Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '21

 
Kategori
Sosyoloji
 

CUMHURİYETİN KURULUŞ SÜRECİ

Türkiye Devletinin başkentini belirlemek için İsmet Paşa, 9 Ekim 1923 günlü bir maddelik yasa tasarısını meclise sundu. Altında on dört kişinin imzası bulunan bu yasa önerisi 13 Ekim 1923 günü uzun görüşme ve tartışmalardan sonra pek büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Yasa maddesi şudur: “Türkiye Devletinin başkenti, Ankara şehridir.”
Cumhuriyetin kuruluşuna ilişkin yasa tasarısını İsmet Paşa ile hazırladık. Bu tasarıda devlet biçimi “Türkiye Devletinin hükümet biçimi cumhuriyettir.”, “Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisince yönetilir. Meclis, hükümetin yönetim kollarını bakanlar aracılığıyla yönetir.”
29 Ekim 1923 pazartesi günü saat onda Halk Partisi Gurubu Fethi Bey’in başkanlığında toplandı. Bakanlar Kurulu anlaşmazlığı için Genel kurulca ben görevlendirildim. Bir saat izin isteyerek sunduğum öneri oya sunularak kabul edildi. Bu bir saat içinde gerekli kişileri odama çağırarak 28 / 29 Ekim gecesi hazırladığım yasa tasarısını gösterdim ve kendileriyle görüştüm.
Öğleden sonra Parti Genel Kurulu yeniden Fethi Bey’in başkanlığında toplandı. İlk söz bende idi. Bilinen tasarıyı sundum,sonra tartışmalar başladı.
Yunus Nadi,
“ Hükümet bunluğunun giderilmesini Başkan Paşa Hazretlerine bıraktık O da bize, bu öneriyi getirdi.”
Hamdullah Suphi Bey,
“Dört yıl önce yapılan yasaya daha açık bir biçim verilmektedir. Buna karşı söz söyleyecekler gelsin, düşüncelerini söylesinler.”
İsmet Paşa,
“Ulus, egemenliğine ve alınyazısına kendisi el koymuştur.Gazi Paşa Hazretlerinin önerisinin yasalaşması gerekir.
Sonra, Cumhurbaşkanı seçilmesi için Meclisin oyuna başvuruldu, 158 kişi katılmış oybirliğiyle Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri seçilmiştir
Baylar,
Meclisçe Cumhuriyeti kabul kararı 28 / 29 Ekim 1923 gecesi verildi. On beş dakika sonra cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Durum o gece bütün ülkeye duyuruldu. İlk hükümeti İsmet Paşa’nın kurduğunu, Meclis Başkanlığına Fethi Bey’in seçildiğini bilirsiniz.
Sonunda, elbette, Cumhuriyet kazandı. Cumhuriyete karşı ayaklananlar yok edildi. Ama Cumhuriyet düşmanlarının son evrede İzmir’de alçakça düzenledikleri cana kıyıcı girişim yaptılar.
Yurtta yapılan büyük ayaklanma ve cana kıyma düzenleri Takriri Sükûn Yasaı ve İstiklal Mahkemeleri’yle yasa dışına çıkmadan yurtta dirlik ve düzenliği sağladık.
Ulusumuzun giymekte bulunduğu uygarlık düşmanlığının simgesi “fes”i atarak yerine uygar ulusların kullandığı “şapka”yı seçtik.Takriri Sükûn Yasası’ndan yararlanarak Türkiye Cumhuriyeti’nde bağnaz ve ortaçağ anlayışlı olmadığını kanıtladık.
Birtakım şeyhlerin, dedelerin, seyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen topluluğa uygar bir ulus gözüyle bakılabilir mi?
Baylar, ulusumuzun toplumsal, tutumsal, kısacası bütün uygarlıkla ilgili iş ve ilişkilerinde kadın özgürlüğünü güven altına alan Yurttaşlar Yasası sözünü ettiğim bu zaman içinde yapılmıştır.
İsmet İnönü, Atatürk’ün aramızdan ayrılışını 21 Kasım 1938’de yayımladığı bildirinin sonuç bölümünde Atatürk’ü tanımlayarak şöyle bitiriyordu:
Devletimizin bânîsi (kurucusu) ve milletimizin fedakâr ve sadık hâdimi (hizmetinde olan); İnsanlık idealinin âşık ve mümtaz (seçkin) siması (şahsiyeti);
Eşsiz kahraman Atatürk!
Vatan sana minnettardır.
 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..