Dağlarım daha güzel

Herkesin okuması gereken kitap: Dağlarım Daha Güzel

On dört yaşında küçücük bir kız. Koca nedir, cinsellik nedir bilmez ve hele kendisinden elli altı yaş büyük yetmiş yaşındaki kocanın anlayış ve destek bekleyişini hiç bilmez. Bu destek ve anlayışı gösteremeyince de neden dövüldüğünü hiç anlamaz.
Neyi mi anlatıyorum?
Bir romandan söz ediyorum: Dağlarım Daha Güzel. İstanbul Ozan Yayıncılık Babıali Kitaplığı tarafından Kasım 2007 de yayınlanmış. Yazarı Reşit Yaman, 1952 Diyadin doğumlu bir İngilizce öğretmeni.
Klişe sözlerle o kitabı övmeyeceğim, aksine alın okuyun diyorum. Gurur duydum, Edebiyatımızın vardığı başarılı çalışmaları görün diyorum.

Kitapta, doğudan başlık adı altında parayla satın alınan bir kızın öyküsü anlatılıyor. Kızı alıp getiren de batıdaki bir köyde yaşayan yetmiş yaşındaki bir sütçü. Güzel hayallerle kızı alıp getirmiştir ama hiç de olaylar hayal ettiği gibi çıkmaz. Aksine ne etse fayda etmez. Rezil olur hem kıza hem de köye. Hani derler ya davul bile dengi dengine çalar işte o söze çok uygun bir roman. Sübyancılar ile jigolo hastaları bu kitabı okusunlar da ders alsınlar. Bence de herkes haddini bilsin ve boş hayal peşinde koşmasın. Reşit Yaman iyi bir ders vermiş bize, ö ğretmen ya, teşekkür ederiz hocam.

Romanın bir de başka bir boyutu var. Acınılacak bir durum. Terör yüzünden yerinden yurdundan edilen, yaylalara çıkamadıkları için hayvanlarını kayıp eden, fakirleşen bir halk var. Fakirleşince de çok şeylerini yitiren halk. Öte yanda başlayan bir göç ve sebepleri var. Küçük Esmer biraz da bu sorunun kurbanı...

Romanın kilit ismi Esmer, yaşı küçük de olsa sıradan bir kız değil. Aksine çok olgun ve hayat onu bilemiş. Güçlükler karşısında asla pes etmeyen direnen bir karakter. Kendisini kolay kolay ezdirmeyen ve hakkını arayan bir kız. Kaderine hemen razı olmaz.Güçlü, sabırlı ve akıllı bir karakter. Hemen pes edip ciyak ciyak ağlayan bir ana kuzusu değil yani. Küçücük yaşına rağmen çok olgun, çok bilmiş. Kimsesiz oluşu, zor şartlarda yaşamışlık ve acı onu yoğurmuş farklı bir çocuk yapmış. Acı çektikçe bilenmiş. O yüzden satıldığı sütçünün ailesi onun bu yönünü gördükçe hep şaşırır. Tüm bunlara rağmen o hep kendisini savunma ve koruma zorunda bırakılmış yine bir ana kuzusudur.

Romanda güzel iki özelliği hemen fark ediyorsunuz.. Birincisi Reşit Yaman'ın üslubu. Oldukça akıcı, kıvrak, sade ve hiç yormayan ustaca bir anlatımı var. İkinci özelliği de karakterler, kişiler o kadar canlı ki inanılmaz... Okurken adeta romanda yaşıyor ve oradaki kişilerin seslerini soluklarını duyuyorsunuz. Okumaya başlayınca kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Hele ki magazin tv .lerin halkı ekrana kilitlediği bu dönemde kitabı elinizden bırakmadan okutabilmek de ayrı bir başarı örneği.

Fazla söze gerek yok, o kitabı okuyunca bana hak vereceksiniz.

K. BARAN

Not. Kitap hakkında daha fazla bilgi, kitabın adı yazılarak GOOGLE den alınabilir."