Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '13

 
Kategori
Felsefe
 

Daima diriliş

Daima diriliş
 

Dirilmek; kalpteki perdelerin aralanıp gerçeklerin açıkça görülmesidir. Uyanık, basiretli, ferasetli olabilmektir. Farkında olmaktır. Kendi öz çıkarlarını öncelikli tutmaktır.

Cesetlerin tekrar toprak olması, sonra tekrar mayalanıp üflenmesi daha sonra düşünülmesi gereken bir oluştur. Çamur kalıbı sadece bir ilizyondur, kukladır, karikatürdür, karagöz oyunundan ibarettir özetle.

"Unutma ki, güneş de batar ancak, batmaz aslında."

Tekrar dirilişte bizi aldatan; Bedenimizden ruhun çıkması ve ardından kabre defnedilmemizdir. Bu yalnızca ruha giydirilen kıyafetin yıpranmasından ibarettir. Kabir, hürmeti edilmesi gerekmekle birlikte, sembolden ibarettir özünde. Mevcut elbise çıkarılır ve yeni ikram edilen giyilir. Ne miktarda hazine sahibi isek, cesedin kabre defninin ardından tekraren diriltildiğimizde ayni misliyle sermaye sahibi oluruz. Doğal olarak kazancımız, servetimiz karşılığında alım gücümüz olur. Ne kadar çok gönle girmiş isek o derece engin olur kabrimiz. Kendi elimizle götürürüz ve bize ikram edilir, bir sonraki ceset, beden, heykel, kıyafet içerisinde. Ve tabii ki, bıraktığımız kalıcı eserler de sürekli yatırım olarak hiç beklemediğimiz anda kendi lehimize getiri olarak karşımıza çıkarlar. Ne vakit? Tekrar diriltildiğimiz zaman diliminde.

Aslında, dünyadaki mal, mülk, servet, makam ve de mevkii de bu değerlendirme kapsamındadır. Daha ne anlatayım, sözün tamamını söyledim.

Dirilten -diriltme-diriliş:

 

1.     Kıyam.

2.     Canlanma.

3.     Dirilmek.

4.     Diri.

5.     Yaşamak

6.     İyileşmek.

7.     Güçlenmek

8.     Toparlanmak.

9.     Toparlamak.

10.           Rahatlamak.

11.           Gönderme, yeniden diriltme, uykudan uyandırma, Bâs.

12.           Kuvvetlenmek.

13.           . Dinçleşmek.

14.           Düzelmek.

15.           Pekişmek.

16.           Yaşamak.

17.           Eşsiz, hayret verici güzellikleri yaratan, Bedîî.

18.           Hayatta olmak.

19.           Durmak.

20.            Can.

21.           Avunmak.

22.           Durulmak.

23.           Gelişmek.

24.           Kurtulmak.

25.           Sevinmek.

26.           Neşelenmek

27.           . Keyiflenmek.

28.           Zevklenmek.

29.           Gönenmek.

30.           Rahat Etmek.

31.           Ferahlanmak.

32.           Deşarj Olmak.

33.           Açılmak.

34.           Genişlemek.

35.           Zevklenmek.

36.           Erinç.

37.           Avunmak

38.           .Coşmak.

39.           Muştu.

40.           Gülmek.

41.           Çoğaltmak.

42.           Hayat veren, dirilten, canlandıran, ihya eden, Allah, Muhyî.

43.           Zamlanmak.

44.           Çatlamak.

45.           Yırtılmak.

46.           Çizilmek.

47.           Demek.

48.           Mırıldanmak.

49.           Anmak.

50.           Buyurmak.

51.           Nakletmek.

52.           Onmak.

53.           Bitmek.

54.           Çıkmak.

55.           İlerlemek.

56.           Ustalaşmak.

57.           Uzmanlaşmak.

58.           Kalkınmak.

59.           .Bolalmak.

60.           Büyümek.

61.           Gitmek.

62.           Yollanmak.

63.           Sûret veren, biçimlendiren, Allah, Musavvir.

64.           Ziyaret Etmek.

65.           Süzülmek.

66.           Göçmek.

67.           Uzaklaşmak.

68.           Pırlamak.

69.           Parçalanmak.

70.           Çözülmek.

