Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '08

 
Kategori
Felsefe
 

Cumhuriyet ve Demokrasi -7

Cumhuriyet ve Demokrasi -7
 

Cumhuriyet ve Demokrasi – 7. Bölüm

Bu uzlaşmazlık, bu kırılganlık bizi birbirimizden ayırıp uzaklaştırırken de sürekli çıkar çevrelerinin doymak bilmeyen iştahlarını kabartır. Bizlerden de bu şekilde her geçen gün biraz daha kolay yararlanıp faydalanmayı sürdürürler.

Çünkü bu yola girmiş bir ülkedeki tüm kazanımların vatandaşlar arasındaki paylaşımında sürekli haktan, hukuktan, adaletten uzaklaşılır. Çünkü ülkedeki her sıkıntı, her çıkan kriz, her oluşan kaos hep dış mihrakların ve onlarla işbirliği eden çıkar çevrelerinin işine gelir. Bu şekilde yaşanılan bir ülkedeki çıkmazdan, ekonomik kısır döngüden hiçbir vatanını seven vatandaş kurtulamaz.

Bizimde bu gün ülkemiz demokrasisindeki asıl sıkıntımız ne sistemden ne de bizlerden (halktan) kaynaklanmaktadır. Asıl sıkıntının kaynağı sistemin demokratik oluşturulmamasının yanı sıra, demokratik olmayan bu sistem içinde bizi bu şekilde yönetmeye talip olanlar ile bu güne kadar bizi bu şekilde yönetenlerdedir. Çünkü yasaların yapılıp uygulanması vatandaşın işi değil. Kendi işleri. Onun için yasalar vatandaşın işine geldiği gibi değil. Hep kendi işlerine geldiği gibi yapılıp çıkarılıp uygulamaktadırlar. Vatandaşın işi ise seçimden seçime sandık başına gidip sadece bir oy vermek. Ondan sonrası da zaten adına çıkarılan yasalara uyup uslu uslu oturmak. Kısacası verilene de elinden alınana da razı olup göz yummak. Çünkü “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Denilmektedir, ya işte bu ona gaz vermeye yeter. Gerisi onun için hiç de önemli değil. Hal böyle olunca da, ülkede sorunlar çözülmüyor. Aksine üst üste yığılıp birikiyor.

Çünkü ülkede yasama, yürütme, yargı vs. gibi tüm kurum ve kuruluşların hepsi demokrasiden uzak, birbirinden habersizdirler. Bu habersizlik sistemin kurumları arasında zaaf yada güç kayması oluşturuyor. Bu durum demokratik sistemin işlevine yönelik ölçüsünü kaçırıp dengesini bozuyor. Onun için bu günkü sistemin işleyişine dair kimsenin kimseye söyleyeceği pek fazla bir şey de yok. Dolayısıyla sistemde herkes birinden uzak ve kopuk. Her sistemin yönetici kişisi kendi işini kendi kabiliyet ve yetenekleri ölçüsünde kendi bildiği gibi yapıyor.

Sistem içinde yapılan işlerin doğrusu yanlışı sonra ortaya çıkıyor. Sonunda da ya yapılan işlerde israfa neden olunuyor. Yada zaman kaybediliyor. Görevi yapan var. Olumlu yapılan her işe sahip çıkan çok ama, olumsuz yapılan hiçbir işin bu gün kadar sorumluları hiç ortada yok. Onun için kimse kimseyi ne anlıyor. Ne de anlamaya çalışıyor. Herkes birbirini suçlayıp duruyor. Olanlardan zarar ziyan görenler ise hep sadece arı duru saf vatandaşlar. Çünkü ülkenin tüm kahrını çekenler de her nedense hep onlar oluyor.

Bu arada bana göre ülkemizde uygulanan sistemin en büyük eksiği yada hatası. Yapılan işlerde hiç hatalı, kusurlu, suçlu aranmaması. Yapanın yanına her şeyin kar kalması.

Ya kardeşim sen bu işi yapıp beceremeyecektin de neden bu işe talip oldun?

