Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

Cumhuriyet'i idam edemezsiniz !

Cumhuriyet'i idam edemezsiniz !
 

Alıntı'dır.


Faraza bir insan hakları savunuculuğu. Bu koşullarda bile en olmayacak sözleri kendine cephe alan, en problemli zihniyet yapısı, tekdüzelik bir bakış, senkronik bir şekilde, değişime sinsi sinsi yaklaşım.

Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini Türkiye Cumhuriyet'i vatandaşı olarak hiçe sayanlar, bir anayasa ebele gübelemecesi, gerekçesi olmayan diktatörlük...Sadece iktidarda olanları korumayı amaçlayan bir " KURULUŞ "

Diktatörlerin ahlak anlayışı yoktur, anlamadıkları şey de mevcut değildir zaten... Olanlarınkini ise, önce denetler, sonra saptamalar yapar, sonra yok ederler, sonra da; kendilerine uygun hale gelecek şekilde kurallar belirler, bir kısım azınlığı koruma altına alacak yolu belirler, o yoldan yürümeyeni ise kıskıvrak !... Bir de bakmışsınız Ahmet yok, Aşye'nin nerede olduğu belli değil, Fatma daha dün buradaydı, Mehmet onları aramaya gitti bir daha görünmedi...

Geriye dönük parti grup toplantılarına, basın açıklamalarına dikkat ederseniz, matrix'e ulaşırsınız. Kelimelerin birbirleri ile birleşerek oluşturduğu gizli parolalar vardır. Yani asıl büyük bir hesaplaşmanın başlayışı, Cumhuriyet'in intikamı!

Sistemi baştan aşağıya değiştirmekle çıkacak iç savaşı göze alamadığı için,kendi gücünün tek başına yeterli olamayacağını bildiği için, büyük bir kurnazlık, sinsilik ve alvere dalavere ile sistemin bir parçası olmaya adım adım ilerleyiş; üstelik sorgulatıcı bir AB desteği ile.

Yeniden düzenlenen Millî Eğitim Bakanlığı “Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği” ile “Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği” 12 Eylül 2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çünkü Atatürkçülük, bazı kesimlere göre,bölücülüğün temelini oluşturmakta.TÜSİAD’ın anayasa çalışmalarını yapanlardan Prof. Dr. Nur Vergin, taslak konusunda; “Laiklik tanımı neden değişmesin? Türk milliyetçiliğine, etnik kökene yapılan vurgular Anayasa’dan niye kaldırılmasın?”, “CHP’nin altı oku olan Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık niye Anayasa’dan çıkarılmasın?”, “Türkiye’de yurttaşların tamamının Atatürk ilkelerine sadakat beslemesi gerekmez. Aksine, bu ilkelerin Anayasa’da yer alması toplumu ve ülkeyi fevkalade kısıtlıyor”  ifadesi yoruma bile gerek kalmayacak bir açıklama değil mi?

İlköğretim ve ortaöğretim kitaplarındaki Atatürkçü düzenlemenin Bakanlık talimatıyla çıkarılmaya başlanmasını da duymuşsunuzdur. Niyet; evrim ve bilimin yanında din felsefesini de getirerek çocukların akıllarını karıştırmak. Atatürk ilke ve inkılaplarının (biz buna doğruca " devrimlerinin " diyelim ) anayasadan da çıkarılacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok sanırım.

Asıl, gidişhatı belirleyen nokta ise, şu haberin içeriği; " 8. sınıfta okuyan bütün öğrencilerden SBS sonuçlarına göre yerleşenler dışında kalanlar, e-okul sistemi üzerinden liselere kayıtları yapılacaktır. " Bu da demek oluyor ki, çocuğunuz, MEB'in yeterli gördüğü düzeyde bir başarı sağlayamazsa, otomatik olarak imamhatip ve meslek liselerine atanmış olacak. Tabi o tarihe kadar meslek liselerine girişle ilgili yeni bir düzenleme yaparak," sadece"  imamhatip liselerine giriş yapmaya olanak sağlayan yeni bir değişikliğe gidilmez ise. Eğer bölgenizde, Anadolu Lisesi ve İmamhatip Lİsesi varsa -ki mutlaka vardır- ve çocuğunuzun puanı Anadolu lisesine girişe yetmezse... otomatik olarak sülalenize yeni bir  "Hafız "gelecek demektir.

Üstelik hazırlıklarda tamamlanmak üzere, Plan ya da seneryo. Ne dedi Recep bey? "12 Haziran seçimi değil, 2023’ü planladık " dedi. 2023’te ne var diyeceksiniz? 12 yıl sonra yani... Devletin başında kimin olacağının hesabı yapılmış. Kendisinin olacağını müjdelemek istiyor sanırım. O halde 2012' de Cumhurbaşkanlığı seçimi de yok. Seçim 2014’te demek ki. Çünkü, 2012’de ‘başkan’ olursa 2023’e yetişemiyor.( 5'er yıldan iki dönem yapsa, yıl eder 2022. ) Bu seneryonun tutup tutmayacağını ne belirleyecek? Elbette ki 12 haziran seçimleri. Bu nedenle son zamanlarda Recep Bey'in dilinden düşmeyen kelimedir " Milat " .

Nasıl da hatırlarımıza düşüyor Zülfü Livaneli'nin şarkısının sözleri;

Okulda defterime, sırama ağaçlara, yazarım adını
Okunmus yapraklara, bembeyaz sayfalara yazarım adını
Yaldızlı imgelere, toplara tüfeklere, kralların tacına
En güzel gecelere, günün ak ekmeğine, yazarım adını
Tarlalara ve ufka, kuşların kanadına,
Gölgede değirmene yazarım.
Uyanmış patikaya, serilip giden yola,
Hınca hınç meydanlara adını, ey ÖZGÜRLÜK

Kapımın eşiğine, kabıma kacağıma, içindeki aleve,
Canların oyununa, uyanık dudaklara yazarım adını.
Yıkılmış evlerime, sönmüş fenerlerime, derdimin duvarına,
Arzu duymaz yokluğa, çırçıplak yalnızlığa, yazarım adını.
Geri gelen sağlığa, geçen her tehlikeye,
Yazarım ben adını, yazarım.
Bir sözün coşkusuyla, dönüyorum hayata,
Senin için doğmuşum, haykırmaya.
Ey ÖZGÜRLÜK! 

12 yıl sonra.....Türkiye Cumhuryeti'nin 100. yılı 

 
Toplam blog
: 76
: 634
Kayıt tarihi
: 08.04.10
 
 

Yemek seçmem, kızartmayla köfteyi tokken bile yerim. Çaysız ölürüm; migrenim tutar. Ya çoktur bir..