Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '20

 
Kategori
Öykü
 

ÇYK/A-28 Ruhsat Evrakları 9/9

--Burada kömür satışı yapan yerler var ama buradan oraya taşıma nasıl olur bilmem.

--Bizim mahallede eskiden vardı ama şimdi hiç gözüme çarpmadı.

--Doğru dedi Efe İsmail, buradan kömür alıp götürmeye kalksak kahvehaneye kadar kömürün yarı fiyatını isterler nakliye için.

--Mahalleden soruşturalım, millet nereden alıyorsa biz de aynı yerden alırız.

Derken döner kebaplar geldi ve masaya kondu, yoğurtla ayranın yerleri yine değişik oldu ama geldiğine şükür etmek gerekirdi. Tahir ile Şerafettin de takas ettiler. Tahir,

--Haydi, afiyet olsun diye tekrarladı.

Fazla konuşmadan yemeklerini bitirdiler. Yemekten sonra Musa’nın kahvesinde birer çay ve sigara içtikten sonra Tahir ile Şerafettin Karakola giderken İlhan ile Efe İsmail de hastanenin yolunu tuttular. Saat bir buçuk gibi hastaneye geldiler ve hemen İntaniye Polikliniğe giderek sıranın kendilerine gelmesini beklediler. Sonunda hemşire kapıdan başını dışarıya çıkarıp “İlhan Aslantürk”diye seslendi. İlhan kapıyı açıp içeriye girdi ve elindeki tahlil sonuçlarını doktora uzattı. Doktor tahlil sonucunu eline aldı ve baktı ve başını kaldırıp

--B vitamini eksikliği var, Sana bir Bemiks yazıyorum. Herhangi bir alerjik rahatsızlığınız var mı? diye sordu ve İlhan’ın yüzüne sorgu dolu bur bakış attı.

--Yok, dedi İlhan hiçbir rahatsızlığım yok.

--Peki görme de bir sorun falan var mı? diye tekrar sordu.

--Hayır, gayet iyi görüyorum.

--Pekala dedi Doktor, herhangi bir hastalığınız görünmüyor, raporunuzu yarın alabilirsiniz, dedi ve elindeki formun bir sütununa “Sağlam”yazarak imzaladı. Hemşire doktordan aldığı kâğıdı İlhan’a geri uzatırken,

--Bunu girişteki “Rapor”yazan odaya verin, dedi hemşire.

 İlhan dışarı çıktı, Efe İsmail merakla bakıyordu, işaret etti ve girişe doğru yürüdüler. Efe İsmail, meraktan patlıyordu,. Sonunda dayanamadı ve

--Söylesene İlhan kardeş ne oldu.

--Bir şey olmadı elindeki evrakı göstererek Sağlam yazdı ve imzaladı. Şimdi de Rapor yazan yere vereceğiz, işimiz bitecek.

İlhan Kapısının yanında Rapor yazan odanın camındaki banka veznesi gibi bir yere giderek elindeki kağıdı verdi. Kâğıdı alan görevli baktı ve eline bir makbuz koçanı alıp doldurdu. Koçanın yazdığı sayfasını keserek İlhanın eline tutuşturdu ve

--Kurul yarın toplanacak yarın öğleden sonra gelirseniz alabilirsiniz.

İlhan elindeki makbuza baktı ve yüzünü buruşturup,

--Bunu hemen mi yatıracağız yoksa yarında yatırabilir miyiz?

--Hemen yatıracaksınız dedi görevli, sinema bileti satış gişesi gibi yerden gözlüklerinin üzerinden dışarıya bakarken. Alındı makbuzunu rapora eklemem lazım yoksa kurula girmez.

Efe İsmail yine elini cebine atıp bir yirmi liralık çıkardı ve içeriye uzattı. Adam parayı aldı ve alındı makbuzunun ikinci nüshasını rapora toplu iğne ile iliştirdi. Efe İsmail ile İlhan hastanenin kapısından temiz havaya çıktılar.

--Mahalleye gitmeden önce bir yerden İkametgâh ilmühaberi ile Nüfus Cüzdan sureti alalım da doldurup muhtara onaylatalım. Hem de ikişer suret alalım, bakarsın yanlış falan yazarız. Hiç olmazsa yedekte bulunsun birer tane, dedi Efe İsmail.

Durağa giderken gördükleri bir gazete büfesinden bir gazete aldılar ve ikametgâh ile nüfus cüzdan suretini nereden alabileceklerini sordular. Büfedeki genç çocuk onlara kırtasiyeyi tarif etti. Yerini öğrendikleri kırtasiyeye giderek ikişer tane Nüfus Cüzdan Sureti ve İkametgâh İlmühaberialdılar. Bir yapıştırıcı ile bir de tükenmez kalem aldılar ve durağa geldiler. Durakta fazla insan yoktu. Gelen belediye otobüsüne binerek mahalleye vardılar.

 
Toplam blog
: 22
: 65
Kayıt tarihi
: 24.04.18
 
 

Kısalan bir yolun sonuna yürüyorum. Beni yol değil yol arkadaşlarım yoruyor. ..