Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '16

 
Kategori
Güncel
 

Cuma Gecesi ve Sonrası

Cuma Gecesi ve Sonrası
 

15 Temmuz 2016 gecesi bu ülkenin  tarihindeki yerini aldı!

Ne oldu?

 Cuma akşamından beri yaşadığımız tam bir karmaşa ve bu durumda  neler olup bittiğini kavramak için elde sağlıklı verilere, bilgi ve belgelere sahip değiliz.

Hiçbirimizin şu an bir şey bildiğini düşünmüyorum. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak  ve hele de böyle puslu havalarda  bundan sakınmak, çok dikkatli olmak gerek.

 Mutlaka bu ülkede ve dünyada bu olayın asıl amacının ne olduğunu bilenler var ama biz çok  sonra anlayacağız!

Ben gördüklerim ve hissettiklerim üzerine yazıyorum bu yazıyı...

Cuma gecesi, son derece acemice ve hangi amaca hizmet ettiği kuşkulu, sonuçları itibariyle çok  tehlikeli olabilecek  bir   “ kalkışma” ile karşı karşıya kaldık.

Demokrasiyie inanan ve savunan “ gerçek demokrat “ ların darbeyi istememesi ve buna karşı çıkması bir yurttaşlık bilinci ve görevidir. Darbelerin iyi sonuç vermediğini ve her bir darbenin demokratik siyaset anlayışının yerleşmesine ket vurarak ülkeyi geri götürmesine yeterince tanık olduk zaten.

Her ne kadar bu ülkede laiklik ve cumhuriyet üzerinde tehdit hissedildiğinde hep  “ biri gelip bizi kurtarsın” kolaycılığı ve pasifliği gösterildiği ve o “ bir kurtaranın” da asker olması beklentisi var olsa da bunun hem orduya hem de siyasete zarar verdiği, sandıkla gelenin, sandıkla gitmesinin bu ülkenin ve milletin hayrına olacağı gayet açıktır.

 Darbe ne kadar kötü ve ürkütücü ise, ülkeyi darbeye karşı koruduğunu zanneden bazı grupların kendilerinden geçmiş, gözü dönmüş görüntüleri de en az  o kadar ürkütücü.

 Yaşadıklarımızın etkisi altındayım hala...

O kabus gibi gecede, kanunsuz bir eylem yapıldığını, güvenlik güçlerinin iş başında oldukları söylenip, vatandaşlara can güvenliği için evde kalmaları çağrısında bulunulsa   bu kadar vatandaşımız canından olur muydu?

Aklı başında, ülkesini seven, demokrat ve sağduyulu her vatandaş hukuk devleti olmayı talep etmeli ve hukuk dışı her müdahaleye karşı çıkmalı.  Laiklik ve demokrasi sonuna kadar savunulmalı. Ancak bu millet özelliğimizi kaybetmeden,  güruha dönüşmeden olmalı!

Yazının başında da beliirttiğim üzere,  bilgi olmadan  hemen bir fikre inanmak, gaza gelip, duygusal reaksiyonlar vermek biraz genlerimizde var. O heyecanla  hemen sokağa dökülüyor, klavyenin başına oturup aklımıza geleni bir hararetle yazıyor, doğru mu değil mi bilmeden paylaşımlar yapıyoruz.  Aynısı Gezi olaylarında da oldu.

Bütün bunlar da bizi aklın yolunda birleştirmeyip, duygusallığın etkisinde birbirinden ayrılan, birbirini suçlayan kollara ayırıyor.

Bütün bu yaşanılanlardan ders çıkarılmaz, demokratik ve laik  bir hukuk devleti  olabilmek için herkes üstüne düşen sorumluluğun farkında olmaz ve gereğini yapmazsa,  Cuma gecesi  yaşanılanların tekrarından ve hatta daha kötülerinin yaşanması ihtimalinden kaygılı insanlar.

Ya da aklı başında, olaylara makul  bakmaya çalışan ve tehlikeyi kavrayan herkes bu hissiyatta diyelim.

Tek bir vatandaşın bile canı son derece kıymetli !

Ve  biz hiç de az sayılmayacak bir kayıp verdik yine bir gecede.

 Allah’a çok şükrediyorum ki, sağduyu sahibi insanlar sayesinde daha çok kaybımız yok.

Ne elinde silahla darbe yapıp iktidar olmak isteyenlerin,  ne de sokağa dökülen, linç yanlısı, vahşi, sarıklı, sakallı tiplerin yanında ya da arkasında olamayız, olmamalıyız.

Her iki grup da demokrasinin baş düşmanlarıdır, amaçları da demokrasiye sahip çıkmak değildir!

Bu girişimi püskürttük,  demokrasiyi  kurtardık havasına girmek yerine,  herkesin şapkayı önüne koyup bu ülkede demokrasiyi tehdit eden;  tehlikeye sokan düşünce, eylem ve söylemlerden ortak bir  mutabakatla vazgeçmesi  ve bu yaşanılanlardan ders alması daha doğru olur.

Ölen bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, önce yakınları olmak üzere hepimize başsağlığı diliyorum.

 Hiçbir şeyden haberi olmayıp, oraya emirle gönderilen, katledilen,  20 yaşlarındaki bu ülkenin  evlatlarına  yüreğim yanmakla kalmıyor, bu yapılan  gaddarlığa büyük bir öfke duyuyorum.

Allah’ın  bu ülkeyi bütün şerlerden korumasını, bizlere  akıl fikir vermesini ve bütün hainleri bildiği gibi cezalandırmasını  diliyorum.

 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..