D & R Mağazalarında Eskiye Göre Daha Az Kitap Satılıyor Gibi...

Benimki sadece bir gözlem... Her pazar düzenli olarak uğradığım D & R Mağazalarında, yanılmıyorsam eğer, satılan kitap sayısı giderek azalıyor. Artık satılmayan, satılamayan yapıtların yerini, alternatifleri arttırılmış, güncel, popüler ürün çeşitleri alıyor.

Normaldir bu. Uzun süredir düşünmekten, sorgulamaktan, eleştirel akıldan düzenli, sistemli  biçimde uzaklaştırılan insanlar; okunacak bir şeyler yerine, farklı raflarda buldukları, işlerine yarayacağına inandıkları pratik, eğlenceli materyalleri satın almayı tercih ediyorlar.

Kafa dağıtan şeyler; zihinlerimizi yorup hırpalasalar da, iç dünyamızı renklendiren, fikirlerimizi geliştiren, ruhumuzu eğitip büyüten edebi, siyasi, sosyal içerikli eserlere göre daha çok yeğlenir oldu.

Oldum olası okumakla, yazmakla arası pek de iyi olmayan Türk toplumu; daha mekanik, daha içeriksiz ürünlerle dağıtıp dinlendiriyor kafasını. Bir şiirin, bir romanın, bir denemenin vereceği iç huzurdan özgürlükten nasipsizler, daha sığ aktivitelerle, daha verimsizce geçiriyorlar vaktlerini… Bilgiden uzak kalmanın insanoğluna maliyetinden bihaber bir kavim, boşa harcıyor zamanını, çarçur ediyor günlerini...

Evet, gülmek, eğlenmek de lazım bizlere. Evet, yaşamın hafiflikleri, nefes aldırır bazen ruhumuza. Amma velakin, kitapların girmediği evler, giderek solduruyor güneşimizi. Çünkü hiçbir amansız hastalık, cehaletten daha fazla hasar veremez bünyemize.

Her gün daha fazla yazarın, her an daha fazla düşünürün, her yıl daha fazla entelektüelin hukuk sistemimizle başının derde girdiği bir ortamdan, daha farklı bir sonuç beklenemezdi herhalde.

Hem kendi, hem başkaları için fikir üretenlerin, milleti için binbir eziyete rıza gösterenlerin, katlana katlana büyüyen maddi, manevi, kişisel bedeller ödediğini düşünen insanlar; sıranın kendilerine de gelmemesi için, kitaplardan uzaklaşıyor haliyle.

Sonuçta olan hepimize oluyor. Zamanla; daha cahil, daha umursamaz, daha sorumsuz bir topluluğa dönüşüyoruz.

Bırakın başkalarını, kendileri için bile nitelikli metinleri; ciddi, kişiliklerimizi olumlu yönde değiştirebilecek, dönüştürebilecek eserleri okumayan insanlar; böyle davranarak, ortak geleceğimizi aydınlık yarınlarımızı kararttıklarının farkında bile değiller...

Yani derdim D & R mağzalarında azalan kitap satışları değil aslında . Kitaplarla aramızın açılması, bozulması…

Hiçbir çağdaş toplum, alfabesiz temeller üzerine kurulmadı. Dünyada tek bir uygarlık yoktur ki, sırtını bilginlerine, yazılı eserlerine dayamamış olsun.

Tüm bunlar ortadayken, Dünya bilgi çağını yaşarken, nereye doğru gittiğimizi tahmin etmek hiç de güç değil. Bu konuda fikir sahibi olmak adına sadece PİSA sonuçlarına bakmanız yeter.

Bir an önce kütüphanelerimizle barışmazsak, çağdaş uygarlık düzeyinden kaç yüzyıl daha geride kalacağımızı varın siz hesap edin artık.