Cumhurbaşbakan..

Tayyip Erdoğan'a oy vermedim.. Daha doğrusu yaşamım boyunca bir kez oy sandığına gitmişimdir.. Oy kullanmama tercihimin sebebi ise tüm siyasilere olan tepkilerimdir.. Oy kullanmamakla vatandaşlık görevimi yerine getirmemekle eleştirilsem de bu benim duruşumdur.. Seçim sonuçlarında oy kullanmayanların oranı yükseldiğini gördükce seviniyorum çünkü farklı düşünen seçmen sayıları arttıkca hem toplumun hemde siyasilerin prespektifleri değişebileceğine ve ancak o zaman ülkenin kısırdöngü siyasi yelpazelerinin düzelebileceğine inanıyorum.. Yazıtımın girişinde Tayyip Bey'den söz etmiştim.. Evet oy kullanmadım Erdoğan'a ama Cumhuriyet dönemi Başbakanlarından bana göre siyasi duruşuyla, halka hitabetiyle en pragmatik düşüncelerini uygulayabilen Başbakanlardan biridir..

Öncelikle Tarih boyunca Kürt kökenli vatandaşlarımızla kardeşce yaşadığımız bu coğrafyada "Kürt sorunu" diye bir sorunun olmadığının altını çizmek isterim.. Bu konu ile ilgili başka bir günde geniş kapsamlı ele alınabilir.. Başbakan'ın "Kürt açılımı" projesindeki uygulama öncesi taktiğine dikkat ettiniz mi? Amiyane tabir ile elini-gözünü bulaştırmadan çözüm paketini tartışmaya ilk önceliği kamuoyu'na ve gazetelerin köşe yazarlarına veriyor.. İster şark kurnazlığı deyin, ister siyasi planlama anlayışı deyin adına, ne derseniz deyin bu bir statejidir.. Kamuoyu ve köşe yazarları tartışmaları sonucunda Sayın Erdoğan'ın çıkış yolu olarak bir haritanın çizeceği muhakkaktır... Cumhuriyet tarihimizin en önemli sorunu olarak tanımlanan "Kürt sorunu" meselesinin çözümünde kamuoyu ile birlikte çözüm araması Tayyip Bey'e siyasi getiri sağlayacaktır.. Son mahalli seçimlerinde kaybettiği ivmeyi yeniden kazanacaktır.. Yeni ivme ile birlikte Tayyip Erdoğan önümüzdeki Mart veya Nisan aylarında erken genel seçimlere yelken açacağa benziyor.. Güven tazelemiş bir Başbakan olarak Cumhurbaşkanlığı koltuğuna da talip olursa şaşırmayalım.. Dedim ya Erdoğan pragmaktisttir..