Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '14

 
Kategori
Siyaset
 

Cumhurbaşkanı kim olmalı?

Bu soruya ne gerek var, diyeceksiniz. Belli değil mi? Cumhurbaşkanı Gül de Başbakan Erdoğan da kendi aramızda konuşup karar vereceğiz,demediler mi? Kimin Cumhurbaşkanı, kimin Başbakan olacağına bu iki kişi karar verecekse seçime gerek var mı?.. Hem de seçim mitingleriyle toplum gerilmez, devletin kaynakları da seçimlerde bozuk para gibi harcanmamış olur.Geçmişte Gül,Başbakanlığı, Erdoğan’a sunmuştu; Erdoğan da Gül’e Cumhurbaşkanlığını sundu.Şimdi ,sıra Gül’de o da Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığını sunmalı ,olsun bitsin!..Rusya’da da öyle olmuyor mu? Rusya’da da Devlet Başkanlığı,Putin’ le Dimitri Medvedev arasında gidip gelmiyor mu? Ama,demokrasisi gelişmiş ülkelerde öyle mi?..Cumhurbaşkanı da başbakan da ülkelerin Anayasaları’nda belirlenen kurallara göre seçiliyor.Hiçbir ülkede,cumhurbaşkanıyla başbakan oturup cumhurbaşkanı adaylığını belirlemiyor.

BMM - Anayasada,. Kabul edilen tasarıya göre, Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek. Seçim; genel, eşit ve gizli oyla, bütün ülkede aynı günde, yargı yönetim ve denetimi altında yapılacak. 

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanmaları da sağlanacak. 

Oyların sayımı, dökümü ve tutanaklara bağlanması, açık olarak gerçekleştirilecek. 

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Cumhurbaşkanı seçimlerinin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapmak ve yaptırmak amacıyla, gerekli ilke kararları almaya, ilgili kanunlar ile bu kanunda seçimle ilgili olarak yer alan bütün süreleri gerektiğinde kısaltarak tespit ve ilana yetkili olacak. 

Cumhurbaşkanı seçimleri 5 yılda bir yapılacak. Bir kişi, en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilecek. 

Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki 60 gün; makamın herhangi bir şekilde boşalması halinde ise boşalmayı takip eden 60 gün içinde yapılacak. 

YSK, öngörülen süreler içinde seçimin tamamlanması amacıyla, seçim takvimini resen belirleyip, ilan edecek. 

Geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, genel oyla yapılacak seçimde Cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılacak. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy alan iki aday katılacak, geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilecek. 

İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde, ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılacak. 

Oylamalara tek adayla gidilmesi halinde, oylama, referandum şeklinde yapılacak. Aday, geçerli oyların çoğunluğunu alması halinde Cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. 

Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisiyle ilişiği kesilecek, TBMM üyeliği sona erecek. 

TBMM, savaş nedeniyle yeni seçimlerin
yapılmasına imkân görülmediğine karar verirse, Cumhurbaşkanı seçimi 1 yıl geriye bırakılabilecek. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilecek.

Başbakan Erdoğan, aday olursa-olacak, diye düşünüyorum-toplum daha da gerilecek. Çünkü Başbakan Erdoğan,2014 seçimlerinde,paralel yapı, inlerine gireceğiz, şerefsizler… Sözlerini dilinden düşürmemiş;  CHP ve MHP’nin de bu paralel yapıyı destekledikleri, miting alanlarında üstüne basa basa söyledi. Oysa 11 yıl, devleti birlikte yönetti. Bir dediklerini iki etmedi. Her dediklerini de yaptığını Ne dediniz de yapmadık, sözüylepekiştirdi. Erdoğan, muhalefet partilerin başkanları Kılıçdaroğlu’na ve Bahçeli’ye; Malatya’da, Belediye Meydanı’nda düzenlenen mitingde: Adi, seviyesiz, karakter yoksunu.. sözleriyle aşağıladı. Bugüne değin hiçbir seçimde böyle aşağılayıcı dil kullanılmadı. 

Başbakan, Cumhurbaşkanı seçilerek tüm yetkileri elinde toplamak, kendi kararlarına boyun eğmeyenleri dışlamak, tek adam olmak istiyor. Devletin ve partisinin tek adamı olunca TBMM’sine girecekleri de o seçecek.Şimdi de milletvekillerini Erdoğan seçiyor ya… Bu şekilde seçilen milletvekili de Erdoğan’a biat etmek zorunda kalacak. Böylece yasama, yürütme, yargı, basın, ordu, sermaye, üniversiteler, gençler, tarikatlar, sivil toplum örgütleri, kamu kurumları denetiminde olacak. İşçi sendikaları, memur ve emekli örgütleri, güvenlik güçleri ona bağlanacak. Sözde demokrasilerde olduğu gibi kimse onu eleştiremeyecek. Ülkede düşünce, görüş çeşitliğine fırsat verilmeyecek. Görsel ve yazılı basında onun isteği dışında yayın yapılamayacak. Ülkede, basın özgürlü rafa kaldırılacak.

Bu durumdan  kurtulmak için demokrasiye inanmış -demokrasiyi amacına ulaşmak için araç görmeyen- insan hak ve özgürlüklerini hiçe saymayan, kendi gibi düşünmeyenleri dışlamayan, hukukun üstünlüğüne inanan, dünyayla ve kendi ülkesi insanıyla dost olan bir adayı; bu ülke, seçebilir. Böyle bir Cumhurbaşkanı, ülkeye huzur, mutluluk getirecektir

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..