Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '13

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Cumhuriyet Döneminde Kırsal Kooperatifçiliğimiz

Cumhuriyet Döneminde Kırsal Kooperatifçiliğimiz
 

Dünya kooperatifçilik hareketinin başlaması ile Türk kooperatifçilik hareketinin başlangıç tarihleri arasında sadece 19 yıl vardır


“21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü. Dünya kooperatifçilik hareketinin başlaması ile Türk kooperatifçilik hareketinin başlangıç tarihleri arasında sadece 19 yıl vardır. Bu anma gününde Kırsal Kooperatifçiliğimiz değerlendirmek istiyorum

Türk tarımının önemli sorunları vardır. En önemli sorunları teknik ve ekonomik alt yapı sorunlarının hep ihmal edilmiş olmasından kaynaklanan sorunlardır. Kendine yeterli, optimum üretim desenli işletme büyüklüğü ve modeli yaratılamamıştır. İşletmelerin küçük ve parçalı olması,  uygun teknolojilerin tarıma uyarlanmasında  sıkıntılar yarattı. Dolayısıyla bunlar ürün maliyetlerinin yüksek düzeyde gerçekleşmesine neden oldu.

Tarım ve  kooperatif kesimleri  için Türkiye’de ekonomik ve hukuki  alt yapı da yetersizdir.  Her şeyden önce günümüz dünya ekonomisinde “likit sermaye”  çok önemli rol oynamaktadır. Likit sermayenin iki önemli ana kaynağı vardır : tasarruflar ve Merkez Bankası yoluyla piyasaya arz edilen nakit paralar. Her iki durumda da “Banka”  önemli rol oynar. Çiftçilerin/kooperatiflerin  tasarruflarını toplayıp onlar adına bu tasarrufları yönetecek ve yönlendirecek “Banka” olgusu çok önemlidir. Ayrıca çiftçiler /kooperatifler adına Merkez Bankası’ndan sıcak para talep edebilecek bir “Çiftçi  ve Kooperatifler Bankası”  ne yazık ki Türkiye’de hala kurulamamıştır.

Küreselleşen bir ekonomide Dünya Ticaret Örgütü’nün temel mantığı bir mal nerede ucuzsa oradan alınır, nerede pahalıysa oraya satılır”  şeklinde özetlenebilir. Bunun için de ülkelerin  gümrük duvarları belirli bir süreç içinde  “sıfırlanana kadar” düşürülecektir.  Ayrıca bütçelerini denkleştiremeyen bir çok ülke gibi  Türkiye’de  IMF’nin “ekonominin yeniden yapılandırılması”  sürecine girdi. Tarımsal destekler büyük ölçüde kaldırıldı. Bir taraftan gümrüklerden mal girişlerinin kolaylaşması, diğer yandan tarımın yapısından kaynaklanan tarımsal ürün maliyetlerinin yükselmesi, tarımsal ürünlerin ihracatını kısarken ithalatında büyük  bir patlama yarattı.

*

Cumhuriyetin Kuruluş dönemlerinde “Tarım-sanayi-ticaret” kesiminin  bütünleşmesinde özellikle  tarım kredi ve tarım satış kooperatifleri önemli  görevler alarak tarımsal üretimin artmasında ve çeşitlenmesinde  büyük rol oynamıştır. Örneğin, kırsal kesime teknik bilgiler “Tarımsal Yayım Servisiile ulaşırken, tarımsal girdilerin ve onu finanse edecek kredilerin, o günkü koşullarda bir tarım ve kooperatifler bankası özelliği taşıyan “T.C. Ziraat Bankası”nın eşgüdümünde “Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK)” aracılığı ile  ülkenin dört bucağındaki binlerce köye ve çiftçiye ulaştırıldı. Böylece  tarımsal üretimde  nitelik ve nicelik arttı. Bu şekilde üretilen başlıca tarım ürünleri, “Tarım Satış Kooperatifleri(TSK)” aracılığı ile ülkenin çeşitli bölgelerinden toplanıp işlenerek pazarlandı.  1950’lerde pancar üreticileri kooperatifleri ile Türkiye Şeker Şirketi’nin ortaklaşa çalışmasıyla Türkiye’de  şeker üretimi artmış, tarımsal ithalat büyük ölçüde azalmış, buna karşılık tarım ürünleri ihracatı gelişmiştir. 1960’larda bugünkü “Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri”nin atası olan “Köy Kalkınma Kooperatifleri” devreye girdi.  Türk çiftçisi, bu kooperatiflerle “kooperatifçilik teorisi” ile daha yakından tanıştı. 1980’li yıllardan bu yana izlenen ekonomi politikaları, tarım kesiminde kooperatifçiliği oldukça zayıflatmasına karşın kooperatifler, tarımda hala önemli bir potansiyeli harekete geçirecek düzeydedirler.

*

Dünyada, ekonomilerinde kooperatif işletmelerin yer aldığı  96 ülkede, kooperatif üye sayısı 1(bir) miyara ulaşmıştır. Kooperatiflerin istihdam ettiği insan sayısı 100 milyonu aşmıştır. Dünyadaki en büyük 300 kooperatifin yıllık iş hacmi 1,9 trilyon ABD doları civarındadır.

Avrupa’da 37 ülkede 160 bin kooperatifin  123 milyon üyesi bulunmaktadır.  Bu kooperatifler 5,4 milyon insana iş sağlamaktadırlar (2010).  Kooperatiflerin amiral gemisi sektörleri endüstriyel hizmetler (% 41) ve tarım (% 33)’dır.  Kooperatif faaliyetlerinin doğası gereği, üyelerinin daha çok olduğu sektörler bankacılık (% 54) ve tüketim (% 25) sektörleridir.

