Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Cuma’lardan korkuyorum!

Sessiz kalmasını sevmem bir insanın, hani suratı asıktır, normal dışı davranışlar içindedir ama ne kadar sorarsanız sorun, ne kadar gözünün içine bakarsanız bakın sessiz ve gözsüzdür!

Garip bir dışlanmışlık duygusu sarmalar insanın içini; hem kızarsınız bu haline, hem de ısrarla öğrenmek istersiniz neden diye…

Hani patlasa, sana kırgınım dese, kızgınım ya da öyle çok sorunum var ki kafam çok dağınık…

Bir şeyler oturur kafanızda, gönlünüzde; ya özür dilersiniz affetsin diye, ya savunursunuz kendinizi…

En olmadı eline, koluna dokunursunuz sessizce…

Başbakan kaç gündür ortada yok, garip bir durum elbette, sessizlik rahatsız ediyor insanı; hani yani tatile çıktı desek, gittiği yer mi saklanmak isteniliyor?

Bir ülkenin başbakanı o ülkede emin bir şekilde dolaşamıyor mu ki gittiği yer saklansın?

İlginç tabii ki…

Doğal olarak insan senaryolar üretiyor; neden, niçin, falan filan…

Hastalandı mı diye düşünüyor, mesela, yurt dışına mı çıktı felan!

Sessiz kalışların mutlaka bir sebebi olduğunu bilirim, bu nedenle referandum sonrasının sessizliğinden endişelenmekteyim!

Başbakanın sessizce kayboluşu da endişemi iyice perçinliyor elbette; şey gibi, hani yani nasıl desem, işyerlerinde patronlar radikal kararlar alırlar ve o kararların uygulamaya geçilmesi esnasında personel ile yüz yüze, göz göze gelmemek için tatile falan çıkarlar, ya da çaktırmadan yeni iş bağlantıları kurarlar ama işten çıkartılanlardan yeni iş bağlantılarını özenle saklamak isterler ki hesap sorulmasın, gibi…

Tarihsel hafızam pek zayıftır, tarihi, yani geçmişi, pek sevmememden olsa gerek; bu nedenle şu tarihte şu oldu, bilmem ne gün bu oldu diyemeyeceğim ama son yıllarda, Ergenekon tutuklamaları dahil olmak üzere, bir çok ses getiren karar ve eylemlerin nedense Cuma günlerine denk geldiğini gözlemlemekteyim!

Neden Cuma derseniz, hayırlı gündür diye diyemeyeceğim, yani en azından uygulayıcılar tarafından böyle düşünülmediğine kendimi şiddetle inandırmak istemekteyim!

Ertesi ve bir ertesi günün tatil oluşu en mantıklı açıklamadır sanırım…

Resmi dairelerin çalışmıyor olması, çalışan halkın kendi işine ve gücüne dalması, mesela çocuğunu parka götürmesi, eşi ile hafta sonu keyfi yaşaması, aile efradı ile yemek masalarında bir araya gelişleri falan ülkesel kaygıların arka plana itilmesine sebep oluyordur, kuşkusuz!

Cuma’lardan korkuyorum, hele ki sessiz geçen günlerden sonra gelenlerinden daha fazla!

Umarım benimkisi asılsız bir paranoyadır; hani yani öyledir, umarım...

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..