Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '14

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Daha iyi bir Dünya için hayvanları örnek alabilseydik....

Daha iyi bir Dünya için hayvanları örnek alabilseydik....
 

Bugün çok sevimli bir köpeği düşünerek hayvanları konu alan birşeyler karalamak istedim. Tabi ki biraz da araştırarak. Sevimli köpeğimizin adı Lady. İsminden de anlaşılacağı gibi tatlı sevimli ve de sevilmeyi seven sevgi arsızı bir tüy yumağı.. Ben ona sevgi arsızı diyorum. Biraz da kendime benzetiyorum…

Yaşamımızda birçok argo kelime kullanılmaktadır en çok kullanılan argo ve aşağılama sözcüklerinden biri de ‘hayvanlık etme’ ‘adam hayvan gibi’  tarzında aşağılamaları içeren ‘hayvan’ kelimesidir. Aslında ‘hayvanlık’ edebilseydik daha güvenilir, daha yeşil ve daha huzur dolu bir dünya da yaşayabilirdik.

Yaşam,

Geceleyin bir ateş böceğinin saçtığı ışıktır. Kışın ceylanların soluğudur. Otların arasında koşan ve günbatımında kaybolan bir tavşancıktır..

‘Hayvan’ kelimesi Türkçe'de argo kelimelerden biri olarak kullanıla gelmiştir. TDK’da dahi şu şekilde açıklamasını görebiliriz; ’2. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse) 3. Kızılan bir kimseye söylenen söz’ Aslında bu söylemin tersine hayvanlar, aşağılanmayı değil, onurlandırmayı hak eden  varlıklardır. Hayvanlar sadece evde besleyeceğimiz ya da etinden sütünden yararlanabileceğimiz değersiz canlılar mıdır yoksa bu dünya yı paylaştığımız yaşam komşularımızmıdır

Bana sorarsanız ekolojik dengenin  mihenk taşlarıdır.

Hayvanlar, bizim aksimize, doğanın birlikteliğinden uzaklaşmamışlardır ve ekolojik dengenin temelini oluşturmaktadırlar. Doğal beslenme ve tüketme özellikleri, biz insanlarda olduğu gibi daha fazlasını tüketmeye dayalı değil, dengeyi sağlayacak şekildedir.  Balıkesir e gittiğimizde tarımla uğraşan kişilerin ortak yakınması bu yıl farelerin çok olması ve dolayısıyla mahsulden yeterli verimin alınmamasıydı. Bunun nedeni de geçen yıl yılanlarla yapılan mücadele de aşırıya kaçıldığı yönündeydi. Yılanların az olması farelerin çoğalmasına neden olmuş ve buda direkt az ürün olarak insanoğluna tabiatın dengesiyle oynamanın zararı olarak geri dönmüş bana göre.

Dikkatli gözlemlediğimizde hayvanlar muhteşem bir evrimsel güzellik yansıtırlar. Ayrıca her hayvanın hayatla ilgili bir mesajı da vardır bizlere. Bu yüzden en eski zamanlardan beri insanlar hayvanları izleyerek doğada yaşamayı ve doğanın gösterdiklerini öğrenmeyi amaç edinmiştir. Örneğin tavşan bereket, bolluk ve üretkenliği, sincap toplamayı, saklamayı ve dağıtmayı, yunus  dengeyi, aslan cesareti, kurt çevreyle uyumlu olmayı ve diğer hayvanlarda farklı özellikleri anlatır bize. İşte bu sebeplerden dolayı insanların hayvanlardan öğrenecek çok fazla şeyi vardır.

Eski zamanlarda yaşam hayvanlar üzerinden anlatılan hikayelerle insanlara aktarılmıştır. Benzer şekilde tasavvufta hayvanların bilgelik dolu özelliklerine dair çok fazla öykü ve örnek görürüz. Simurg ve kuşlar meclisi öyküsü veya Mesnevi de yer alan nice öykü buna örnektir. Mevlana Mesnevisi nde sık sık hayvanların bilgeliği üzerinden insanlara öğütlerde bulunmaktadır. Hatta Süleyman Peygamber'in  karıncadan aldığı bilgelik çokça anlatılır. Karınca Süleyman Peygambere ’bir yılda bir buğday yerim’ demesi üzerine merak eden Süleyman Peygamber karıncayı bir yere kapatır ve sadece bir buğday koyar. Ama bir yılın sonunda karıncanın sadece yarım buğday yediğini görünce şaşırır ve sorar. Bunun üzerine karınca rızkın Allah'tan değil insandan gelmesinden dolayı güvenemediğini söyleyerek, Allah ın bereketine olan inanç üzerine bir öğüt vermiş olur. Dini hikayelerde bir diğer örnek ise Yunus Peygamber'in bir yunusun karnında karaya ulaşmasıdır.

Bir hayvanı uzun süre gözlemlendiğinde bize muazzam bilgiler de sunar. Örneğin ağaçların reçinelerinden yaralarını iyileştirmeleri hasta olduklarında doğru otu yemeleri yemeklerini elde etmek için izledikleri yollar uçmak için kullandıkları fiziksel yasalar saklanmak için uyguladıkları gizli yöntemler …

Bütün hayvanları köleleştirdik onlara o kadar kötü davrandık ki hiç şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, Şeytanı insan şeklinde hayal ederlerdi. – William Ralph İnge

Bütün hayvanların ekolojik önemini  maalesef unuttuk. Onları önemsemedik, etleri sütlerini kullanarak gerektiğinde onların yaşama şanslarını ellerinden aldık. Sahte bahçelere, aquaparklara hapsederek onları eğlence aracı kıldık. Kürklerini çaldık ve kemiklerini eşyalarımız için kullandık. Hepsinin ötesinde hayvan kelimesini hakaret olarak algılayacak bir kibre ulaştık.

Hayvanların bizim yol arkadaşlarımız olduklarını aklımızdan çıkarmamalıyız. Hepimiz gerçekten birazcık hayvanlık etseydik, yani doğayla yeniden bütünleşip saygı duyup yaşasaydık dünya çok daha yeşil ve huzurlu bir yer olurdu. Bu bilinci yaymak, hayvanları korumak ve onların özgürce yaşamalarını sağlamak hepimiz için büyük bir sorumluluktur.

Ve sevgili Lady'nin ot yerken çekilmiş bir videosunu hatırlıyorum. Hatta rahatsız olduğu için ot yediği şeklinde bir yorumda yapmıştık. Onlar da iyi bir öğretici biz insanlara aslında.

Yazıdaki çoğu detay aşağıdaki linkten alınmıştır.

http://indigodergisi.com/2014/04/daha-iyi-bir-dunya-icin-hayvanlik-edin/ 


 

 
Toplam blog
: 146
: 762
Kayıt tarihi
: 02.05.14
 
 

İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...