Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Cumhuriyet Bayramı ve anlamı…

Cumhuriyet Bayramı ve anlamı…
 

Yarın 29/ Ekim/ 2009. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 86. yılını kutlayacağız.

1.Dünya Savaşının başlamasıyla, zor günlerin eşiğine gelen milletimiz var olmak veya olmamak gibi zor bir tercihle karşı karşıya bırakılmış, yalnızlığın, yoksulluğun, açlığın işgalin acılarını yaşamış, ancak ümidini, azmini, inancını hiç bir zaman kaybetmeden var olma mücadelesini sürdürmüştür.

Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1918’de imzaladığı Mondros ateşkes antlaşmasından sonra. Ordularımız dağıtılmış, kutsal vatan topraklarımızın her köşesi işgal edilmiş, Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap durumdadır. Ancak düşmanlarımız, ülkemizi işgale başlarken yanlış hesap yapmış. ”Ezelden beridir hür yaşamış” Türk ulusunun, “Yurdunda tüten en son ocak sönmeden” hiçbir güce teslim olmayacağını, O’nun özgürlük sevdası için her şeyden vazgeçebileceğini düşünememiş ve Türk ulusun büyük önderini gözden kaçırmıştı.


Kurtuluş Savaşı günlerinde Bağımsızlık benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün, Samsun'da yaktığı bağımsızlık ve hürriyet meşalesi, anadolunun her tarafını sarmış ve yine Onun Ya İstiklal Ya Ölüm direktifi doğrultusunda, Yediden Yetmişe top yekün bir milletin iştirakiyle milli Mücadelemiz başlatılmıştır.

Gnümüzde Cumhuriyetimizin ilanının önemi giderek büyümektedir. Çünkü Cumhuriyet'ten rahatsız olan zihniyet, onu temelli ortadan kaldıramayacağını anlayınca içini boşaltmaya, anlamsız bir cümle haline getirmeye çalışmaktadır.

Belki de sırf bu nedenle Cumhuriyeti gençlere iyi anlatmak ödevimizdir.

Türkiye Cumhuriyeti etnik kökeni ne olursa olsun, dini inancı ne olursa olsun vatandaşını koruyan bir anlayışla kurulmuştur. Dünyamızın ekonomik krizle boğuştuğu şu günlerde. Yurdumuzu parçalamak isteyen Sevr sevdalıları, Cumhuriyet düşmanları olacaktır. Bu düşman; bölücü olabilir, bu düşman işbirlikçi olabilir, bu düşman, iç ve dış destekli olabilir. Hatta Atatürk'ün gençliğe hitabesinde dediği gibi,

“İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.”

Eğer bugün Atatürk’ün gençliğe hitabesinde yaptığı uyarıların bir kısmı önümüzde gerçek olarak duruyorsa, bunda çocuklarına Cumhuriyet'i iyi anlatamayan bizlerin, çeşitli nedenlerle susan aydınların payı büyüktür.

İstiklal savaşı ve öncesini iyi incelediğimizde yine de vaktin geç olmadığı ortadadır. Yarın Cumhuriyet bayramı. Eğer bu bayram gününü Atatürk'ün işaret ettiği hedefe ulaşmak için bir başlangıç yapabilirsek gerçek değerini kazanacaktır. Hepimizin Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.

Çarşamba, 29 / 10 / 2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..