Cuma Hasbıhali!

Bir imam arkadaşla sohbetimizin bir yerinde ona sormuştum.

“ Hocam, Emevîler’le Abbasîler şeriatla mı yönetiliyorlardı?”

“Tabiii!” Demişti! Bekliyordum bunu!

“Peki nasıl bir şeriattır ki bu, benim mezhebimin imamını zindanlarda çürüttüler? Zehirleyerek şehit ettiler?”

Susmuştu!

Gelelim sayfanın beri yüzüne!

Dün, Kuran’ın seçmeli ders olarak okutulmasına ilişkin görüşü sorulan Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı, “Kuran’ın; Hz. Ömer, Osman ve özellikle de Muaviye ile Yezit tarafından değiştirilmiş, yakılmış, yok edilmiş olduğunu “ ifade ederek “içkiyi haram kılan bir anlayışın aksine Aleviler, Dolu ve Dem diye nitelediği içkisini duralayarak içmektedirler ve kimi bölgelerde Cem ibadetleri esnasında da Dem olarak alınmaktadır” diyor!

“ Şimdi Kuran dersleri bizim anlayışımıza göre mi verilecek yoksa Sünni ve Şii anlayışına göre mi verilecek?” Diye de soruyor!

Ama bilmeliydi ki “Kızılbaşlık Nedir! “ başlıklı bilgilendirme yazısında yaşamını örneklediği ve Anadolu Aleviliğinin ideologu olan Şah İsmail (Şah Hatayî) Safevi Devletini kurarken destek aldığı Anadolulu Kızılbaş Aşiret reislerini daha sonra ya asmış ya da Anadolu’ya sürgün etmiştir.

Sonra ne yapmıştır?

Irak’tan getirttiği Şii Fakihleriyle ülkesinin hukuk düzenini kurmuştur.

Yani bugün İran’daki Şia’nın temelinde Şah Hatayî’nin katkısı vardır!..

Bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim!

Bir akşam mesai bitiminde eve gitmek için arabaya yöneldiğimde patronum Ali Bey fabrikanın kapısından seslendi.

“Ya nereye gidiyorsun? Gel bir şişe rakı alalım! Meze de var. Hem içeriz hem de iş planı yaparız!”

Döndüm!

Hem içiyoruz hem de fabrikanın önüne kütük ev yapmanın hesaplarını yapıyoruz!

“Koçum hemen yarın başlayalım!”

“Tamam Abi!”

Geldim eve; sarhoş sarhoş bir de plan hazırladım sabaha kadar! Belki de beş fincan neskafe içtim bu arada!

Sabah heyecanla fabrikaya geldim. Elemanlara hazırladığım listeyi verdim.

İşe başladık!

Kızı geldi öğleye doğru!

“Ali Bey nerede?”

“Mersin’e gitti!”

“Akşam kütük ev yapmaya karar verdik! Dışarıya bir tane örnek yapacağız! Ona çalışıyoruz!”

“Olur Abi!”

Malzemenin yarısını bitirmiştik ki Ali Bey geldi!

“Ne yapıyorsun Ahmet?”

“Abi kütük ev yapıyoruz ya!”

“Kardeşim sana kim dedi yap diye?”

“Abi konuşmadık mı seninle geçen gece?”

“Yahu konuştuk da hemen başla mı dedik?”

Sinirlerim boşaldı boşalacak!  Neyse, zor ikna ettim onu!

Bina bittiğinde hoşuna gitmişti tabi!..

Hasbıhal olsun diye yazdım!