Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '07

 
Kategori
İnançlar
 

Çuvaldan çıkanı, çuvala sokma

Çuvaldan çıkanı, çuvala sokma
 

Arkadaşımız iş yerimize, Erzincan'dan tayin oldu. Önceleri biz bayanlarla iş dışında diyalog kurmadı. Bıyık şekli giyimi cuma namazlarını hiç kaçırmaması, odasında dinlediği mehter müziği, siyasi görüşleri hakkında fikir edinmemizi sağladı.

İş gereği, kadın erkek ayırmadan, iş arkadaşlarımızla omuz omuza çalışmak durumundayız.

Belli bir zamandan sonra, aramıza katıldı. Biz başı açık hanımların da düzgün bir aile yaşantısı, çoluğu çocuğu, iş yerinde ziyaret eden eşleri olması, hatta bu eşlerden, birinin onun okumaya gönülsüz haylaz oğluna veli olup, öğretmenlik yaptığı okula kaydettirmesi, mesafeli duruşunu, zamanla dostluğa dönüştürdü.

Evimizin bozuk musluğu, kesilecek kurbanımız ondan sorulur oldu. O bizimle içli dışlıydı, bizse, onun oğlu dışında, kimsesini tanımıyorduk.

Bir bayram günü, iki aile toplanıp ziyaretine gitmeye karar verdik. Sora araya, Buca'nın, hiç görmediğimiz arka sokaklarındaki evini bulduk.

Kapıda, kulağıma fısıldadı. -''Senin kocan muziptir, sakın anneme takılmasın''
Arabayı parkedip gelen eşime mesajı ilettim.

Salonda, arkadaşımızın babası, üç çocuğu, eşi, kendisi... Klasik tanışma sözleri, bayramlaşmadan sonra, havadaki elektriği dağıtmak için havadan sudan muhabbet açmaya çalışmalar. Yok olmuyor hava ağır. ne yapsak asılı kalıyor.

Bir süre sonra arkadaşımız -''şimdi annem buraya gelecek, direk ona bakmazsanız sevinirim'' dedi.

Odaya yürüyen bir çuval girdi ve hemen kapının yanına çöktü. Belli belirsiz bir ses duyuldu. Hava dahada ağırlaştı.

Adıyaman'da çalışmışlığı olan arkadaşım, durumu kavradı, -''biz hanımlar başka bir odaya geçelim, teyze daha rahat eder'' dedi

Ayrı odada teyze gerçekten rahat etti. Çuvalı çıkardı. Dili çözüldü.

Çuval dediğim şeyin kumaşı, kalın bükümlü sert iplikten, seyrek dokunmuş. Çuval gibi dikilmiş. Elleri, beli, boynu boğazı yok. Çuval baştan giyilip aşağı indiriliyor. Yürürken tökezlesen bir yere tutunmak mümkün değil. Görme eylemi, seyrek dokumanın aralıklarından gerçekleşiyor.

Teyzenin dili çözüldü ya bize çok yazıklandı. Çıplak kollarımız cehennem ateşinde odun olacak, zebaniler.. vb. Teyze anlattıkça yanımıza gelen çocuklarımızın gözleri yerlerinden fırladı fırlayacak. En sonunda küçük kızım feryadı kopardı -''anne çıplak gezme n'olur. Seni yakmasınlar annecim çıplak gezme n'olur.

Sıkıntı had safhada. Teyze anlatmayı sürdürüyor. Ben çok günah işledim çok.

-Ben bir vakitler Erzincan'da Cumhuriyet balolarına gittim! Kadın erkek bir arada, baş açık, gerdan bacak meydanda, dans ettik, güldük eğlendik.

-Dayımın, emmimin oğlunla baş açık tokalaştım. Bir sofraya oturdum.

İki gözü iki çeşme. Allahıma affet diye yalvarıyorum. Bilmem affeder mi ?

Erzincan'da Cumhuriyet balosu.

Kadın erkek bir arada dansediyorlar.

Küçük kızım -çıplak gezme anne diye ağlıyor.

 
Toplam blog
: 74
: 1691
Kayıt tarihi
: 17.06.07
 
 

Emekliyim ama, yaşamdan değil; işimden. Eşim ve iki kızımla birlikte İzmir’de yaşıyoruz. Yazmak, oku..