Daha taze; hepsi bu: B.K!

Gidiyorduk trenle....

Okuyordum. Yanımda oturan kadın da okuyordu. Ben dergi, o Tutunamayanlar. Kadının yanı boştu, sağ yanı, ben solda kalandım, umutta. Bir istasyon sonra yaşı ellilerde bir adam geldi oturdu kadının sağ yanına. Yüzü b.k gibiydi.

Tren durdu, yolcular indi bindi, kafamı dergiden kaldırıp sağı solu izlerim, malum malzeme.

Saçı beyaz, gözleri kara adam kadına, biraz konuşabilir miyiz, dedi, sizin gibi kitap okuyan bir insanla, özellikle Tutunamayanlar....Sessizlik oldu. Döndüm sessizliğe doğru. Kadın adama bakıyordu kitabı açık, açık sayfadan ve adamın kara gözleri ellerindeydi, çatlak.

B.kumu yiyorum, dedi adam uzun zamandır. Kimi zaman tavada kızartıyorum, kimi zaman da çorbasını yapıp içiyorum, çok doğal ve masrafsız. Sürekli bir tokluk hali bende. Yalnız kokuyorum, diye devam etti, malum b.k yiyince, yani...

Fark etmez, dedi kadın, ben de sidiğimi kaynatıp içiyorum, böylesi yaşamak adına daha ekonomik oluyor.

Tren gidiyor, biz bizde duruyorduk. 

Muhabbete karışıp, ben, diye söze girmek istedim, ben de ızgarasına bayılıyorum kendi b.kumun....Diyemedim, malumunuz biraz sosyal dışıyım ve psikolojim....Adam Tutunamayanlar'a dokundu hafif, ben dedi, bu kitabı tam sekiz kez okudum, sekiz ayrı dünyamda, işte şimdi bu haldeyim, sarı; bazen katı, kah sıvı.

1. Not: En son ne yedine döndük biz, üçümüz ve güldük bol bol tren boyunca, b.k b.k!

2. Not:

Bu mesele

o

kadar da kolay değil

hani çıkardığını

tekrar işleme koymak

devamı var elbet

ye ye ye 

çıkar

bitti hepsi bu

b.k!

Ş.Y.