71.           Kırılmak.

72.           Dağılmak.

73.           Soyunmak.

74.           Zarara uğratan, elem ve zarar verici eşyayı yaratan, Darr.

75.           Çıplaklaşmak.

76.           Yalınlaşmak.

77.           Açılıp Saçılmak.

78.           Sıyırmak.

79.           Sıvanmak.

80.           Uzaklaşmak.

81.           Yayılmak.

82.           Saçılmak.

83.           Dallanmak.

84.           Menfaat veren faydalı şeyleri yaratan, Nafi.

85.           Sıçramak.

86.           Artmak.

87.           Eklemek.

88.           Yaygınlaştırmak.

89.           Gencelmek.

90.           Bildirmek.

91.           Değinmek.

92.           Sohbet Etmek.

93.           Ismarlamak.

94.           Bahsetmek.

95.           Söylemek.

96.           Eşi ve benzeri görülmemiş bir iş veya eser meydana getiren, Mübdî.

97.           Saçmalamak.

98.           Gürültü.

99.           Çıkarmak.

100.      Büyümek.

101.      Çağdaşlaşmak.

102.      Çağdaşlaştırmak.

103.      Hâd.

104.      Evegen.

105.      Akut.

106.      Hapşırmak.

107.      İnlemek.

108.      Üflemek.

109.      Öksürmek.

110.      Üflenmek.

111.      Tıksırmak.

112.      Aksırmak.

113.      Puflamak.

114.      Hohlamak.

115.      Yakmak.

116.      Körüklemek.

117.      Kundaklamak.

118.      Yandırmak.

119.      Damgalamak.

120.      Dağlamak.

121.      Ütmek.                 

122.      Uyandırmak.

123.      Uyanmak.

124.      Kavurmak.

125.      Öttürmek.

126.      Gezinmek.

127.      Çalmak.

128.      Tıngırdatmak.

129.      Konuşturmak.

130.      Küllemek.

131.      Tüttürmek.

132.      Islatmak.

133.      Ötmek.

134.      Çalgı.

135.      Isıtmak.

136.      Rutubetlendirmek.

137.      Tükürmek.

138.      Sulamak.

139.      Ölüleri diriltecek olan ve peygamber gönderen, Bâis.

140.      Islamak.

141.      Yağmurlamak.

142.      Kutlamak.

143.      Alkışlamak.

144.      Kandilleşmek.

145.      Bayramlaşmak.

146.      Yağmak.

147.      Serpelemek.

148.      Çiselemek.

149.      Serpiştirmek.

150.      Karlamak.

151.      Damlamak.

152.      Çisemek.

153.      İnmek.

154.      Su.

155.      Övmek.

156.      Akmak.

157.      Çağlamak.

158.      Esmek.

159.      Isırmak.

160.      Poyrazlamak.

161.      Hayat veren, dirilten, Allah, Muhyî. 

162.      Temizlemek.

163.      Akım.

164.      Rüzgâr.

165.      İcat etmek.

166.      Vücuda getirmek.

167.      Yaratmak.

168.      Halk etmek.

169.      Var etmek.

170.      Ekip biçmek.

171.      Fidelemek.

172.      Toprağı çapalamak.

173.      Yontmak.

174.      Heykel yapmak.

175.      Can vermek.

176.      Canlandırmak.

177.      Doğurmak.

178.      Sabahlamak.

179.      Ruhları veren, maddi manevi rızıkları genişleten, Allah, Bâsıt.

180.      Kaleme almak.

181.      Eser yazmak.

182.      Resimlemek.

183.      Sahip çıkmak.

184.      Sevmek.

185.      Sevgi dolmak.

186.      Sevgili olmak.

187.      Gönüllerde yer etmek.

188.      Ünlenmek.

189.      Ad, unvan, nam sahibi olmak.

190.      Âdem olmak.

191.      İnsan.

192.      Haykırma.

193.      İçlenme.

194.      Derinlik.

195.      İçtenlik.

196.      Samimiyet.

197.      Kurban.

198.      Kurbanlık.

199.      Vergi.

200.      İkram.

201.      Alış veriş yapmak.

202.      Beslenmek.

203.      Besili olmak.

204.      Üremek.

205.      Üretmek.

206.      İmal Etmek.

