Cumhurbaşkanımız ve taşerona kadro meselesi

Günlerden Salı günü evimde öğle yemeği yiyorum. Televizyonda o dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu konuşuyor. Sayın başbakan öyle bir cümle sarf etti ki ‘Eyvah!’ dedim. ‘Allah devletimizin yardımcısı olsun dedim. Çünkü Sayın başbakan 720 bin taşeron işçinin hepsinin kadroya geçeceği müjdesini veriyordu. Söz ağızdan çıkmıştı bir kere… Dönüşü yoktu bu sözün.

Facebook sayfalarında taşeron işçiler sanal arkadaşlarıyla kadroya geçmenin mutluluğunu paylaşıyordu. Türkiye’de bir bayram havası yaşanıyordu. Başbakandan önceki yıllarda da Karayollarında çalışan yaklaşık 7000 taşeron işçi kadroya geçirilmişti. Tabi bunda da o dönemin ulaştırma bakanı Binali Yıldırım’ın emeği büyüktü. Akabinde o günden bu yana milletvekili, bakan, bürokrat, başbakan herkes sürekli taşerona kadro muhabbetini konuşuyor, sözünü veriyordu. Devletin işi zordu. Kolay değildi. Bu arada üniversiteliler de bu duruma tepkiliydi tabi. Bu işin içinden nasıl çıkılacak hiç kimse bilmiyor.

Bu iş şu an Ak Parti’nin başına geçecek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk zorlu meselesi. Taşerona kadro meselesi ile ilgili bu sorunu çözecek, noktalayacak da Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanımızın Allah yardımcısı olsun. Bu mesele öyle bir mesele ki ne gelini küstürmeye gelir, ne de kayınvalideyi. Orta yol, adalet terazisi ekseninde vicdan boyutunda adilce çözülmesi gereken bir mesele. Bana sorarsanız fikrimi şunu söylerim… Eğer Karayollarında çalışan yaklaşık 7000 taşeron işçi kadroya geçirildiyse bu 720 binin de hakkı. Yıllardır kamunun yükünü çekmiş olan taşeron kardeşlerimizin devlet güvencesini hakettiği düşüncesindeyim. Kadro olmasa bile devlet mutlaka onların bu emeğini ödüllendirmeli. Çünkü yıllardır Kamu bu kardeşlerimizin gölgesinde bu noktalara geldi.

Allahın izniyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ülkemizde devrimlere imza attığı gibi bu meseleyi de en güzel şekilde çözeceği kanaatindeyim.