Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '17

 
Kategori
TV Programları
 

Çukur Dizisinde Kadının Adı Yok!

Çukur Dizisinde Kadının Adı Yok!
 

Evet, burası Türkiye!

Sevgiyle anmak isterim Duygu Asena’yı, merhum yazar “ Kadının Adı Yok!” adlı kitabını yazdığında yıl 1987 yılını gösteriyordu. Kitap adı ile bile yüzümüze altılan kocaman bir yumruk etkisi yaratmıştı. Aradan yıllar geçti ve Türkiye hala bir öykü yaşıyor “Kadının Adı Yok!”.

Gerek siyasi gerek toplumsal olarak bir kadının erkeğin gölgesine sığdırmayı düşünen canım ülkemin bu sorunu Çukur dizisinde sıklıkla karşımıza geliyor. Çukur dizisinde Sultan Koçovalı karakteri bazılarına çok abartılı geliyor. Oysaki biraz etrafınıza dikkatlice baktığınızda bir sürü Sultan Ana göreceksiniz.  Kocası yokken evde sözü kanun yerine geçen o kadar çok kadın var ki bu toplumda. Erkeğin işini kolaylaştırmak için doğmuş ve büyütülmüş o kadar çok kadın…

Sultan Ana bağlı olduğu evin kurallarını koyan adamın evin içindeki “Keyfinin kahyası”dır!

Erkeğin her şeye hakkı varken onun hiçbir şeye hakkı yoktur! Fazla soru sormaz, yorum yapmaz, işini yapar Sultan Ana. İşi çocuk doğurmak, büyütmek, erkeğin kurallarını korumak, erkeği hiçbir konuda aç bırakmamaktır.

Sevdasını bile erkeğinin istediği ölçüde yaşar!

Şimdi tekrar bakın etrafınıza, bu topraklara bakın ve Sultan Anayı anlayın. Hiçbir abartı olmadan evin içinde gölge gibi yaşayan kadınları hatırlayın! Yeni jenerasyon kızlarımız “Sena” karakteri gibi anlamaz Sultan Anayı çünkü o başını alır gider, oysa Sultan Ana toplumca olduğu yere öyle çakılmıştır ki her özgürlük çağrısı bir kopuştur, her kopuşta tıpkı bir ağacın kökünü sökmek kadar can yakıcıdır.

Gökhan Horzum’un kaleminden izlediğimiz Çukur dizisinde karakterler birer psikoloji kitabı kalınlığında anlatıldığındandır bazı izleyiciler bu karakterleri pek inandırıcı bulmuyor ya da çok abartılı buluyor. Oysa Sena karakterleri kendince süsledikleri hayatın dışına çıkınca bu topraklardaki gerçeğin aslında Sultan Ana olduğunu hissedeceklerdir.

Toplum evrilirken aralara sıkıştı Sultan Analar ve biz onları hepten hiçe sayan kişilikler olduk!

Hayatta hiçe sayılmadan yaşamanız dileği ile…

Duygu Asena (1946-2006)

19 Nisan 1946 yılında İstanbul’da doğan Duygu Asena, İstanbul Üniversitesi Pedagoji Bölümü’nü bitirdi. Asena, “Kadınca”, “Onyedi”, “Ev Kadını”, “Bella”, “Kim”, “Negatif” dergilerini yönetti. Milliyet gazetesinde başladığı köşe yazarlığını Cumhuriyet ve Yarın’da sürdürdü.

İlk kitabı “Kadının Adı Yok”la adını duyuran Duygu Asena, geniş bir okur kitlesine ulaştı. Ancak “Kadının Adı Yok”, 1998’de müstehcen bulunarak yasaklandı. Yayınına 2 yıllık dava süreci sonunda izin verilen kitap, yönetmen Atıf Yılmaz tarafından filme alındı.

Asena’nın diğer kitapları ise, “Aslında Aşk da Yok”, “Kahramanlar Hep Erkek”, “Aynada Aşk Vardı”, “Paramparça” bulunuyor.

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://www.facebook.com/eceeryazilari

https://www.facebook.com/dizisin

 https://www.facebook.com/EceERFanClub

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..