Cumhur’ a biraz saygı, lütfen!

Ne olur geçmeyin artık milletle dalganızı!

Ne olur rahat bırakın onu!

Millet aç, millet ürkek, millet acabalarla dolu ama siz evet siz yine kendi çocuğunuzu düşünüyorsunuz.

On altı yaşındaki çocuğunuza internet ortamında satış yapacağı imkânlara kavuşması için resmi izin veriyorsunuz. Yani, kısaca iş kuruyorsunuz, para kazanmasını sağlıyorsunuz.

Dalga geçiyorsunuz yani milletle, onların karnını iftar çadırlarında doyurduğunuz zaman, şehit ailelerine köşkte iftar verdiğiniz zaman mutlu oluyorsunuz.

Bunları da sadece ve sadece kendi egonuzu tatmin için yapıyorsunuz.

Bu yardımları, inancınızın gereklerini yerine getirerek kendinizi tatmin edebileceğiniz ortamlara sahip olmanın mutluluğu içinde yapıyorsunuz. O insanların, kısa ve orta vadede sorunlarını çözmek yerine kendinizi mutlu etmenin peşinde koşuyorsunuz.

Bir ülke ancak ve de ancak “başkalarının çocuklarını kendi çocuklarımız gibi gördüğümüz zaman düzlüğe çıkar”.

Yapmayın ağalar, yapmayın beyler… Özal’dan çok yanlış şeyler öğrenmişsiniz, Özal’dan Osmanlı gibi yaşamayı öğrenmişsiniz ancak Selçuklu’nun “önce insan” felsefesine uzak durmanıza yol açıyor bu öğrendikleriniz.

Yaratmayın şu toplumda ayrıcalıklı zümreler… Sizin çocuğunuz 16 yaşında daha meslek dahi edinmeden ticarete atılırken, bu ülkede 30-40 yıldır çalışıp 500-1000 YTL’ye talim eden insanlar var.

Girmeyi düşündüğünüz AB’de size en çok yardımı yapan Schröder’in kardeşinin Almanya’da bir kanalizasyon temizleme firmasında bilgisayar teknisyeni olarak çalıştığını bilmez misiniz?

Bir çocuğun babası, makam-mevki, servet ve unvan sahibi diye onun çocuklarının da aynı imkânlara sahip olacağı şeklindeki Ortadoğulu, Araplaşmış düşünce yapınızdan kurtularak, temsil ettiğinizi her fırsatta söylediğiniz Cumhur’u gerçekten cumhurlaştıracak ve onları gerçek anlamda Cumhuriyet kavramıyla kucaklaştıracak davranış şekilleri gösteriniz.

Gösteremiyorsanız da, artık bu ülkeye zarar vermeyiniz, artık bu ülke insanını, bu milleti 50-60 yıldır yapa geldiğiniz gibi kandırmayınız.

İçinizde biraz merhamet, biraz insanlık, biraz aydınlık varsa yapınız bunu…

Cumhuriyet’e ve de Cumhur’a yakışır bir biçimde hareket ediniz.

Bunları yapabildiğiniz düzeyde, yani, halkı ve insani ön plana çıkararak, etrafınızdakilere ayrıcalık tanımaktan vazgeçerek yaşadığınız sürece, yani, özetle Özal ve Osmanlı takıntısından kurtulabildiğiniz sürece bu ülkeyi ileriye götürebilirsiniz.

Osmanlı’nın Ortadoğulu Araplardan aldığı yaşam şekli düzgün olsaydı eğer, yıkılmazdı, bunu bir an dahi olsun aklınızdan çıkarmayınız.

Cumhur’u ve Cumhuriyeti böyle hor görmeyiniz, onları küçümsemeyiniz, onlara “nasıl olsa bugüne kadar seslerini çıkarmadılar, bundan sonra da çıkarmazlar” yaklaşım tarzıyla yaklaşmayınız.

Sonra sizin dahi tahmin etmediğiniz sıkıntılara maruz kalırsınız, Cumhur’un bir ferdi olan bendenizden demesi…