Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '15

 
Kategori
Siyaset
 

Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'nu toplantıya çağırması ve Kurul'a Başkanlık etmesi...

Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'nu toplantıya çağırması ve Kurul'a Başkanlık etmesi...
 

Türkiye'de bir ilk yaşanacak...Umarız sürekli olmaz...Gerçekten "gerekli görülen hallerde" olur.


...CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ANAYASA'NIN KENDİSİNE VERADİĞİ BU YETKİYİ SIK SIK KULLANIR MI?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın,  eğer olağanüstü bir durum olmazsa, haftaya bugün,19 Ocak'ta Bakanlar Kuruluna başkanlık edeceğini açıklaması, bana göre, fazla düşünmeden yapılan tartışmalara neden oldu.

Önce, Anayasa'nın bu konudaki ilgili maddesine bakalım... Anayasa'nın, Cumhurbaşkanı'nın görevlerini ve yetkilerini açıklayan 104. maddesi şöyledir :

"Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulu'nu başkanlığı  altında toplantıya çağırmak...

Bu maddeye göre iki teknik bir de siyasi durum var.

Birinci teknik durum, Cumhurbaşkanı'nın, Bakanlar Kurulu'na, Kurul'un görev yaptığı kendi yerinde başkanlık etmesi; yani Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulu'na gitmesi...

İkinci teknik durum, Cumhurbaşkanı'nın, Bakanalar Kurulu'nu, başkanlık edeceği yere davet etmesi yani çağırması...

Siyasi durum ise, Cumhurbaşkanı'nın, "gerekli gördüğü hallerde" Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi... Yukarıda değindiğim gibi, ya Bakanlar  Kurulu'nun kendi görev yerinde ya da Cumhurbaşkanı'nın çağırdığı yerde...

Cumhurbaşkanı'nın, 104. Md.'deki diğer "görev ve sorumluluklarına ve de sorumsuzluklarına" baktığımızda, özellikle "devletin bekası ile ilgili olağanüstü durumların" Cumhurbaşkanı'nın,  "gerekli gördüğü hallerin"  içinde olabileceğini düşündürebilir... Ancak bunun "dozunun" yani "sıklığının" iyi ayarlanması gerekir...

Şimdi, ortada "fol yokken, yumurta yokken", bunun sık sık yapılacağını yani "sürekli" olacağını ileri sürerek peşinen hükme bağlamak, bana göre fazla anlamı olmayan gereksiz bir öngörmedir.

Önceki Cumhurbaşkanları, Anayasa'nın kendilerine verdiği bu yetkiyi, gerektiği gibi kullanmamaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu yetkiyi kullanamayacağı anlamına gelmez...Üstelik Erdoğan'ın kendinden önceki Cumhurbaşkanlarından farklı ve de önemli bir yanı vardır...

Önceki Cumhurbaşkanları, halkın seçtiği milletvekillerinden oluşan Meclis tarafından seçilmelerine rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizzat halkın oylarıyla seçilmiştir. Yani, Cumhurbaşkanı kullanmayı düşündüğü anayasal yetkileri bizzat halktan almıştır.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı'nın, Bakanlar Kurulu'na Başkanlık etme isteğinin,  "süreklilik" kazanmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu da söylemek mümkün değildir...i

Bir zamanlar, daha önce beş Cumhurbaşkanımız Bakanlar Kuruluna başkanlık etmesine rağmen, bazı Cumhurbaşkanlarımız için "Çankaya Noteri" dendiğini unutmayalım. Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduğu zaman, hareketsiz kalmayacağını ve Anayasa'nın kendisine verdiği yetkileri kullanacağını açıkça söylemiştir.

Buna rağmen ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yetki kullanımını abartmayacağını, gerçekten "gerekli olduğu hallerde" kullanacağını düşünüyorum...

Örneğin, bu günlerde Türkiye'nin gündemini işgal eden, "Paralel Yapı" ve "Çözüm Süreci", Cumhurbaşkanı'nın "gerekli gördüğü hallerin" içini tıka basa dolduran iki konudur.

Aksi bir hal, muhalefetin"Başbakan'ın Hükümeti görevine müdahale edeceği" şeklindeki düşüncesine haklılık verebilir... Ayrıca, bu "Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme işinin" sık sık gerçekleşmesi, Hükümetin, Başbakan'ın ve  Bakanlar Kurulu'nun "işlerini iyi yapamadığı" şeklinde de düşünülebilir... Zaten, muhalefet  partilerinin ve muhalif medyanın da beklediği budur...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kendi ayağına ve de AKP'nin ayağına kurşun sıkacağını sanmıyorum...

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..