Çuvaldızı kendimize batıralım!

Özgürlük ve Dayanışma Partisi(ÖDP) 12 Haziran 2011’de yapılacak olan milletvekili seçimlerine katılamıyor. Hatırladığım kadarıyla ÖDP, 1996 yılından beri yapılan bütün yerel ve genel seçimlere katılmıştı. 

ÖDP’nin, YSK tarafından veto edilerek, seçimlerden men edilmesinin nedeni olarak “Askerlik belgesi” eksikliği gösterildi. 

Parti tarafından yapılan açıklamada da bu durum teyit edildi. Devamla, milletvekili adaylarından askerlik belgelerinin istenmediği, bu şekilde YSK’nın, partiyi yanlış yönlendirdiği ileri sürüldü. 

Bu açıklama her açıdan sorunlu! 

15 yılda 3 genel, 3 yerel seçime katılan bir partinin, milletvekili adayı olmak için hangi belgelerin gerektiğini bilmemesi, il örgütlerini bu doğrultuda yönlendirememesi çok ciddi bir eksiklik. Hele hele, “YSK bizi yanlış yönlendirdi” söylemi dile getirilmemesi gereken bir gaf. 

Bir siyasal parti çalışmalarını, devlet kurumlarının söylemleriyle ve yönlendirmeleriyle yapmaz. Önünde yasal mevzuat vardır ve partinin hukukçuları vardır. Hatta YSK aksini söylese bile yasal mevzuata başvurmak gereklidir. Bu konuda çok uzağa gitmeye de gerek yok. Anayasa’ya bakmak yeterli. 

1982 Anayasası’nın 76.maddesi milletvekili seçilme yeterliliğini düzenliyor. 76.madde şöyle; “Otuz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolaylı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, ideolojik veya anarşik eylemlere katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.” 

Madde çok açık ve net. 

Askerlik hizmetini yapmamış olanlar milletvekili seçilemez. Bu durumu ispat etmek “Askerlikle ilişkisi yoktur” belgesinin ibraz edilmesine bağlıdır. YSK’nın ilk kararı incelendiğinde ÖDP milletvekili adaylarının tümünün bu belgesinin olmadığı görülmüştür. Daha sonra bu belgeler tamamlanmış, ancak YSK “veto” kararını değiştirmemiştir. 

Üzgünüm ve kızgınım! 

Üzgünüm; 

Çünkü ÖDP’nin seçimlere neden katıldığını anlatamıyorum. Hiç kimse basit bir askerlik belgesi eksikliğinden dolayı seçimlere girememenin gerekçesine inanamıyor. 

Üzgünüm; Çünkü özgürlükçü sosyalizmin tek temsilcisi olan ÖDP’ye oy isteyemeyeceğim, oy veremeyeceğim… 

Kızgınım; Çünkü 15 yıldır seçimlere katılan bir siyasal partinin nasıl böyle bir hata yaptığına inanamıyorum… 

Seçimlerde, bizleri seçeneksiz bırakan şu “Askerlik belgesi” skandalının sorumlularını en hafif deyimiyle “kınıyorum”. 

Kendimi de “kınıyorum”, çünkü ÖDP genel merkezinden gelen yazıda, milletvekili adaylığı belgeleri sıralanırken, bu belgeler arasında “askerlik belgesinin” olmadığını gördüğüm halde neden mevzuata bakmayıp da, genel merkezden gelen yazıya körü körüne inandığım ve arkadaşlarımı uyarmadığım için. 

YSK’yı neden protesto ediyoruz? 

Protesto edilmesi gereken birileri veya bir kurum varsa, kusura bakmayın ama O, kurum veya birileri “biziz”. 

Bu nedenle ÖDP camiası olarak, en sade üyeden genel başkana kadar hep birlikte kendimizi protesto edelim. 

Yani çuvaldızı kendimize batıralım… 

Var mısınız?