Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '15

 
Kategori
Güncel
 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Tek adam" değil ama "İlk Başkan" olabilir...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Tek adam" değil ama "İlk Başkan" olabilir...
 

Muhtarlığı atladı,Belediye Başkanı oldu. dün Başbakan'dı, bugün Cumhurbaşkanı...Yarın "BAŞKAN"..


"ERDOĞAN, "TEK ADAM" OLMAK İÇİN BASTIRMAKTA VE SON KOZLARINI OYNAMAKTADIR"

Bu sözler, 20 Ocak 2015'te, MHP Grup Toplantısı'nda bir konuşma yapan  MHP lideri Devlet Bahçeli'ye aittir.

Nedeni de, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda(Külliye mi desek acaba?) Bakanlar Kurulu'nu toplaması ve başkanlık etmesi idi...

Tayyip Erdoğan, M. Kemal Atatürk gibi "Tek adam" olmaya özenilebilir; ama olmak o kadar kolay değildir...İsmet İnönü, bunu denedi; ama olmadı...Bu millet onun "Tek adam" olmasını istemedi...İ

Atatürk, 10 Kasım 1938 sabahı Dolmabahçe Sarayı'nda, gözlerini hayata kapayınca, İsmet İnönü," mal bulmuş mağribi gibi" hemen ertesi günü,11 Kasım 1938'de, TBMM'nde kendini Cumhurbaşkanı seçtirdi.

Bu kadarla kalmadı ve 45 gün sonra  26 Aralık 1938'de, İsmet İnönü, CHP'nin 1. Olağanüstü Kurultay'ında, "Değişmez Genel Başkan" seçildi ve kendisine "Milli Şef" unvanı verildi.

Kağıt paralardan Atatürk resminin kaldırılması ve devlet dairelerindeki odalarda Atatürk resmi yerine  İnönü'nün resimleri konması da, İnönü'nün "Tek adam"lığına yetmedi..

Ama, sanırım, İsmet İnönü'nün, Atatürk'ün, siyasi ve sosyal hayattaki izlerini silmesinin altında yatan esas neden, "Atatürk'ün gölgesinde kalmamak ve onun ağırlığı altında ezilmemek" düşüncesidir.

Ama, sonuç, İnönü'nün düşündüğü gibi olmadı; yani, Atatürk'ün gölgesinden çıkmayı başaramadı ve onun ağırlığı altında ezildi.

Bugün, Türkiye'de, Atatürk'ün yaşadığı gönüllerin sayısı, İnönü'nün yaşadığı gönüllerden çok çok fazladır...

x      x      x

"Tek adam" olmak o kolay değildir...Atatürk'e, özenilebilir, yaptıklarının arkasında durulabilir. Zaman ve zemin koşullarının uygun olduğunda O'nun yaptıklarına benzer şeyler yapmak istenebilir...

Ama, asıl olan, halkın gönlünde "Tek adam" olmaktır. Yasalarla, parti kurultaylarında alınan kararla "Tek adam" olunmaz...

Bence, Tayyip Erdoğan'ın, Atatürk Dönemi'nin ilk yıllarına, özellikle Kurtuluş Savaşı sürecine karşı değildir. Yeni Türkiye için, Atatürk'ün gerçekleştirdiği siyasi ve  sosyal değişimlere sıcak bakmıyor  olabilir; ama, Atatürk'ün, bu değişimleri uygularken gösterdiği  kararlılığı ve "otoriter" yapısını örnek alıyor... Çünkü, Erdoğan'ın kişiliği ile "otoriterlik" uyuşuyor...

Bir bloğumda şöyle bir ifade kullanmıştım : M. Kemal Atatürk, "halkçı otoriter", Tayyip Erdoğan da, üzerine biraz demokrasi parfümü sıkılmış da olsa "demokrat otoriter"dir...

Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde ilk mitingini, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı Samsun'da yapması, bu bakımdan anlamlıdır...

Atatürk'ün hedefinde, yeni bir Türkiye ve bunun için kazanılması gereken "askeri ve sosyal " bir mücadele vardı. Başardı. Önce "Tek adam" sonra da "Ebedi Şef" oldu.

Madem ki, konuyu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli açtı; biz de devamını getirelim.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da hedefinde(bu aynı zamanda Türkiye'nin hedefidir) "Büyük ve Güçlü bir Türkiye" ve kazanılması gereken "siyasi ve sosyal" bir mücadele var : "Paralel Yapı" ve "Çözüm Süreci"...

Başarır mı, başaramaz mı?

Bunu şimdiden bilemeyiz...Eğer başarırsa, Bahçeli'nin iddia ettiği gibi "tek adam" olmaz ama, Türkiye tarihine, "halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı" ve "İlk Başkan" olarak geçebilir...

Başaramazsa ne olur?

Tekrar başa döneriz.. Sanki hiç dönmedik!

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..