Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Cumhuriyet Bayramı kurban olsun size...

Cumhuriyet Bayramı kurban olsun size...
 

Nerede eski 'kurban'lar ?...


Son yıllarda takvimlerde çakışan bayramlar, ülkemizde de maalesef çatışan insanların ortaya çıkmasına neden oluyorlar.

Yılbaşı ile kurban bayramı çakışmasında iki kutlamayı birarada yapmak yerine, ''Yeni yıl kutlamalarında kurban eti yenir mi?'' sorusunu sofralarımızın en önemli konuğu ve konusu yapıp, bunu da günler, aylar boyu tartışmak, sadece ve de sadece oğuzların kayı boyuna ait olsa gerek.

''İnsanların ortak bir değeri paylaşırlarken, şenlikler yaparak bunu kutlamaları'' anlamındaki bayramlardan, her seferinde nasıl oluyor da bir anda kavga ortamlarına sürüklenip tartışacak birşeyler buluyoruz, doğrusu  çok şaşırıyorum.

Ulusal, dinsel bayramlar; her birisi bu değerleri paylaşan topluluklarca kutlanırlarken, komşu kültür ya da uluslar tarafından da saygı ile karşılanıp anlayış gösterilir, yani doğrusu olması gereken budur.

Bu saygı muhakkakdır ki tek taraflı değil, karşılıklı olmalıdır. O eskiden falan şehrimizin 'Kurtuluş Günü' kutlamalarında, şehirdeki bir kaç garibanın eline biraz para sıkıştırdıktan sonra düşman uniforması giydirip yerlerde sürüklemek nasıl bir bayram kutlaması değil ise, acemi kasapların sokak ortalarında ellerinde koca koca bıçaklarla, kurban kovalamalarını da bir bayramın özüne uygun olarak değerlendirmek sanırım pek kolay olmasa gerek.

Bu sene de yine bayramı, birliğe, beraberliğe, saygıya,sevgiye değil de ayrılığa, düşmanlığa, tartışmaya, ayrışmaya çevirmenin yollarını Allah'a şükür neyse ki çok da zorlanmadan bulabildik.  

Cumhuriyet Bayramı'nı, bir 'askeri tören' havasından çıkartıp, üzerinden neredeyse bir asır geçtikten sonra artık zamanıdır deyip  çoktan olması gerektiği şekilde 'ulusal bilinçlenme' sonucu 'halkın bayramı' olarak kutlamak gerekliydi.

Artık o, 'komutanlar tribünlerde, askeri öğrenciler stadyumda' yapılan kutlama devirlerinin sadece nostaljik tadı kalmalı, cumhuriyeti sahiplenen gençler bu işin öncülüğünü yapmalılar derken, birdenbire tüm kutlamaların yasaklanması ya da belli yerlerde o da ancak izin alınarak kutlanılmasına izin verilmesi, doğrusu  herkesin aklında soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu.

Özellikle de son yıllarda, Cumhuriyetin kurucusu ile ilgili saygı sınırlarını da ciddi şekilde zorlayan eleştiriler, değerlerinin ve 'izleri'nin yavaş yavaş ortadan kaldırılmaya çalışılması derken bir anda alınan radikal bir kararla getirilen 'kutlama yasağı', tüm bunların üstüne tuz biber ekti.

'Yasa dışı örgütlerin provokasyon olasılığı dikkate alınarak iptal edilen Cumhuriyet Bayramı kutlamaları'.

Emekli bir Paşa, ''Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bir şehrimizde artık hükümetin sözü geçmiyor'' dediğinde, kendisine isyan edenler, Ankara Valisi'nin ''Teröristler ortalığı karıştıracak o yüzden iyisi mi Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamayalım'' demesi karşında, bırakın ''Sen bunu engellemek için Vali değil misin?'' demeyi, hiç ses bile çıkarmadılar. 

CHP, ''Kutlamalara ben de katılacağım'' dediğinde ise, bu kez de Ana Muhalefet Partisi'ni bölücülükle, kışkırtıcılıkla suçladılar. 

Halk, kendisini kulluktan birey olmaya taşıyan, halkın her kesimine ülke yönetiminde söz hakkı tanıyan Cumhuriyet'in kuruluşunu, sokaklarda ellerinde bayraklarla kutlayamayacaksa, o ülkede demokrasi olduğundan nasıl bahsedilebilinir?

İnsanın tüm bu gelişmelere bakıp da, ''Halkına bayram kutlama yasağı getiren bir zihniyet, ancak kendi amaçları için Cumhuriyeti kurban edip bayram yapmak istiyor olsa gerek'' diye düşünmez mi?...

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..