Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Cumhuriyet bizimdir

Türkiye Cumhuriyet’i çok zor kurulan bir devlet. Kurtuluş savaşında atalarımız onlarca cephede savaşmış, yüzlerce, binlerce askerimiz şehit olmuş. Onlarca kadın, babasını, kocasını sevdiklerini kaybetmiş, onlarca bebek, öksüz, yetim kalmış. Halk açlıkla ve yoksullukla savaşmıştır.

Anadolu’nun her karış toprağı şehitlerimizin kanı ile sulanmış. Bu devletin kurulması için çok canlar yanmıştır. Anadolu toprakları inşa edilirken Atamızın, Atatürk’ün önderliğinde Anadolu toprakları kurulmuş. İnsanlar özgürlüklerine ve refaha kavuşmuşlardır.

Atatürk’ün kurduğu siyasal ve hukuksal düzen sayesinde, bizler için kurduğu ilke ve inkılâplar sayesinde onun kurmuş olduğu bu yüce devlet ve adalet sayesinde şu anda özgür ve refah bir ülkede yaşıyor, dinimizi ve ibadetlerimizi istediğimiz gibi icra edebiliyoruz.

Düşündüklerimizi söyleyebiliyor ve yazabiliyoruz.

Atatürk’ün biz kadınlara vermiş olduğu sosyal haklar sayesinde şu anda kadınlarımız çok başarılı yerlerdeler.

Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Dünya’ya yapmış olduklarını hiç kimse inkâr edemez ve bizim için yaptıkları saymakla bitmez.

Peki, bugün nasıl bir Türkiye’de yaşıyoruz? Daha önce Türkiye’nin olan bir sürü toprak parçası ve şirket şu anda yabancı devletlerin kullanımına geçmiş durumda. Anadolu’da bir yabancının söz hakkı, bir Türk’ten daha fazla

Atatürk’e, bu devletin kurucusu olan Atamıza, yapılan saygısızlıkların ise haddi hesabı yok.

Hangi birini yazacağımı bile bilmiyorum. Onu unutturma çabaları, O’nun fikirlerine karşıt fikirler. Bize öğrettiklerinin, bizden istediklerinin tam tersi öğretilen, yeni bir nesil,

Dindar nesil diyorlar bu nesle, ama ben şaşırmış nesil, diyorum. Kafası karışmış ve artık doğruları idrak edemeyen ve edemeyecek bir nesil yetişiyor. Böyle yetiştirilen, böyle büyütülen bir nesil.

Atatürk’ü, unutturmak için resimlerinin birçok yerden kaldırılmak istenmesi, paradan resminin çıkarılmak istenmesi, okul kitaplarından resminin çıkarılmak istenmesi. Daha yazamayacağım ve anlatamayacağım o kadar çok şey var ki. Anısına yapılan onca saygısızlık ve en önemlisi bize sunduğu refahı ve özgürlüğü elimizden alma çalışmaları. Ve bizimde, halk olarak, bir bütün olarak bu haklarımızı, sessiz sedasız, hiç itiraz etmeden gönüllü olarak vermemiz.

Atatürk’ün ruhu en çok bundan sızlıyor, bize armağan ettiklerini, sahip çıkmamızı istediği değerleri, gözümüz kapalı teslim etmemize, Türk geçliğine güvenerek “Muhtaç olduğun damarlarında ki asil kanda mevcuttur” dediği kanımızın artık damarlarımızda akmadığından ruhu rahatsız.

Atatürk’ün anısı bunca saygısızlığı hak ediyor mu?

Bize bu kadar iyilik etmiş, insanların zorlanarak kabul ettiği sosyal, siyasal ve adalet düzenini değiştirip yepyeni bir devlet kuran, insanlar özgürce yaşabilsinler diye bu devleti biz gençlere emanet eden, Atamız bu saygısızlığı nasıl hak eder?

Yarın 10 Kasım. O’nu sonsuzluğa uğurladığımızın 74. yılı. Bu yılda Anıtkabire gidilip sadece 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulacak ve birkaç kişi yine mezarının başında sırıtacak.

Sonra ne olacak?

Sonra yine aynı şeyler olacak, yine bizlere O’nu unutmamız, O’nun fikirlerini unutmamız ve özgürlüğümüzü sessiz sedasız onların ellerine teslim etmemiz için telkinlerde bulunulacak ve bizde beyinlerimizin yıkandığından bihaber sessizce kabul edeceğiz her şeyi.

Bir gün kendimize geldiğimizde anlayabileceğiz O’nu ama o zamanda her şey için çok geç kalınmış olacak. Artık özgür bir ülkede yaşayan, özgür bireyler olamayacağız.

Şimdi geç kalmadan bir şeyler yapmalıyız, Atamızın fikirlerine şimdi sahip çıkmalıyız. Cumhuriyet’imizi yaşatmak için şimdi savaşmalıyız cehaletle ve bizi cahil bırakmak isteyenlerle. Şimdi sesimizi yükseltmeliyiz.

“CUMHURİYET BİZİMDİR” diye.

Bunu yapabiliriz, istersek başarabiliriz. Çünkü Muhtaç Olduğumuz Kudret Damarlarımızda ki Asil Kanda Mevcut.

 
Toplam blog
: 6
: 249
Kayıt tarihi
: 12.06.12
 
 

Basit şeyleri ince eleyip, sık dokuma, titizliğini taşırım ruhumda. Dilim, karşımdakine aman, des..