Cumhuriyete darbe suç değil sanırım!

Zahid Akman evrak sahteciliği yapıyor, kimsenin umuru değil idari çevreden, gerçekliği tartışılır bir belgeyi bir gazete yazıyor, idari kadroda yer yerinden oynuyor!

Cumhurbaşkanının, başbakanın davalarının üstleri örtülüyor, AKP “Ak Parti” açılımı ile ortamı gererken, gerginlik yaratan mayın temizleme projesi cumhurbaşkanı onayından geçip gidiyor bile!...

Gülen fetvalar veriyor, Apo gözdağı; başbakan “Var mı bize yan bakan?” tarzına devam…

Diyelim ki Gülen Cemaatini kabul etmek istemiyor bu ülke, diyelim ki yirmi yıl önce yapılan beyin yıkama çalışmalarını bu kez de Türkiye Cumhuriyeti yapmak istiyor, siz yapınca mubahtı da, Türkiye Cumhuriyeti yapmaya kalktığında suç mudur yani?

Gülen Cemaati konusunda titiz davranmak istemek suç mu teşkil etmektedir yani ve iktidar partisine darbe mi demektir ki, bunca eğitimli kişiler yaka paça tıkıştırılıyorlar içeri?

Ve biz, yani halk, beğenmeme hakkına, her ne kadar da korku ile sindirmeye çalışsanız da, sahibiz! Bu hak size ihanet, size darbe girişimi, size suikast planı olmayıp, yalnızca şahsi özgür irademizi ilgilendirmektedir ki, bir önceki hükümet değişmese siz gelemezdiniz, siz de elbet tercih edilmediğinizde yerinizi bir başka partiye devredeceksiniz, olay yalnızca bundan mütevellittir, ki bu güne dek hiçbir hükümetin bize komplo kuruyorlar, çamur atıyorlar, bize karşı darbe planları var, eyvah suikasta kurban gideceğim, bizi yok etmeye çalışıyorlar, yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar dememelerinin, taraf olmayanları içeri tıkma gerekçeleri aramamalarının nedeni de bu gerçeği biliyor olmalarıdır, zira cumhuriyet ile yönetilen ülkelerde siyaset yapanlar bunu bilir, ola ki otokrasi geçmiyorsa içlerinden ve hedeflerinden!

Açıkça şunu belirtmek istiyorum ki, hükümet tarafından sürekli muhalefetin çamur attığını, komplolar hazırladığını vurgulayıp, Türk silahlı kuvvetlerinin de benzer zanlar altında bırakılmasından dolayı sıradan bir vatandaş olarak endişe duymaktayım; zira adli makamların adilliği, adli tıp kurumunun bilirliği konusunda da inancımı yitirmiş bulunmaktayım!

Laik bir ülkede cemaatlerin ülke yönetiminde söz konusu olmasını istemiyorum, hattı zatında dinden söz edilmesini de…

Erbakan’ın sağlık nedenleriyle affedilmesinden sonra parti liderliğine soyunmasına göz yumulmasına da karşıyım, o zaman içeriye tıkıştırılan kişiler de yaşlı ve hasta, üstelik kesinleşmiş bir suçları da yok, bu ayrımı bana kim mantıklı bir şekilde açıklayabilir?

Zahid Akman’ı aklamaya çalışan zihniyet niçin sıradan vatandaşa her fırsatta suçlu gözüyle bakmaktadır, eğer ki çember sakalı, başında türbanı yoksa!

Farkında mısınız, AKP ve AKP’liler dışında her kurum zan altında, her bir vatandaş yalancı, sahtekar, düzenbaz…

Uğur Dündar’ın savunmasını haber yaptı diye Milliyet Gazetesi’ne dava açılmış, yargıyı etkilemeye çalışıyor diye!

Akman hakkında konuşan başbakana böyle bir ceza verilemiyor ama!

Taraf gazetesi de yargılanmıyor, zira AKP ve Gülen’i mağdur gösteriyor!

Bazı vatandaşlar bu gibi durumlara tepki gösterdiklerinde niçin suçlu oluyor ve gözaltı sonrası hükümete darbe girişimi suçu ile yargılanıyor, hatta suçu sabitlenmeden içeriye tıkılıyor?

O zaman cumhuriyete darbe diye bir suç neden bulunmuyor ve neden Türkiye otokrasiye doğru doludizgin koşturuluyor?

Gülgün Karaoğlu
Haziran,21/09