Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Cumhuriyet Bayramımızın kutlanmasına neden izin verilmedi?

Cumhuriyet Bayramımızın kutlanmasına neden izin verilmedi?
 

Bu yıl önce düşmanı ülkemizden kesin kovduğumuz savaşın anısına kutladığımız “Zafer” bayramımızı, sonrada ülkemizin tarihinin en görkemli günü olan Cumhuriyet bayramımızı AKP hükümeti, devletimiz ve milletimizin bölünmez bütünlüğü içinde kutlamamızı engelledi.

Sebep olarak teröre verdiğimiz kurbanlar ve Van depremi gösterildi. Ancak bu sebeplerin hiç de inandırıcı olmadığı ortadaydı. Zira bayram kutlamalarını iptal edenler, kendileri düğünde eğleniyordu. Bu da insanlara sakın olaki gösterdiğimiz nazereti gerçek sanmayın mesajı idi. Kaldıki Ulu önder ölüm döşeğinde bile ulusun bayram kutlamalarının bütün coşkusu yapılmasını emretmişti.

Şimdi insanlar merak ediyor. Acaba bu bir başlangıç da yasaklar giderek genişleyerek devam mı edecek. Kuşkumuzun sebebi iptal edilen bayram törenlerinin Mustafa Kemal ve ekibinden bir noktada intikam alınırken diğer noktada da alınan emirlerin yerine getirilmesi gibi bir düşüncenin oluşmasına neden olmasıdır.

AKP nin referans noktalarını bilenler bir intikam duygusunun normal olduğunu düşünebilirler. Yıllar içinde ülkedeki Türkler nüfus olarak azınlığa düşmüş, ne olduklarını kendilerinin bile zor tahmin ettiği ama asla Türk olmayan bir çoğunluk oluşmuştur. Tamam. Yasal olarak hepsinin nüfus kağıdında T.C uyruklu yazıyor ama durumun hiç de öyle olmadığını herkes biliyor. Göğsünü gere gere ben Türküm, diyemeyenler iktidardır. Her ne kadar onlara oy verenlere sorsanız çoğu Türküm diyecekse de, bunu mümkün mertebe sessiz söyleyeceği kesindir.

Şöyle bir soru sormak mümkün. Acaba sırf bu yüzden iktidar milli değerleri bir bir ortadan kaldırmaya cesaret edebilir mi? Kimse kusura bakmasın ama gelecek yıl yağmur yağdı, güneş çok yaktı gibi bahanelerle bayramlar iptal edilebilir. Halkın tepkisi artmaya başlayınca da arkadan gelen 10 Kasımda Atatürkçülük nutukları atılarak tepki dindirilmeye çalışılabilir. Gerçi bunlar sadece benim düşüncem. İnşallah yanılırım.

Bir ikinci şüphemizde bütün bunların ABD emri olup olmadığıdır. Diyeceksiniz ki, “Kardeşim, senin ayağına taş takılsa ABD den biliyorsun”. Haklısınız ama bende haklıyım. Örnekler istediğiniz kadar verilebilir ama bir çarpıcı örnek verelim.

Soru: AKP hükümeti en çok neden yakınıyordu?

Cevap: Asker vesayetinden.

Soru : Türkiyede askere darbeleri kim yaptırıyor?

Cevap: ABD.

Soru : AKP hükümetinin en büyük dostu ve müttefiki, hamisi kim?

Cevap: ABD.

Sevgili okur. Sanırım örnekleri uzatmaya gerek yok. Emperyalist güçler çok büyük ihtimalle BOP planı gereği yarın birgün resmen bölmeye çalışacakları Türkiye'deki halkın tekisini ölçüyorlar. Değilse sırf hükümete kalsa bu kadar riskli bir tepki ölçme yoluna gidebileceklerini sanmıyorum. ABD nin yakın planında Suriye ve İranı vurmak, oralarada Iraka olduğu gibi ileri demokrasi götürmek var. Ancak ABD halkı artık kendi çocukları dünyanın öbür ucunda anlamsız bir savaş yüzünden ölsün istemiyor. Bu işi Türkiyeye havale etme düşüncesindeler. Şu anda yapılan tüm propaganda ve uygulamalar Türk halkını bu fikre alıştırmak için gibi görünüyor.

Sonuç olarak iyi günlerin bizi beklediğini iddia edemiyorum. İnşallah yanılan ben olurum...

İzmir 2011

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..