ÇYK/A-25 3. Duruşma ve Karar

--Tamam o halde mesele kalmadı dedi. Ama size on beş gün müddet, eğer fikrinizden cayarsanız buraya gelip dilekçe vereceksiniz. Yada on beş gün içinde karını al buraya getir, ben bir de ona söyleyeyim. Onun da ifadesini alayım, sonra itiraz edersiniz dedi.

--Hastalığı geçerse ayağa kalkar kalkmaz vardiya değiştiğinde getiririm hakim bey dedi.

--Yaz kızım dedi hakim. KARAR: (Duruşma salonunda kim varsa ayağa kalktı.) daktilo şakırtısı dışında ses yoktu. Hakim; “Dosyaya toplanan deliller ve tarafların alınan ifadeleri ve mahallerinde yapılan keşiften, Muris Nusret Namık Kendircioğlu’nun vasiyetname yazdığı sıralarda kendisinin öldürüleceğini bildiği ve bu nedenle de vasiyeti yazdığı anlaşılmıştır. Murisin iki ayrı yere saklayarak bıraktığı vasiyetnamesi bulunarak keşif esnasında bıraktığı yerden alınmıştır. Muris Nusret Namık Kendircioğlu’nun ölümü esnasında yanında bulunan ve murisle beraber aynı pusuda vurulan Tanık İsmail Abduşoğlu’nun ifadesinin de bu yönde olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir. Vasiyetnamenin kabul edilmesi ile vasiyetnamede menfaattar olarak açıkça belirtilmemesine rağmen tanık ifadelerinden ve davacının da kendisini mirasçı olarak kabul edip kahvehaneyi tamir ve tadil ederek ihya ettiği görüldüğünden,”

Hakim başını İlhan’a çevirerek sordu,

--Nusret Namık Kendircioğlu’nun vasiyetinde belirttiği adam sen misin?

--Hakim bey ben bu soruyu kendime iki buçuk aydır soruyorum en sonunda verdiğim cevap ise “Benim, Hakim bey, o adam benim”Nusret Namık Kendircioğlu’nun vasiyetinde belirttiği adamın ben olduğuna karar verdim dedi. Bu sözleri o kadar kendinden emin bir şekilde söylemişti ki salondaki herkes şaşırmıştı. Hakim,

--Pekala, o zaman dedi. Yaz kızım; ihya ettiği görüldüğünden “gayrimenkulün İlhan Aslantürk adına tapuya şartlı olarak tesciline. Ancak vasiyetnamede belirtilen şartların oluştuğundan emin olunması içinde iki yıl içersinde kahvehanenin üç kez kontrol edilmesine ve vasiyetname şartlarını taşıdığı kanaati oluştuğunda tapu sicilinde kurulacak olan şerhin yine mahkeme kararıyla kaldırılmasına karar verilmiştir. İş bu karar Gerekçeli Karar olarak yazılıp taraflara tebliğinden itibaren yasal on beş gün içersinde temyiz edilebileceği, eğer temyiz edilmezse resen kesinleşeceği tarafların yüzlerine karşı söylenerek karar verildi,dedi.

Katip hakimin dediklerini hızlı bir şekilde yazarak bitirdi ve kağıdı daktilodan çıkardı. Arasındaki siyah karbon kağıdını da çıkardıktan sonra mübaşire verdi. Mübaşir aldığı duruşma zaptına bir göz attıktan sonra cebinden çıkardığı tükenmez kalemi önce Selahattin Yoncalı’ya verdi ve ifadesini imzalattı. Sonra da İlhan’a verdi ve iki nüshayı da imzalattı. Sonra zabıtları hakime verdi. Hakim de zabıtları önündeki dosyanın içine koydu ve

--Hayırlı olsun İlhan Efendi dedi.

İlhan hala inanamıyordu, hakime boş boş bakıyordu. Sonra,

--Bitti mi şimdi dedi. Hakim de,

--Bitti İlhan Efendi bitti dedi. Yalnız kontrol şartı var. İki yıl içersinde üç kere kontrol edileceksin. Eğer vasiyetnamede belirtilen şartları taşıyorsan verilecek raporlara göre iki yıl sonra şerhi kaldırması için mahkemeye baş vuracaksın dedi.

--Hakim bey şartlar derken zaten Nusret abinin annesi vefat etmiş. Bakıp gözetme işini nasıl yapacağız dedi. Sadece kahvehanenin kapısı üzerindeki “Çatal Yürek Kahvehanesi” tabelası var ki zaten onu da güzelce uygun bir şekilde yeniden yazdıracağız. Bir tek fakir fukaranın gözetilmesi var ki onu da sadece Nusret abinin vasiyeti diye göstere göstere yapmak abes bir şey olur. Kız kardeşinin isteği ise, Zaten İsmail abi kimseye bırakmaz o işleri kimsenin söylemesine de gerek yok. Bilemiyorum başka nasıl olur dedi.

--Sen bilirsin nasıl olacağını dedi, Hakim. Ama iki yıl içersinde sadece kahveyi işletebilirsin,  başka bir şey yapamazsın dedi. Ben de gelip kontrol edeceğim çayı güzel yapıyor musun diye dedi. Efe İsmail de,

--Her zaman bekleriz hakim bey dedi. Hakim Selahattin’e de

--Sakın unutma karın iyileşip ayağa kalkınca getireceksin ifadesini alacağım dedi.

--Tamam hâkim bey dedi Selahattin. İyileşir iyileşmez getireceğim.