- Kategori
- Gezi Rehberleri
Dağa kaçtım: Bir Balkan yolculuğu (Bölüm 1-c)
Ohri’de bir balkon peyzajı
MAKEDONYA
3.Kısım
İbrahim Fidanoğlu
Makedonya’nın İncisi Ohri
Akşama doğru Ohri’ye girerken batmakta olan güneşin kızıllığı, Ohri Gölü’nün mavi sularını ele geçirmişti. Ohri’ye gelinceye kadar Makedonya’da bulunduğumuz iki gün boyunca her ne kadar ormanlarla kaplı yemyeşil vadilerin diplerinde akan akarsular boyunca gezinmiş olsak da önümüzde bir deniz gibi uzanıp giden o muhteşem Ohri Gölü ile karşılaşmak yine de heyecan vericiydi. Geç vakit ulaştığımız Ohri Gölü kıyısındaki Goriça Oteli’ne yerleştikten sonra, göle yakın bir azmak başında yer alan bir kır restoranına; bir gece önce Üsküp’de dinlediğimiz Makedon şarkıları eşliğinde yemeğe gittik.
Ohri Gölü’nde gün batımı
Sabah otelin iskelesinden bir tekne ile Sv. Naum Manastırı’na gitmek üzere göle açıldık. Teknede yine aynı Makedon şarkıları çalıyordu; “Ben seni seviram; çok seni seni seviram” yada “çifte çifte paytonları getirdim sana, okka okka lokumları yedirdim sana”… Bugünün bir başka özelliği de ölüm yıldönümünde Sv. Naum’u anmak üzere manastırda geleneksel olarak düzenlenen bir yortunun varlığıydı. Yani Manastır, bugün bizim için (!) bir panayır yeri gibi olacaktı. Masmavi ve bir akvaryum berraklığındaki suyu yara yara ilerleyen teknemiz, Galicica Dağı eteklerindeki Ohri Gölü’nün doğu sahili boyunca seyretti.
Devamı için http://dagakactim.blogspot.com/2012/08/bir-balkan-yolculugu-bolum-1-kisim-3.html
Yazan: İbrahim Fidanoğlu
Düzenleyen: M.YC