüm verilere ulaşabileceği bu modülde;

-Girilen ünite sınavlarına ait ortalama,

-Sınıfın genel ortalaması,

-Genel sıralamaya göre bulunulan konum,

-Ünite numarası,

-Üniteye ait cevaplanan soru sayısı,

-Doğru cevap sayısı,

-Yanlış soru cevap sayısı,

-Boş bırakılan soru sayısı,

-Ünite puanı,

-Ünite ortalaması,

-Ünite standart sapması,

-Öğrencinin o ünitede bulunduğu sıra,

-Öğrencinin üniteler bazında başarı durumu,

-Öğrencinin üniteler bazında, sınıf ortalamasına göre, başarı eğrisi, görülebilmektedir.

Kıyaslamalı Durum Görüntüleme Modülünde;

-Bu modülde öğrenciler, dağılımlardaki yerlerini aritmetik ortalama ve standart sapmaya göre grafiksel olarak görüntüleyebilmekte ve yorumlayabilmektedirler.

Yöneticinin Kullanımına Sunulan Modüllerde; 

 Bu modül yardımıyla sisteme giren yönetici ve öğretim elemanları;

-Ünite listelerine,

-Ünitelere ait başarı listelerine,

-Seçeneklerin analizine,

-Soruların güçlük derecelerine,

-Soruların ayırt edicilik derecelerine, ulaşabilmektedirler (Yenilmez ve Koçak, 2003).

Sonuçta hazırlanan Bilgisayar Programı ile öğretim elemanlarının zamanlarının çoğunu harcadıkları sınav uygulama ve değerlendirme çalışmaları otomatik ve çok kolay hale getirilmektedir. Sorular da standart hale getirilerek, eğitim süreci iyileştirilmeye çalışılmaktadır.              

Geliştirilen buweb tabanlı, işlevsel sınav programı ile çok kısa bir eğitimden sonra öğrenciler,

kendi kendilerine, çevrim-içi sınav yapabilecek ve sonucu görebilecek duruma gelmişlerdir.

Ayrıca bu sistemle, Tam Öğrenme gerçekleştirilmeye, doğabilecek sorunlar belirlenip giderilmeye çalışılmış ve araştırmacı tarafından okutulan (4) tane Eğitim Bilimi dersinde, internet-bilgisayarla Tam Öğrenme çalışmaları yapılmıştır. (Devam edecek)

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..