Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '13

 
Kategori
Üniversiteler
 

Cumhuriyet Üniversitesi öğrencilerinin sorularına cevabım

Cumhuriyet Üniversitesi öğrencilerinin sorularına cevabım
 

cumhuriyet Üniversitesi


16.11.2013 tarihinde Sivas ziyaretimizde “Türk İşaret Dili” öğrenen   Cumhuriyet üniversitesi öğrencileri  konuşmadan sonra sorular sormuş, bende cevaplamıştım. Güzel soru soranlara  çam sakızı çoban armağanı kalem  ve dergi hediyeleri de vermiştim.  O soruları burada da cevaplamaktan memnunluk duymaktayım.

SORU- 1. Siz Üniversiteye giderken işitmiyordunuz ya. Öğretmenlerinizi nasıl anlıyordunuz?

2.İşaret dili öğrenmeyi düşündünüz mü hiç? (Miyaser Yeşilırmak-Bitlis)

CEVAP- 1. Öğretmenleri tam anlamasam da, iyi not tutan  arkadaşlarımın yanına oturarak not tutar, bunları akşam yurda da   temize çekerdim. Bununla kalmaz sınav zamanı başka arkadaşlardan notlar alırdım. Hocaların  tavsiye ettiği kitapları okurdum.  Hatta benim notları isteyen ve çalışan arkadaşlarım olurdu.  Okumayı sevmemiz sayesinde seslere fazla ihtiyaç da olmuyordu .Üniversite Öğrencisinin başarı için güzel not tutmasını  her zaman öneririm.  Üniversite  öğrencisi güzel not tutarsa hayatında da  güzel notlar tutarak  hayatı kolaylaşır  sanıyorum.

2. İşaret dilini  az düzeyde kendi kendime öğrendim. Çevremizde  işitme engelliden çok   sağlam insan olduğundan. Ama işaret dilini öğrenmem ve daha üst düzeye çıkarmam konusunda   hocanız Mustafa Epik bana sürekli tavsiyelerde bulunur. Kitaplardan  öğrenmeye gayret ediyorum işte  .

SORU- Duymamak bir engeldir insan yaşamı için ama   duymanın da bazen engel olduğunu düşündüğünüz  oldu mu hayatta. Ve hayatta en çok kimin sesini duymak istersiniz?  (Yasemin Yıldız –Amasya)    

Cevap- Boş konuşan, yalan konuşan, insanların arasını açmak için konuşan, küfür konuşan insanların konuşmalarını duymamak çok güzel şey. Bu tür konuşmalar hem konuşana hem dinleyene eziyet diye düşünürüm. Yani faydalı olmayan her konuşma   veya duyma insana her zaman zarar verir. Buna inanmaktayım.

Tabii ki sevdiklerimin    seslerini duymak  güzel olurdu. Ama Mevlana’ nın” Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır” sözünü de asla unutmam.

SORU- Sadece duymak ama konuşamamak  mı?  Yoksa sadece  konuşmak ama duyamamak mı ?  önemli sizin için. Hangisini isterdiniz  seçim sunsaydılar size .(Recep Yalman)

CEVAP- Doğrusunu Allah bilir ama bence konuşarak sizlere faydalı oluyorsak, derdimizi anlatabiliyorsak   konuşmak ama duyamamak  tercihimiz olurdu. Kötü sözlere muhatap olmamak ve kötü konuşmamak en iyisi.

SORU- bu kadar Öğrenmeyi seven bir insan neden işaret dili bilmiyor? ( Sinem Karacaev)

CEVAP- Daha önce de anlattım. İşaret dilini   çevremizdeki işitme engelliler ile anlaşacak kadar biliyoruz ve daha da geliştirmek için çabalarımız var.

SORU- Özgüven nasıl geldi.( Tuğçe Şimşek-Sivas)

CEVAP- Özgüven sahibi insanlarla daha sık bir araya gelerek, onlarla muhabbet ederek    ve özgüven  geliştirme yöntemleri anlatan  dergi yazı ve  kitapları okuyup uygulayarak özgüven elde ettim ve halen bu tür yazı ve kitaplar okumaya devam ediyorum.

SORU-  İşitme engelli olmasaydınız , işitme engelli insanlarla gene ilgilenir miydiniz 8Emine Güler)

CEVAP- Tabii ki  ilgilenirdik. Ama  çok işitme engelli kendilerine yol gösterilmesini sevmez. Sadece  işitme engelliler değil, engelli olsun olmasın, kendini geliştirmek isteyen herkese yol göstermekten memnunluk duyarım her zaman .