207.      Servet, mal, mülk, toprak sahibi olmak.

208.      Kazanmak, kazançlı çıkmak.

209.      Kapıları açmak.

210.      Bayram.

211.      Bayramlaşmak.

212.      Sıkıntıları gidermek.

213.      Sıkıntılardan kurtulmak.

214.      Düzeltmek.

215.      Mahlûkatı öldüren sonra tekrar dirilten, Müid.

216.      İkaz etmek.

217.      Sakındırmak.

218.      Korumak.

219.      Saklamak.

220.      Soru sormak.

221.      Sorgulamak.

222.      Hesap yapmak.

223.      Hesap vermek.

224.      Tedavi olmak.

225.      Unutmak.

226.      Hatırlamak.

227.      Ummak.

228.      Ümit var olmak.

229.      Murat etmek, muradına kavuşmak.

 

Zaman insanın emrinde bir köledir. Mutlak hüküm sahibi değildir katiyyen. Hüküm ancak, Allah’ındır. Yaratıcısına hizmetçi olana hizmetçidir tüm var edilen ve de edilecek olanlar. Zaman dahi boyun eğmekle mükelleftir âdem evladına. Aç gözünü de, ‘Bismillah Muhammed Aşkına’ göreceksin, kimmiş asıl hükümdar?

Henüz, hali hazırda üzerimize giydirilmiş olan şu çamurdan kalıp ‘beden’ diye adlandırdığımız kıyafetimiz içerisinde iken de yeniden dirilişi yaşamak olasıdır. Olanak dışı değildir. Nasıl yani? Ölmeden önce ölüp tekrar dirilebiliriz. Bilmemiz gereken, kavramların sözcük anlamlarını doğru anlamak ve de ne anlattığının farkına varmaktır. Mesajı doğru algılamaktır.

1.     Beden bir aldatmacadır,

a.)  Hacivat, karagöz oyunudur.

b.)  Karikatürdür.

c.)   İlizyondur.

d.)  Güneş, ışık olmayınca kaybolan, esasında olmayan renklerdir.

e.)   Çürüyüp giden bol sulu bir çamurdur.

f.)    Adem ile kendi arasındaki çamurdan bir perdedir.

g.)  Örtüdür, kıyafettir.

2.     Ölüm = değildir, kabre, mezara girmek. Ölüm sözcüğündeki iletileri ‘Ölüm’ başlıklı makalemde geniş olarak anlatacağım.

3.     Ölmeden önce ölen, şehitliği şu an içinde olduğu çamur kalıbını henüz yitirmeden canlı canlı yaşayan kişi, yeniden dirilmiştir ve zaman atlamıştır. Daha sonra olacakları da canlı canlı görür ve de yaşar. Dizi filmin bir sonraki bölümünü önceden izleyip, senaryoyu bilmesi gibi. Ama nasıl olur? Yönetmen yahut senarist olmayabilirsiniz ancak, yönetmen ve de senarist ile yakın dostluğunuz gereği pek tabii öğrenebilirsiniz. Bu kadar basit.

Yaratıcı ile dostluğumuz ne derece güçlü olur ise, bilme katsayımız da o derece fazla olur. Hepsi bu.

Farkındayım, yine konuyu getirip sevgide, dostlukta bağladım. Ama ne yapayım, senarist böyle söylüyor. Ben yalnızca öğrenebildiklerimi aktarıyorum. Sizlere bir sır vereyim mi? Siz yine de bana güvenmeyin, gidin kendiniz dost olun dosta, sevgili edinin kendinizi ilk, tek, yegâne kaynaktan edinin bilgilerinizi.

Haydi, dosta dost, sevgiliye sevgili kalın, hoşça kalın.

 Yazar Şair Kemal ALKAN

KAYNAKÇA

1-    Osmanlıca Türkçe Lügat – Mevlüt KARACA ‘Hisar YAYINEVİ’

2-    Türkçe Sözlük- Türk Dil Kurumu YAYINLARI

3-    Kanar Arapça Türkçe Sözlük – Prof. Dr. Mehmet KANAR ‘SaY’

4-    Microsoft Word Sözlüğü

 
Toplam blog
: 635
: 614
Kayıt tarihi
: 07.09.13
 
 

Şiiri, yazmayı seviyorum..hepsi bu kadar.. ..