Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

Çünkü: “Karşı devrim” harekâtı çok yol aldı…

Çünkü: “Karşı devrim” harekâtı çok yol aldı…
 

Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere Tekirdağ’a giden AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, o gün katıldığı il kongresinde şöyle dedi: “Bazıları bu ülkede, millet iradesini tanımadı. Bazıları bu ülkede, TBMM'nin iradesini tanımadı. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyen Gazi Mustafa Kemal'i tanımadı. Parlamentoda 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazıyor. Altında Gazinin imzası var tanımadılar. Ne dediler? 'Egemenlik bizimdir' dediler ve tankları yürüttüler.”

Askeri müdahalelerden söz ediyor Sayın Başbakan ve Gazi Mustafa Kemal’i öne çıkarıyor, O’nun dediklerini savunuyor ve bu arada “Atatürk”ü geri plana atıyor.

Çünkü…

“Gazi Mustafa Kemal” Paşa, Osmanlı’nın “Paşa”sı…

“Atatürk” ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve “İlk Cumhurbaşkanı” sıfatını taşıyor.

19 Mayıs 1919…

Bu tarihte “Osmanlı Paşası Gazi Mustafa Kemal” olarak Samsun’a ayak basarken, kafasının içindeki düşünceleri uygulamaya geçirip geçiremeyeceğini düşünüyor olmalı.

Kalkıştığı iş, öyle küçümsenecek bir iş değil…

O gün “Tebaa” olmaktan “Millet” olmaya geçilmesinin ilk adımı.

O gün, boyunduruk altına girmektense, istiklal yolunda canlar feda edilmek üzere…

O gün, gerçek “Milli irade”nin ortaya konulması vakti.

O gün, gerçek “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletin” olduğunu gösteren yolda “İlk adım” olacak.

Bu düşüncelerle yola “Gazi Mustafa Kemal Paşa” olarak yola çıktı. Amasya, Erzurum ve Sivas’ta “Millet” ile buluştu, milletin desteğini alarak Ankara’ya “Gazi Mustafa Kemal” olarak ayağını bastı.

O gün, 27 Aralık 1919 idi…

“Gazi Mustafa Kemal Paşa” 8 Temmuz 1919 günü “Paşa”lıktan çekildi.

23 Nisan 1920 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak “Egemenlik ve Hâkimiyet”in kimde olduğunu dünyaya gösterdi.

11 Mayıs 1920 günü ise Sultan Vahdettin tarafından “İsyan çıkartmak” suçundan idama mahkûm edildi.

Ne var ki kendini “Millete” emanet eden Gazi Mustafa Kemal’i idam ettiremedi, millet, kurtarıcısına, “egemenlik ve hâkimiyet” gücünü kendisine veren kişiye ihanet etmedi.

Ne var ki, bir takım kişilerin içinde o günlerde birikmeye başlayan kin ve nefret eksilmeden ve artarak sürdü geldi. Çünkü 23 Kasım 1934 tarihinde kendisine verilen “Atatürk” soyadı ile kurduğu devletin şekli “Cumhuriyet”, niteliği ise “Laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti” idi.

Başkenti Ankara, Bayrağı “Ya-Yıldızlı Al Bayrak”, kanıyla canıyla yazdığı İstiklal Marşı, resmi dili de Türkçe oldu.

Şimdiki gibi İstanbul’da oturup Ankara’yı yönetmedi…

Ankara’da oturdu, Türkiye’yi yönetti. Sadece İstanbul’da dinlendi…

Kuruluşunun “Miladı” olan 19 Mayıs 1919 günü, geleceği emanet ettiği “Türk Gençliği”nin bayramı idi ve bu bayram, geçmişi unutmamak ve ondan ders almak için kutlanan bir gün idi…

Bugüne kadar…

Bu gün…

Yedi düvelin yenemediği, yok edemediği Atatürk ve O’nun kurduğu Cumhuriyet’in orasından burasından, yavaş yavaş yok etmeyi amaçlayan planın bir parçasını daha yürürlüğe konuluşunu izliyoruz.

Cumhurbaşkanı yurt dışı gezide, başbakan ortada yok…

Peki, bu “Bayramı” kim yapıyor ve yönetiyor?

Gençlik ve Spor İl Müdürleri…

Ağlamaya, dizinizi dövmeye, dövünmeye az kaldı.

Bir gün “Ah… Biz ne yaptık” diyeceksiniz ama ne yaptığınızı bir türlü anlayamayacaksınız.

Aynı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve düşüncelerini bir türlü anlayamadığınız ve kendinizi “Cemaat” ve “Tarikatlara” neden adadığınızı bilmediğiniz gibi…

Çünkü: “Karşı devrim” harekatı çok yol aldı…

19 MAYIS 2012
İBRAHİM PEKBAY
 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..