Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Benden Bir Tane Daha Yok

http://blog.milliyet.com.tr/banadair

15 Mart '10

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Dağ ve şirince gezisi

Dağ ve şirince gezisi
 

Uzun zamandır Facebookta bir dağcılık klübüne üyeyim, sürekli mesajlar alıyor bazen ilgileniyor bazen ilgilenmiyordum... Sonunda hoşuma giden, hem doğa sporu yapıp hemde gezeceğim bir organizasyon dikkatimi çekti... Selçuktan Şirinceye 8 km lik bir dağ yürüyüşü yapılacaktı... Erkek arkadaşım ve kızkardeşimle karar verip bu etkinliğe katıldık... Pazar günü, sabah erkenden kalkıp konak viyadüğünde buluşmak için yola çıktık... Yol boyunca havanın bulutlu olması canımı sıksada içimdeki kıpırtıyı etkilememişti.. Buluşma noktasına geldiğimizde her yaştan sırtlarında kocaman çantaları olan dağcı insanları ve dağcılık klüplerini görüp etkilenmemek gerçekten mümkün değildi... Saat 8 sularında otobüslerimiz geldi, duymadığımız değişik dağcılık terimleriyle yürüyüşçüler ve oryantirikçiler olarak çok kalabalık olması nedeniyle karışık olarak otobüslere yerleştik... İlk durağımız Belevi’ndeki köy kahvesinde kahvaltı molamızdı, daha sonra yola çıkıp yürüyüş alanımıza geldik... Yapılan ikazlardan sonr a yürüyüşümüze başladık... Tam 3 saat zorlu dağ tepe inişli çıkışlı çamurlu yolları aşıp her güzel karede fotoğraf çektirdikten sonra şirinceye ulaştık... Kolay kolay terlemeyen ben havanın soğuk olmasına rağmen gayet güzel ter attım... O yorgunlukla güzel bir restorant bulup gözlemeleri mideye indirmek kadar güzel bir şey olamayacaktı... Kiliseye doğru bir restorana oturup sipariş alınmasını 15 dk kadar bekledikten sonra sinirlerim çok gerildi.. Daha sonra orada çalışan birini bulup siparişi verdik, bir yarım saat daha bekledikten sonra artık patlama noktasına gelmiştim... Hayatımda ilk defa açlık ve yorgunlukla garsonu haşlayıp ordan kalkıp başka bir restorana girdik... Burası içeride olan kömür sobasının etkisiyle daha bir sıcaktı ve siparişlerimiz 5 dk sonra elimizdeydi... Karnımızı doyurduktan sonra tavşan kanı çay eşliğinde ortamın biraz daha tadını çıkarmaya karar verdik... Müşteriler arttıkça oturduğumuz masayı boşaltmak farz olmuştu... Şirinceye kadar gelip şarap almadan olmazdı bir kaç mahzen dolaşıp bir tanesinde şarap denemeye karar verdik, içeriye girdiğimizde şark köşeleri ve şömine bizi çok sıcak karşılamıştı oturup bir şişe şarabı orda içmenin daha iyi olacağı düşüncesine girdik ... Şarap ve leblebi eşliğinde bol bol fotoğraf çektirip sohbet ve müziğin etkisine iyiden iyiye zamanı geçirmiştik.... O yorgunluğa rağmen kendimi daha dinç ve mutlu hissetmek çok iyi gelmişti...

 
Toplam blog
: 11
: 518
Kayıt tarihi
: 29.05.09
 
 

02/03/1984 doğumluyum, lise mezunuyum bu sene açıköğretim muhasebe 1. sınıftayım. Özel bir bankanın ..