Cumhuriyeti Anlamak...

Türkiye Cumhuriyeti sadece bir “devlet” adı değildir…

29 Ekim 1923 de ülkenin dört bir yanında doğan “özgürlük güneşidir…”

Yoksulluğa

Çaresizliğe

Haksızlığa ve  hukuksuzluğa hatta “imkansızlığa” rağmen doğan bir güneş…

***

Ülke hastalıktan kırılırken, doğan her on çocuktan altısı ölürken,

Yeterli sayıda

Doktor

Hastane ve ilaç yokken,

***

Cehalet bel bükerken, medeniyetin M sinden bihaberken,

Kadının adı,

Tabuta çakacak çivi, çivi yapacak sanayiniz, madeniniz, yokken,

İlim bilim kitap dışlanmışken,

Ülkenin içinde ve dışında hain ve düşman kaynarken,

Ve askeri halkı savaşmaktan, savunmaktan bitap-yorgun düşmüşken,

***

Daha da önemlisi koskoca bir imparatorluğun başında;  güç ve iktidar uğruna kardeşlerini boğduracak, dilediği zaman katliam yapacak,

Ülkenin her yanında yaşayanları kulu kölesi gören, kendisini dünyanın tek sahibi sanan bir padişah ve şurekası varken,

Hakkın

Hukukun

Adaletin esamisi bile okunmazken,

Osmanlı döneminde palazlanmış sözüm ona “din adamları ,şıhlar, tarikat ve cemaat önderleri” cahil halkın bir bölümünü dini telkin ve hurafelerle kışkırtırken,

***

Bir adam;

Gazi Mustafa Kemal Atatürk çıkıp, tüm dünyaya ve imparatorluğu sülük gibi emenlere kafa tutarak,

Yalınayak,

Aç, bilaç yoksul ama onurlu

Halkıyla el ele 29 Ekim 1923 sabahı Cumhuriyeti ilan eder. Bugün ki  TÜRKİYE CUMHURİYETi’nin en sağlam temellerini atar…

Cumhuriyetle birlikte;

Dağı toprağı koyunu kuzusu kadını erkeği çocuğuyla TÜRKİYE “özgürleşir…”

Bunu yaparken,

Cumhuriyet benim vatanıma halkıma yakışır, derken içinde ve yüzünde

Bencillik yok

Kibir yok…

Yalan,dolan, riya yoktur…

***    

Dostlarım ve büyüklerimiz elbette Cumhuriyetin kuruluşunu öncesi ve sonrasını harika duygu ve düşünceleriyle yazacak, anlatacaklardır…

Benim için Cumhuriyetin kuruluşu sırasındaki “şartlar” önemliydi…

Yazdıklarım,

Cumhuriyet kuruluşu sırasında ülkenin en açık ve yalın halini anlatır…

O nedenle kısa kesiyorum,

Huzurlarınızdan ayrılırken de ülkenin ve cumhuriyetimizin kurucusunun bu konuda bizlere yol gösteren sözlerinden bir kaçını paylaşmak istiyorum…

***

Atam diyor ki;

Cumhuriyet erdeme dayanan bir yönetimdir…

Cumhuriyet düşünce, beden ve bilim bakımından güçlü koruyucular ister…

Geleceğe güçlü biçimde ulaşabilmek, Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmakla olanaklıdır…

Cumhuriyeti bizler kurduk sizler yaşatacaksınız…

***

Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır…

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimî ve meşru olmak şartıyla, her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir…

***   

Geldiğimiz noktaya bakınca, yurdum insanının ve yönetenlerin kutsal kitabımız

“Kuran-ı Kerim’i “

Yanı sıra da Atamızın geleceği gören ve en doğru yolu gösteren “veciz ve engin sözlerini”  anlamadıklarını

Önemsemediklerini görüyoruz…

Yazık…

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu ve mutlu olsun…

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…

Erdoğan ÖZGENÇ

İstanbul 28.10.2017 16.00