Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '13

 
Kategori
Güncel
 

Daha da ODTÜ'ye gelmem! :)

Daha da ODTÜ'ye gelmem! :)
 

Daha da ODTÜ'ye gelmem! :)


Dünya her geçen gün daha karmaşık bir hâle geliyor. Her geçen gün biz insanlar dünyayı yaşanılamaz hâle getiriyoruz. Özellikle Ortadoğu'da yaşananlar insanı korkutuyor. Yazın başında ülkemiz de bir kaosa sürüklenmek istenmişti. Şükür ki "kem göz" sahiplerinin kuytularda ettiği dualar kabul olmadı, oyunlar tutmadı. Ve biz son baharın bu ilk günlerine dünyadaki konjonktüre göre daha huzurlu bir durumda girdik...

Fakat çok sürmedi. 2013'ün ikinci yarısında... Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde... Ankara'nın orta yerinde... Ülkemizin en büyük, en gelişmiş hatta "muasır medeniyetler seviyesine en yakın olan" üniversitelerinden birinde... Birkaç aklı evvel kendisine yapılmak istemedikleri şeyi başkalarına yaptılar.

Kendilerini "ilerici" olarak tanımlayan gençler, her üniversitede her kesimden insanların yaptığı etkinliği yapmakta olan türbanlı öğrencileri protesto etti. Karşılarındakinin öğrenci olmadıklarını iddia eden bu gençler, daha da ileri giderek her fırsatta eleştirdikleri polislere özenerek kimlik sordular. Özürlerinin kabahatlerinden beter olduğunu unutarak türbanla sorunları olmadıklarını belirtip, sözde ODTÜ'deki yurtları kötüleyerek öğrencileri kendi yurtlarına yönlendiren cemaate karşı olduklarını belirttiler. Sonra güvenlik çağrıldı ve türbanlı öğrenciler-reklamcılar-insanlar, ne derseniz deyin,  kampüs dışına çıkarıldı.

Üniversite odaklı hemen her eylemde dövizlerde kendine yer bulan bir slogana değinmek istiyorum: "Üniversiteler Öğrencilerindir!" Buna kim itiraz edebilir? Fakat üniversiteler hangi öğrencilerindir? Sadece ve sadece bağğzzıı öğrencilerin mi? Yoksa bağğzzıı üniversiteler bağğzzıı öğrencilerinken bağğzzıı üniversiteler de başka bağğzzıı öğrencilerin mi? :) Yoksa bütün üniversiteler, bütün öğrencilerin mi? Tabii ki aklın, bilimin ve de özgürlüklerin öncüsü olmak durumunda olan bütün üniversiteler bütün öğrencilerindir, komplesinin! :)

Birilerinin fikirlerini beğenmeyebiliriz. Hatta nefret dahi edebiliriz. Ancak haddimizi bilmeliyiz. Voltaire'in "Düşüncelerine katılmıyorum ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim. " sözünü kopyala yapıştır yaparak kondurmanın tam yeri aslında. :) Çünkü fikirden geçtim, savunma hakkına dahi saygı yok. Ama felsefe yapmaya da gerek yok. İlkel bir şekilde bütünüyle saf çıkarcı eğilimle yaklaşmamız dahi yetecektir yapılanın yanlış olduğunu anlamaya. Bu bağlamda "kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyi başkasına yapmamalıyız" demek bile kâfidir, olmalıdır!

Aynı faaliyetleri başka gruplar da yaparken türbanlıların hedef olarak seçilmesini normal karşılayarak protestoculara destek olanlardan bir an için "empati" yapmalarını rica ediyorum. Gerçekten ODTÜ'de yaşananların, daha başka bir üniversitede yaşandığını düşünün. Ve sadece söz konusu gençlerin repliklerini değiştirdiğimizi var sayın. Sadece bir an için... Eğer bu bir anlık "empati"den sonra hâlâ bu olaydaki protestocu gençlerin tepkilerinin makul, yerinde bulabiliyorsanız... "Vay hâlimize!" demekten başka diyecek bir şey yok... Çünkü nefret içimize işlemiş demektir!

Her şeye rağmen olaylara iyi taraftan bakmakta fayda var. Gerçekten sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla birçok kişi olayın "tatsız" olduğu konusunda hem fikir. Taraflı tarafsız herkes çıkış noktası ne olursa olsun hadlerin aşıldığının, belli bir gruba yönelik ayrım yapıldığının farkında. Bu çağda hem de üniversitede böyle bir olayın olması çoğunluğu rahatsız etmiş. Bu demek oluyor ki toplum düşmanlığa teşne değil! Bu demek oluyor ki toplumda aklı selim hakim... Bu demek oluyor ki "yaşam tarzı" mücadelesi münferit olaylarla sınırlı... O yüzden bu münferit olayın da unutularak "Daha da ODTÜ'ye gelmem!"e vardırılmayacağını düşünüyorum... :)

 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..