Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '14

 
Kategori
Siyaset
 

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, CHP’nin tutumu

Yıllar boyu CHP ne yaptı? Önce bunu sorgulamak gereklidir? Ne kadar çalıştı?  Yıllar öncesinden bugüne?

Yurdun her bir köşesinde aydınlanma yolunda bir takım sempozyumlar, paneller, toplantılar v.s yapılır.

Çeşitli kitle örgütleri, demokratik örgütler, sivil kuruluşlar. Yapılan bu toplantılar yapıldığı o köşelerde kalır.

Bunlar CHP ile bütünleşmiş bir köprü olmuş mudur? CHP bu toplantılardan çıkan sonuç bildirgelerini kendi programlarına, siyasal kimliğine kavuşturmuş mudur?

Ya da demokratik kitle örgütleri toplantıların sonuçları ile  siyasal varlığa CHP ‘ye bir yön, katılım olmuş mudur?

Bunlar sadece birer çalışma eksenleridir. İşte böyle toplanır, güçlenirsiniz.

Veya hep yazdım, çok söylediğimi de düşünüyorum.Her milletvekili bulunduğu bölgede şehri için tüm sosyolojik ve kültürel, ekonomik ve siyasal halkın beklentilerini ve duruşlarını incelemiş tespit etmiş, bunları yani halkın duygularını, halkın CHP den isteklerini, düşüncelerini, önerilerini ortak birer maddeye dönüştürüp bir dosya ile Genel Merkeze, Genel Başkana iletmiş midir?

CHP için çalışmak ülken için çalışmak hele laik, Cumhuriyet değerlerini korumak, yükseltmek bu yollardan geçmektedir.  İşte böyle halk ile buluşur,  halk için programlarınızı oluşturur, bunları hayata geçirirsiniz. İktidar yollarını açmanın öylesine omuzlarda yükleri, görevleri vardır ki, önce CHP kurmayları görevlerini ne kadar ciddi yürütüyorlar bunlar gözetilmelidir.(benci, umursamaz tutumlardan vazgeçmelidir)

CHP kendi çizgisini bulmak yönünü çevirmek , örgütlerini, genel merkezini aynı ruh ve güçte etkileyecek bir yapı ile ortaya çıkması kaçınılmaz ve çok gecikmiştir. Çok uzun bir sürece yayılır ki, Genel Başkan ve kurmayları ne kadar çalıştılar.? Taştan kaleler ördüler içine kendilerini hapsettiler... CHP kurmayların tekelinde kaldı. Halka yüzünü çevirmedi. Dinlemedi. Seçimden seçime aday yarışı ile ortaya çıktı, anımsadığım bunlar.

Oysa ki,  Her çalışma , her çaba, her mücadele mutlaka sonuç ve duruş kazandırır...

Sayfalarda CHP istifa etsin partili, partisiz herkes düşmüş.

Pekala; Seçim olup bitiyor sonuç geleceği muhakkaktı. Kimse şaşmadan bu sonucu görüyordu. Şimdi seçim sonucundan herkesi, her şeyi fırlatmak yerine deselerdi ki, önce ki dedik yanlış anlaşıldı , dedik Logo güçlü bir logodur yanlış yorumlandı, partililerce de. Hala diyorum; O logo altındaki yazıyı çıkartırsanız Türkiye’yi dünya görüşleri  içerisinde çok güçlü temsil edecek bir logodur.

Bu denli sığ anlamak yerine önce hepimiz tüm örgütler düşünseydik.  Kararları Genel Başkana iletseydik. Hayır, yukarıdan yönetilmeye o kadar alışmış bir milletiz ki, Kılıçdaroğlu ikna edildi Ekmeleddin İhsanoğlu için karar verdi. Genel merkez tüm il başkanları buna  uydu, işte mesele burada idi.

Ekmeleddin İhsanoğlu Türkiye'de halkın tanıdığı, iletişim kurduğu, tanışık olduğu isim midir kocaman HAYIR. O halde tanıdığı onunla ilişkili olduğu kimdir Tayyip Erdoğan. Gerçektir altını çizmek gerekti. Pekala o kesim halkın tabanı Tayyip Erdoğan'ı C. Başkanlığı'na güçle taşıyan kesim halktır. Ne düşündü? Dedi ki, yazdım. Bir kez daha yazıyorum. Siz böyle mi bize karşı yani Tayyip Erdoğan'a karşı İhsanoğlu'nu çıkartırsınız? O halde biz de Tayyip Erdoğan'ı birinci turda seçer geçeriz.

Sevgili Mustafa Sarıgül  C. Başkanlığı seçim sürecinde tartışmalar yapılırken şöyle demişti, “Çatı Adayı Ortada kalır”.

Alanları gördünüz, canlı dinlediniz. Alanlar gerek diğer seçimlerde, gerekse şimdi nasıl insan sıcağı Tayyip Erdoğan yolunda idi. Örneğin İstanbul Maltepe konuşması nasıldır Erdoğan'ın? Doğrusu göz göre göre hala demek ki hala çok yanılıyorsunuz...Demek ki hala gözü kapalı gidiyorsunuz. Kesin olan şey şuydu; Tayyip Erdoğan birinci tur mevzusu olmadan C. Başkanı seçilecekti.

Şimdi herkes, her yer sayfaya bakıyorum partili, partisiz CHP yi yok etme kavgasına girmiş. İşte böyle olunca ,tutum. Sonuç değişmiyor. Ekmeleddin İhsanoğlu bir beyefendi ancak doğru bir tercih, aday değildir. Tayyip Erdoğan'a karşı aday değil, CHP  kendi programları ve ilkeleri ile sade ortaya çıkmalıydı  ki seçim mi alınır, seçim böyle hiç alınmazdı,  zaten. Ne kadar iki sığ döngünün arasında döndük. (halkı unuttuk yine)

Evet biz yukarıdan yönetilmeye, yukarıdakilerin kararlarını evet diye kafa sallamaya alışmışız ki, baştan il, ilçe örgütleri birer tespit yapıp kararları ne doğrultuda, görüşleri ne olabilir, Genel Merkeze Genel Başkana iletmemişiz. Örgütlerinize rağmen siz orada yanlış seçim alabilir misiniz? O halde baştan yapılan aday seçmeye görüşü olmayanın ancak, kendisine dayatılan adaya onayı olur, hepsi buydu...

Hiç kimse hemen istifa etsin diye Genel Merkeze yüklenmesin o halde tüm il, ilçe örgütleri tamamen her şey yeniden yapılansın...

Bir gerçektir ki; Görüşümüz şudur, şöyledir sonsuza dek ilkelidir. Ancak bilinmelidir ki, Tayyip Erdoğan bir liderdir halkı sürükleyici, etkileyicidir. Bu gerçeği reddetmek, halkın tercihini reddetmek demektir.

O halde biz nereden başlayacağız görmek gerektir.

Halkı etkileyen, taşıyan o veya bu şekilde Erdoğan elbette iktidar ise kendi görüşleri, anlayışları çerçevesinde çalışacaktır.

Halk beğenir taşır, beğenmez görevden alır, hepsi bu.

Bir takım yan çerçeveler kullanıyor mevzusu o doğal ve elindeki yetkidir.

CHP kendi programlarını, liderini, ilkelerini yönünü, yolunu , davasını çizmek zorundadır. CHP nin yöntemi kesinlikle böyle olamaz.

CHP gerek ülkede, gerekse  toplumda çok geciktirilmiştir.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..