Dağların saf çiçeği: Kardelen

Uludağ’ın yaylalarında tanımıştım onu küçük bir çocukken. Sadece çam ağaçlarının canlı kalabildiği bu soğuk, karla kaplı yüksek tepelerde açan bu çiçek o günden beri farklı bir yer etmişti diğerlerinin arasında. Bir hikayesi de varmış bu çiçeğin çok sonra öğrendiğim.

Birbirini çok seven iki çiçekten erkek olanıymış kardelen. İlkbaharda tüm çiçeklerin aynı açması nedeniyle bu kalabalığın arasında kaybolmaktan korkmuş. Sevgilisini daha fazla görebilmek için de kışın dondurucu soğuklarda sadece ikisinin açıp birbirlerini daha fazla görmesini istemiş. Bu hayalini sevgilisine de anlatmış. Sevgilisi kabul edince de bir sonraki yıl kış ortasında karlar altındaki toprağı delerek açmış erkek çiçek. Bembeyaz karlar arasında o rengarenk sevgilisini aramış, aramış… Ümidini kaybedince de boynunu bükerek dondurucu soğuğa dayanmaya çalışmış. Ama fazla dayanamamış ve hayatını kaybetmiş. İşte o günden bu yana karlar içinde açan bu bembeyaz çiçeğe kardelen, ona ihanet edip açmayan sevgilisine de hercai denmiş.

Rengi ve görünüşü nedeniyle kardelen her zaman saflığı, temizliği sembolize etmiş. Bu nedenle de çeşitli dillerde saflığın çiçeği, gelin çiçeği adını almış.

Soğanlı bir çiçek olduğundan, belki soğanını evde bir saksıya ekip yetiştirebilirim diye düşündüm. Hatta yetiştiği yerdeki topraktan da alıp denedim. Ama olmadı, saksıda yaşamadı. O zaman anladım ki, zaten saksıda olsa bana o karların arasındaki ihtişamını veremezdi. Onu güzel kılan doğaya baş kaldırıp, karlar içinde açma cesaretini göstermesiydi belki de… Koparmaya kıyamadan sadece karşıdan izleyip, bu dondurucu soğuktaki mücadelesine hayranlıkla saygı duymaktı…

Ne gül, ne menekşe, ne papatya… Benim çiçeğim kardelen…

Bir çok hastalığın tedavisinde kullanılan kardelen, bu ekonomik özelliği nedeniyle doğadan hoyratça sökülmekte günümüzde. Fakat benim bir zamanlar çok basit düşünüp de evde yetiştirmeye çalıştığım bu çiçeğin üretimi için oluşturulan projeler sonuçsuz kalıyormuş. Yani doğada yok olmak üzere…

Kardelenler ocak sonundan mart sonuna kadar doğadaki yerleri alıyorlar. Önümüz kış, belki sizler de benim gibi karların arasında açan çiçekleri izlemek için bile olsa dağlara çıkarsınız.