Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Dağlar kanatlıydı eskiden

“Dağlar kanatlıydı eskiden.

Canları çektiğinde, vurup kanatlarını kalkar,

Canlarının çektiği yere konarlardı.

Dağların kalkıp konmaları zor geliyordu toprağa.

Toprakana'nın canını yakıyor, acıtıyordu.

Sonunda tanrılar acıdı da toprağa,

Dağların kanatlarını kesti.

Dağların kopan kanatları bulut oldu.

Bundandır bulutların dağlara dağlara koşması.”

Şadan Gökovalı Hoca’nın bu mitologya şiiri geldi aklıma birden. Tanımayan varsa anlatalım.Prof.Dr. Şadan Gökovalı. Gazeteci, yazar, araştırmacı, yapımcı, profesyonel ülkesel turist rehberi ve öğrencilerinin baş tacı bir öğretim üyesidir. Rehberler arasında "en baba rehber" olarak bilinir. Öyle güzel anlatır ki antik çağları,  o anı yaşarsınız...

Hoca’nın bu mitologya şiirini ben de anlatırım yabancı konuklarımıza zaman zaman. En çok da Muğla'nın Marmaris İlçesi'ne 30 kilometre uzaklıktaki Orhaniye Köyü'nde her yıl binlerce kişinin görmek için geldiği, 600 metre uzunluğunda, insanlarda denizin üzerinde yürüdüğü duygusu uyandıran dünyaca ünlü Kızkumu'nu gezdirirken gelir aklıma...

600 metre uzunluğunda, insanlarda denizin üzerinde yürüdüğü duygusu uyandıran bir doğa harikasıdır bu yer.

Ancak “Kız kumu”nu anınca yüreğim burkuluyor şimdilerde. Küçük guruplarda bile en çok ikişer kişi yürüttüğüm bu doğa harikası can cekişiyor şimdilerde. Ne yazık ki başlangıcıyla bitiminde birer buçuk metre boyunda iki beyaz denizkızı heykelinin bulunduğu Kızkumu,her gün yüzlerce turistin yürütülmesiyle, giderek yayılıp yok olmaya yüz tuttu.

Bu duruma da en büyük tepkiyi yıllarca Kızkumu'yla ilgili bilimsel araştırma ve inceleme yaparak yazılar yazan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Bilimsel Teknik Kurul Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey gösteriyor. Kızkumu'nun insanoğluna doğanın hediye ettiği eşi bulunmaz bir jeolojik oluşum ve miras olduğunu anlatan Dr. Eşref Atabey;

"İnsanların üzerinde yürümesi yasaklansa bile Kızkumu adı verilen kumdili birkaç yılda bile eski haline gelemez. Çünkü kızkumu binlerce yıllık jeolojik süreçle oluşan bir doğa olayı. Böyle giderse Kızkumu sadece hatıralarda kalır. Kızkumu'nun dünyada ve Türkiye'de bir eşi yok. Bu doğa harikasını korumak gerek. Kızkumu üzerinde özellikle yaz aylarında günde binlerce insan yürüyüp setin yayılarak yok olmasına yol açıyor." diye yakınıyor.

Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK), geçen yıl Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü bünyesine dahil edilmeden önce, yapılacak turnikeyle Kızkumu üzerinde aynı anda en fazla 50 kişinin yürümesini, böylelikle kumların yayılıp yok olmasının önüne geçilmesini planlamıştı. Ancak Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü, ÖÇKK'nın bu turnike projesini hayata geçirmedi. O nedenle de Kızkumu kaderine terkedildi.

Turist çekelim derken bilinçsizce katledilen bir başka doğal güzelliğimiz daha. Sözün özü, bindiğimiz dalı kesmeye, üç kuruş için doğayı tahrip etmeye devam. Pamukkale travertenlerini de böyle bitirmemiş miydik?

 

 
Toplam blog
: 61
: 585
Kayıt tarihi
: 09.10.09
 
 

Haziran'mış, yıl 1963 Bursa'da doğmuşum. İlk ve orta öğrenimimi Bursa'da tamamlayıp, İngiliz Filo..