Türkiye’de  84 binden  fazla birim kooperatiflerde  8,1 milyon kişi üye bulunmaktadır.   Bu kooperatiflerin  13 400’ü (% 15,9 ) tarımsal amaçlı kooperatiftir. Tarımsal kooperatiflerde  4,5 milyon kooperatifçi üye (Toplam üyelerin % 55,6’sı) bulunmaktadır.  Türkiye’de kooperatif sektörün istihdam ettiği insan sayısının 120 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir (TMKB).

Kooperatifler, daha çok emeğini gelire dönüştüren kişilerin, çiftçilerin ortaklaşa  kurduğu bir işletme tipidir. Kooperatifçilik, sermayenin araç olarak hizmet ettiği ve fazlaların (kapitalist dilde karın) dağıtımı, yatırılan sermayeye göre değil, kooperatif girişim ile ortaklar  arasında gerçekleşen ticari işlem üzerine oturtulmuş çağdaş bir işletmecilik vizyonudur.

Kooperatifler, ekonomik faaliyetlerin ortaklaşmalar yoluyla gerçekleştirilmiş , yeniden gruplandırılmış farklı bir tür şirket biçimidir . Başlıca özellikleri : kardan ziyade üyelerine / topluma hizmet amacı güderler; yönetimi  özerktir; demokratik karar süreçleri ile çalışırlar; gelirlerin paylaşımındaki özelliği risturn biçimindedir.

Kooperatifler dağınık kaynakları ekonomiye sokarak üretimi artırırlar, maliyetleri düşürürler; özellikle tarımsal pazarları organize ederek üretici-tüketici arasındaki zinciri kısaltırlar, fiyatların çiftçiler lehine oluşmasını sağlarlar; ürünleri sınıflandırarak, işleyerek yeni ürün çeşitleri yaratırlar, katma değer yaratarak ortaklarının gelirini yükseltirler; ölçek ekonomisine yaklaşarak maliyetleri düşürürler, yapay fiyat yükselmelerini engellerler.

Ekonomik teori açısından kooperatifleri gerekli kılan en önemli neden “bölüşüm”de  görülen sıkıntılardır. 2008 mali krizinin en önemli nedeni, uzun yıllardır teorik olarak kurulan makro ekonomik dengelerin pratik olarak kurulamamış olmasından kaynaklandığını ileri süren ekonomistler vardır.. Yani ekonomilerde üretilen ‘toplam gelirle toplam harcamalar’ eşitlenememektedir. Bunun sonucunda dünya reel üretiminin 9  katından  fazla bir finans kapitalin banka stoklarında toplanmış olduğu bildirilmektedir (Basından[1]) . Kooperatif bankaları 2008 krizinden başarıyla kendilerini korumuşlar ve hatta güçlenerek çıkmışlardır. Birleşmiş Milletler Örgütü bu gerçeği gözlemleyerek 2012 yılını Uluslararası Kooperatifler Yılı (UKY) olarak kutlamış; ayrıca  “ekonomik teoride kooperatiflerin yerini belirlemekiçin Ekim 2012’de Kooperatiflerin İnanılmaz Gücü” konulu bir “Uluslararası Kooperatifler Zirvesi” düzenlemiştir. Bu zirve 2014’de tekrarlanacaktır.

*

Dünya kooperatifçilik hareketinin başlaması ile Türk kooperatifçilik hareketinin başlangıç tarihleri arasında sadece 19 yıl vardır. Ne yazık ki Türk toplumu kooperatifçiliği yeterince tanımıyor. O nedenle kooperatifçiliği topluma  iyi anlatmak gerekiyor. Bunun için örgün ve yaygın eğitim içinde kooperatifçilik eğitim programlarına ağırlık vermek gerekir. Bunun yanında ekonomide kooperatiflerin yerini, önemini  vurgulayan, kooperatif işletmelerin sorunlarını  araştıran kurumlar oluşturmak gerekir

Kooperatif girişimlerle ilgili istatistiki veriler yok gibidir. Bilgisi olmayan bir olguyu açıklamak ve tartışmak mümkün değildir. O nedenle TUİK bünyesinde  kooperatif işletmelerle ilgili istatistikleri izleme birimi oluşturulmalıdır. Kooperatifçilikle ilgili eğitim, formasyon ve enformasyon sistemi oluşturulmalıdır. Üniversitelerde  “Kooperatifçilik Araştırma ve Uygulama Merkezleri” kurulmalıdır .

Kooperatif mevzuatı yeniden gözden geçirilerek günün koşullarına uygun bir hukuki düzenleme yapılmalıdır. Bugünkü yapısıyla bir kooperatif kurabilmek için hukuken en az 7 kişiye ihtiyaç vardır. Bazı kooperatif türlerinde   bu sayı  uygulamada daha da fazla olabilmektedir. Örneğin kooperatifçiliği çok iyi gelişen bir ülke olan Kanada’da 3 kişi ile bir kooperatif kurmak mümkün olabilmektedir.

Son çeyrek yüzyıldır, dünya ölçeğinde  devletlerin kamu hizmet alanlarından uzaklaşmak istediği bir gerçektir. Kamu hizmet alanlarına gelişmiş pek çok ülkede kooperatifler doldurmaktadır…

Dr. Ayhan ÇIKIN

 

 
Toplam blog
: 174
: 482
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Şair ve bilim insanı (Tarım Ekonomisi). 1 Ocak 1946, Muğla doğumlu. 1968'de asistan olarak girdiğ..