Neden yapabilecek aklın, fikrin bir projen yoktu da başımıza geçtin?

Neden bu işin başına geçtin de bu ülkeyi bu gün bu hale getirdin? Diye soran yok.

Neden bu ülkenin kaynaklarını har vurup harman savurdun diyen de yok.

Neden bizi hep kandırıp bu hale getirdin diyen de hiç yok.

Yasalar çerçevesinde cılız bir sesle, kısıtlı yetkiyle hesap soracak olan da olursa. Ona da usulünce hesap verme yerine, bütün hışım ve ihtişamla üstüne yürüyüp suçlandırıp kirlendirerek toplumun gözü önünde linç edip sistem dışına atmak da ülkemiz demokrasisinin çıkmazı açısından kirlenmiş yeni bir modeli oldu.

Demokrasideki demokratik sistemin halkın hak ve hukukuna yönelik, yönetimlerin görev ve sorumluluklarına dair doğru yöndeki işlevlerini kontrol edip sağlayacak olan tek sistem, gerektiğinde verilen işin yapım aşamasında yada tanınan sürenin sonunda millet adına sistem içinde oluşturulmuş olan yasal organlarca hesap sormak olmalıdır.

Efendim demokrasiler de seçimle gelen seçimle gider. Evet bu söz çok doğru söylenmiş bir sözdür. Ancak demagoji safsatasıyla bizi her seferinde bir kez daha kandırmaktadırlar. Sen her türlü yetenek ve beceriksizliğinle her şeyi yerli yerince yapamayacağını bile bile geleceksin. Sonra da ülkeye ve tüm vatandaşlarına zarar ziyan verip hesap vermeden çekip gideceksin.

Sonra bu sefer yine olmadı, deyip geri geleceksin. Sesini yükseltenler de olursa. Ne yapalım bu millet benden razı, benden memnun. Beni seçtiler bende geri geldim, diyeceksin. Vatandaşın dövünmekten, sizinde konuşmaktan başka bu ülkede yapacak hiçbir işiniz olmadığı halde yanlış yönde oluşturulmuş sistem içinde halk perişan olurken sizler de sürekli gitmez, gelir gider hayatınızı yaşarsınız.

Bizler de sizlerin bize verdiği bitmez tükenmez bol kepçe umut ve vaatlerle rezil bir hayatı yaşarken Allah’ın bizlere bahşedip verdiği koca ömürleri de sayelerinizde boşu boşuna tüketir gideriz. Arkadan da yeter ki, sizler başımızdan eksik olmayın. Sağ olun, var olun.

Nasıl olsa sizlere bu kafayla daha çok hizmet edecek nesiller bırakırız. Onun için şimdilik sizlere geride bıraktığımız çocuklarımız, torunlarımız yeter de artar bile. Biz artık yorulduk. Birazda onlarla oynarsınız. Onlarla gelir, gelir gidersiniz. Yada gelir gitmezsiniz. Sizin bize bırakmadığınız demokratik mirası bari bu şekilde biz size bırakalım.

Cumhuriyet içindeki demokratik yapıyı düşünüp oluşturanların kafasında acaba sizlerin düşünüp uyguladığı gibi bir sistem var mıydı?

Dünyada bizden başka bu şekilde düşünülüp oluşturulmuş adına demokrasi denilen demokratik sistem hiç var mıdır?

Yoksa, batıya bu kadar yakın olan bir ülkede hiç olmayan demokratik bir yapıyı oluşturmak dünyada sadece bize has bir durum mudur?

Onun için bu güne kadar bizleri yönetenlere sormak gerekir. Akla, ilme, mantık ve irfana uymayan bir sistem hiç demokratik olur mu?

Dünyada hiç böyle bir sistem var mı?

Varsa, sizce demokratik mi?

Sevgi ve saygılarımla. ./...

Cahit KARAÇ

 
Toplam blog
: 322
: 1004
Kayıt tarihi
: 08.03.08
 
 

1953 Elbistan doğumluyum. Lise mezunuyum. Kamuda çalışıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ken..