Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '08

 
Kategori
Haber
 

Cumhurbaşkanımız ve Yaşar Kemal' e verilen en büyük ödül

2008 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve sanat Büyük ödülleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından törenle edebiyat dalında Yaşar Kemal'e verildi.

Yaşar Kemal, Türkçemizi en iyi kullanan yazarlarımızdan birisidir.

Cumhurbaşkanımız, Yaşar Kemal'in kitaplarını okumuş mudur bilmiyorum. Okumuşsa, özellikle Fransa'da bir roman olayı olarak karşılanan ve çok okunan "Yağmurcuk Kuşu" Kimsecik" kitabı ve bu seriyi de okumuştur. Yaşar Kemal'in atalarının Van'dan göçünü ve bu sırada yaşanan Ermeni olaylarını anlatan bu kitap, Kürt vatandaşlarımızı da büyük bir ölçüde ilgilendirmektedir... Bunun ne anlama geldiğini yazımın ilerleyen bölümlerinde açıklayacağım.

Cumhurbaşkanımızın Ermenistan'ı ziyareti, Yaşar Kemal'e verilen büyük ödülü de düşündükçe, bir açılım ve değişim içinde miyiz diye düşünmeye başladım !.

Şimdi, Yaşar Kemal'in adı geçen kitabından bazı bölümlere bakalım.

“Yağmurcuk Kuşu”(Kimsecik 1, sayfa 103)

“Şimdi işimize gelelim,demek Van’dan geliyorsunuz, evet yurdunuzu yitirdiniz, çiftlikleriniz, köşkleriniz,orada kaldı.Devleti Alimiz size her türlü kolaylığı gösterecektir,soylu kişiliğinizi de nazarı itibara alarak şimdi size Ermeni zengini Kendirliyan’ın on iki odalı konağını yazıyorum.Münasip mi Beyler?”

“Semail’in çiftliğini de senin üstüne yazacağım” dedi Arif Bey.

-“Sağol ama Bey. Ben Ermeni konağı , çiftliği, tarlası istemem”

“-Ne varmış, Ermeni konağı ve çiftliğinde de”...

-“ Yuvası bozulan kuşun yuvasında öteki kuş da barınamaz”

“-Kuş değil, Ermeni,Ermeni be ahmak Kürt, Ermeni Ermeni”

Yaşar Kemal’in yarı öz yaşam öyküsü niteliğinde olan bu kitap, Van’dan Çukurova’ya göçüşün öyküsünü anlattığı kitapta( s.56)

“İsmail Ağa için, <ı>Kırım Günleri,ömrünün en acı günleridir.

Cennete gitmek için, yeterli sayıda Ermeni öldürmek için , Ermenilerin peşine düşen insanların varlığını da bu kitaptan öğreniyoruz.

“<ı>Ver Ermeni’yi bana,onu öldürmeliyim ben. Cennete gideceğim. <ı>Bu Ermeni’yi de öldürürsem benim sayım tamam olacak. Cennete gideceğim ver onu bana da sevabıma gir. Ben onu Rıza’dan satın aldım.(sayıyı tamamlamak için)

1984 yılında bu kitap Fransa’da yayınlandığında, bir roman olayı olarak karşılandığını, bu roman için Y.Kemal’in en güzel romanıdır diyenler olduğunu kitabın arka tanıtım sayfasından okuyoruz.(Bu kitabın Fransa’da ne kadar sattığını, bu kitabı hangi grupların aldığını merak ediyorum)

Aynı kitapta Yezidi kıyımından da bahsediyor.

“Hiçbir Yezidi bırakmadık, çoluk, çocuk hepsini kılıçtan geçirdik”Bundan sonra seninde benimde yerim cennetlik.

<ı>

Bu kadar çok Yezidi öldüren bir Müslüman’ın yeri,Allah indinde cennet olmazda ne olur. Çok da altınları gümüşleri çıktı. Ağzına kadar iki heybe doldurduk”.

Üç kitapta tamamlanan bu seride bu ve buna benzer durumları çok görmekteyiz. Romanın kahramanı,Y.Kemal’in anlatımına göre kıyıma uğrayan, bir “ Yezidi’nin Çocuğudur.”Bu kıyımı yapanlar da ,Yezidi ve Ermenileri öldürdüklerinde cennete gideceklerine inanan, Kürtler’dir.

Y.Kemal’in kitapları bir çok dile çevrildi. Dünyada çok sayıda okuyucusu var. Bunların içinde çok sayıda Ermeni ve Yezidi olduğunu düşünüyorum.

Ben bir Ermeni veya Yezidi olsam , bu kitapları okuduktan sonra. Türkler ve Kürtler hakkında o kadar iyi düşünmem.

Bir çok ülkede Ermeni Soykırım yasaları kabul edilirken; bun da Yaşar Kemal’in kitaplarının etkisini düşünmeye başladım.

Yaşar Kemal’in kitapları, Orhan Pamuk’un o malum sözleri, bize kuşatılmışlık duygusu vermeye başladı.

Geleceğimizi de ipotek altına almış gibi gözüken bu durumlar bizi yürekten yaralamaktadır.

Şimdi bir grubun da, Ermenilerden özür dilenmeli söylemleri bu gelişmelerle birleşince, yeni bir döneme mi giriyoruz sorularını aklımıza getiriyor.

Yaşar Kemal'in Kitaplarını ondört yaşından beri okuyan biri olarak, bu gelişmeleri merakla izliyorum.

Cumhurbaşkanımızın da en büyük ödülü Yaşar Kemal'e vermiş olmasını, çok anlamlı buluyorum !

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..