Cumhuriyet kadınlığımdan istifa ediyorum!

Sevgili Mustafa Kemal Atatürk, “Cumhuriyet kadını” yaftasını taşıyamadığımdan dolayı, istifamın kabulünü saygılarımla arz ederim!

Hak etmediğim bir rozet gibi iğreti durduğunu fark ediyorum her geçen gün, uygulayamadığım, koruyamadığım bir titrin altında ezilmek onurumu zedeliyor…

Üzgünüm, hem de pek ziyadesiyle…

Siz beni gayet iyi anlarsınız, eminim…

Resmen olmasa da sulta yönetimine geçtik, cumhuriyete ait tüm yollar tutuldu, meclis de, yargı da, basın ve dahi asker de tabi aynı yönetime…

Gerçi Nazım’a kimlik çıkartıldı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır diye, ahh evet, bende aynen sizin gibi gülümsedim! Henüz kara eşarp bağlamadım gözlerime, bilincim de açık yeterince, Nazım az kalır, Allah da maşa olarak kullanılıyor memlekette…

Ergenekon olayından söz etmiştim size, hatırlarsınız, tek tek alıyorlar içeriye emekli paşaları, düşünen adamları, kadınları…

Haklarında bir sürü davaları bulunan kişiler, ama vatan düşmanlığı ama vergi kaçırma, devleti zarara sokma ya da yetmemiş kızlara taciz gibi, Türkiye’nin iyiliği için çalışan dokunulmaz kişiler arasında yer alıyorlar…

Cumhuriyetin bekası adına düşünen, yazan, konuşan ve davranan kişiler vatan haini olarak yer değiştirdiler!

Bir yerde okumuştum, İran devriminde asker kalakalmış yerinde; çünkü askerler düşmana karşı eğitilirlermiş, düşmanın üstlerine can pahasına giderlermiş ancak o devrimde ellerinde Kuran tutan vatandaşlar olduğundan üstlerine gelenler askerler hiçbir şey yapamamış!

Düşman denilenin dışarıdan gelen baskın olarak öğretilmişliğinden, ki aslı da böyle olmalı, içten gelen baskıya direnememişler!

Düşman olarak görememişler!

Sulta yanlıları esip gürlüyorlar, zarar ettik diyerek mağazalar zincirlerini kapatıp, vergi de vermiyorlardır muhtemelen bu yüzden, eczane zincirleri açacaklar pek yakında, sağlık ve güvenlik kanunları da değişip duruyor bir yanda, ilerleyen ülkelerde koşulsuz, bedelsiz sağlık hizmetleri verilirken, geri adımlar atılıyor memlekette hattı zatında!

Sulta yanlılarının bir de Türkçe yazamama gibi bir sıkıntıları var, saldırgan bir dil ile imlasız, eğitimsiz bir Türkçe kullanıyorlar: Eğitimsizliklerinden midir, gerek mi görmediklerinden, bilemiyorum, her iki şekliyle de hoş değil, bunu tam olarak biliyorum!

Daha da uzun yazıp, gerekçemi daha detaylı ifade etmek isterdim ancak mektubun kontrolden onay alıp alamayacağını inanın bilemiyorum, bir çeşit mahkumiyet işte!

Sevgili Mustafa Kemal Atatürk, size yakışacak kadar cesur, size yakışacak kadar atılgan… Size yakışacak kadar cumhuriyet kadını olamadım!

Cumhuriyeti koruyamayan, her ne kadar çabalasa da, bu günleri gören, görüp de yazmak dışında bir şey yapamayan, ki yazmak dediğime bakmayın, öylesine işte, taş çatlasa iki yüz kişi okur, haa bu arada, porno sitelerine talep konusunda milletimizin dünya çapında birincilik miydi, kaçıncılıktı bilmiyorum ama rekoru var, bir cumhuriyet kadını olarak utancımdan dolayı onurumla istifa ediyorum!

Eğer ki, gün gelir, payemi hak ettiğime inanırsa beynim ve yüreğim, o yolda elde edebilirsem bir takım başarılar, payem size emanet, tekrar onu geri isterim!

Teşekkür, saygı ve sevgilerimle…

Payesiz bir şekilde, yaşadığım sürece ışığınızdan feyz alacağım!...

Gülgün Karaoğlu
Ocak,08/09