SORU- İşitme engelli  arkadaşların sorunlarıyla  ilgilenen bizlere ne tavsiye edersiniz? (Açelya Küp-Amasya)

CEVAP- İşitme engelli insanlar sadece ilgi ve sevgi bekler. Onlara acımadan ve alay etmeden, sağlam olanlara nasıl davranıyorsanız öyle davranın ki,  onlarda insan olduklarını hissettirsinler. Onlarla ilgileniyor görünmeden  ama gerçek manada  ilgi gösterirseniz  o zaman onlar mutlu olur. Onları baştan savmadan  çözebilecek sorunlarını çözmeye, çözemeseniz çözebilecek tanıdıklarınız varsa onlarla tanıştırmaya bakın. İşitme engelliler onları aldatmanızın, yalan söylemenizin  farkına varır ve   bunu tespit ederlerse sizden uzaklaşırlar. Onlara sadece sevgi ve ilgi gösterin derim.

SORU- Engelli olmayan insanlar karşısında  hiç üzüldüğünüz oldu mu ?  Kendinizi nasıl hissettiniz (Nazlı Cavıldak Ünye/Ordu)

CEVAP- Engelli olmayan insan yoktur bence. Mesela sürekli öfkelenen insan da bir engellidir. Onunla bununla alay eden de bir engellidir. Başkalarını küçümseyen insan da  engellidir.Böyle insanlar gördüğüm zaman onlar adına üzülürüm ve benim sadece duymadığıma şükrederim çok zaman bence onunla bununla alay eden , sürekli yalan söyleyen insan   işitme engellilerden daha zavallı engellilerdir.

SORU- İşitme engelli  olarak üstesinden gelemeyeceğiniz bir sorun yaşadınız mı ? (Murat Şahin)  

CEVAP-  İnsanlara yardım edecek gücü olduğu halde yardım etmeyen insanların önyargılarını  aşamamak gerçek manada zor iş. Asıl kafaların  içindeki önyargıyı yıkmamak  zor Eistein “ Önyargıyı yıkmak  atomu parçalamaktan zordur” diyerek    kendini sağlam zanneden insanların   engellilere yardım etmek yerine kuru tebrik ile geçiştirmeleri ve yardım etmemeleri  gerçek manada engelli olduklarını gösterir. Çünkü onlar iyilik yapacak yerde kendilerini  iyilik yapmaktan engelliyorlar ne kadar zavallılar. Asıl engelli kendi kıskançlıklarından dolayı engellileri  engellemeye çalışanlardır.

SORU-Üniversite eğitiminiz sırasında  işitme engeliniz sizin için ne gibi sorunlar yaşattı(Cebrail Çam-Eskişehir ,Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğrencisi) 

CEVAP-  Arkadaşlarımızın ve bazı hocalarımızın önyargılı yaklaşımları ve   bize yardım edecek yerde bizlerden uzak kalmalarına  her zaman üzülmüşümdür. Bu onların önyargılarından meydana geliyordu ve  gerçek manada engelli onlardı  ve bu benim değil onların sorunuydu.

Soru- Dudak okumayı ne zaman ve nasıl öğrendiniz ? (Elif Araçoğlu)

CEVAP-- Dudak okumayı da işaret dilini de   hiç özel eğitim almadan kendi kendime güzel işaret dili bilen arkadaşlar ile muhatap olarak   dudaklarını güzel hareket ettiren insanlar ile iletişim kurarak   geliştirmek beni her zaman   geliştirdi. Size de  pozitif insanlarla daha çok iletişim içinde  olmanızı tavsiye ederim. Bu öğrenmeler iletişim kurduğumuz müddetçe gelişerek devam etmekte zamanı yok yani..

SORU- engelli tabiri ne kadar doğru? Düşüncelerinizi merak ediyorum. Ben engelliden ziyade engellenen arkadaşlar diyorum. (Onur GÖKDAL- Din Kültürü Öğrencisi)

CEVAP- Engelliden  ben kendisini geliştirmeyen ve geliştirmemekte direnen, sağlam oldukları halde başkalarının sırtından geçinen, ona buna muhtaç insanları anlamaktayım.  Onunla bununla   kafa bulan, faydadan çok zararı dokunan ve   sadece laf yapan insan gerçek manada engelli insandır Birde  engelli özellikle işitme engelli insanı aynı zamanda zihinsel engelli zanneden insanlar engellidir. Çünkü duymak ile düşünmek arasında   fark çok duyma kulakla düşünme ise beyinle olur.

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..